Başkan'ın feryadı...

Güncelleme Tarihi:

Başkanın feryadı...
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2000 00:00

Haberin Devamı

Yurtdışına çıkışım yasak Tedavi bile olamıyorum Polis VİP'i kullandırtmıyor

DİYARBAKIR'ın 33 yaşındaki Belediye Başkanı ile makamında konuştum. Hakkındaki dava devam ettiği için bazı konuları özenle dile getirmemeye çalıştık. İki yıl önce geçirdiği trafik kazasından sonra bir bacağının henüz iyileşemediğini söylerken, ‘‘Hálá yurtdışına çıkma yasağım var. Onun için dışarıda tedavi olamıyorum’’ dedi. Teksas ile kardeş şehir olan Diyarbakır için bazı projeleri olduğunu söyleyen Feridun Çelik, Amerika'ya hem sağlık, hem de bilgi ve görgü geliştirmek için gitmek istiyor. Ne var ki o şimdilik Amerika'yı bir kenara bırakmış, başındaki sıkıntıları nasıl aşabileceğini düşünüyor. Tam bir yıl önce yüzde 63 oyla seçildiği başkanlık koltuğunda çok dikkatli davrandığını, ‘‘Kimsenin tahmin edemeyeceği kadar yanlıştan kaçındığını’’ söylerken, Çelik'in biraz da sitemi var:

O KAVGA YANLIŞTI

‘‘Öyle olaylarla karşılaşıyorum ki bunları sorun etmiyorum. Sıradan polisler bile bana saygı göstermiyor, havaalanında VİP salonunu kullandırtmak istemiyorlar. Tahammülsüzlükler oluyor. Ben bunları diyalogla aşmaya çalışıyorum.’’

- Ama diyorum, Bölge düne kadar çok büyük acılar yaşadı. Belki o memurun yeğeni de öldürüldü. Acılar henüz soğumadı?

Acıları ben mi yaşatmışım. Acı yaşamayan kesim mi kaldı. Şimdi biz hoşgörü, diyalog peşindeyiz. Her zaman acılara büyük saygı gösterdim. Acıları hep beraber yaşadık. Bu şehirde 3 bin faili meçhul cinayet işlendi. Artık dünü unutmak istiyoruz. Keşke hiçbiri yaşanmasaydı. Acılar yaşanmamış olsaydı.

- Bugün ne değişti?

Halk barış istiyor. Artık silahtan bıktı. Halk neden silaha destek versin ki. Yeni politikalar üretmeliyiz. Şimdi hep beraber çok iyi yoldayız.

- Düne kadar kendi bayrak ve toprak ayrılığını savunup kan dökenlerin istemi farklı değil miydi?

Düne kadar bu kavga yanlıştı. Bir kısmı bunu yaptı. Ama halkın büyük kısmı bölünmeyi, parçalanmayı hiç istemedi. Sadece demokratik talepleri oldu. Yanlış dünde kaldı.

- Dün babalarınızın, dedelerinizin talepleri ile 2000'lerdeki gençlerin talepleri arasında ne gibi farklılıklar var?

Kültürel bazda özerkliğini, dilini rahat kullanmak istiyor. Yoksa bölge insanı Çanakkale'de, İzmir'de, Uşak'ta Kurtuluş Savaşı'nda çarpışır mıydı? Anadolu dün de bir bütündü, bugün de. Ama Cumhuriyet sonrası politikaları iyi tahlil etmek lazım. Önemli olan hoşgörüyü, iyi niyeti yakalamak.

- Bu kent ve insanlar için ufkunuzda neler var?

Öncelikle isminin büyüklüğü kadar dünyayı cezbetmesi için çalışıyoruz. Altyapısı için dış kredileri bulduk. 35 yıllık ihmali gidermeye çalışıyoruz. İşsizlik yüzde 50'nin üstünde. Eğitim ve sağlık da çok ihmal edilmiş.

- Eğitim derken Kürtçe eğitim veren okullar mı demek istiyorsunuz?

Buradaki çocuk 8 yaşında Türkçe öğreniyor. Bu dönüşüm için projeler yapıyoruz. Dünyaya açılırken, Kürtçe eğitimden de korkulmamalı. Halk ne olduğunu görsün, kendisi karar versin istiyorum. Yasaklandıkça neyin doğru olduğunu anlayamayacak. Bazı gerçekleri yaşayarak görecek.

- Kürtçe eğitimle dünyayı nasıl yakalayacaklar?

Biraz özgürlükçü yaklaşımla bakalım. Korkulmasın. Sorunlar rahatlıkla çözülecektir. Bence bugün önemli olan dünyadaki ekonomi dilidir. Bırakalım isteyen açsın Kürtçe okul, Kürtçe televizyon. Bakalım ne olacak.

İNGİLİZCE BİLSEYDİM...

- Merak ediyorum, PKK, sizin dilinizde PE KE KE olarak telaffuz ediliyor. Neden ısrarla ayrı olmak istiyorsunuz?

Ben Dicle Hukuk Fakültesi mezunuyum. Yıllar önce alfabeyi bana öğretirlerken, PKK harflerini PE KE KE diye öğrettiler.

- İngilizce biliyor musunuz?

Malesef hayır. Öğrenememişiz. Oysa şimdi onun eksiğini ne çok duyuyorum.

İşkenceyi gördüm

CEZAEVLERİNDE ve karakollarda yapılan işkence hakkında art arda raporlar düzenleyen TBMM İnsan Hakları Komisyonu, dün de Erzincan ve Şanlıurfa Cezaevi'ne ilişkin sonuçları açıkladı. Raporda, Erzincan'da görev yapan polislerin, bu suçların yaygın olarak işlendiği bölgelerden buraya tayin edildikleri belirtilerek, ‘‘Oralarda edindikleri alışkanlıkları Erzincan'da devam ettirmiş oldukları düşünülüyor’’ denildi. Komisyon Başkanı DSP Milletvekili Sema Pişkinsüt, Şanlıurfa'daki inclemeleri sırasında, işkenceden yeni çıkmış bir kişiyi gördüklerini belirterek, ‘‘Bu kişinin yeniden yargılanması için gerekli girişimlerde bulunulacağını’’ bildirdi. İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ise İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüt'ün bazı karakollarda işkence aleti bulunduğu yönündeki açıklamalarına ilişkin soruşturmanın devam ettiğini söyledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!