Başbakan Yıldırım'dan Almanya'ya tepki

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Yıldırımdan Almanyaya tepki
Oluşturulma Tarihi: Haziran 02, 2016 09:42

Başbakan Binali Yıldırım, partisinin il başkanları toplantısında konuştu. Almanya'da bugün oylanacak Ermeni Soykırım tasarını eleştiren Yıldırım, "Eğer eski defterleri karıştırırsak en son sıra Türkiye’ye gelir" dedi. Yıldırım, İsveç'de eğitim gördüğü yıllarda bir hocasıyla yaşadığı bir diyaloğu paylaştı.

Haberin Devamı

Başbakan Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen, partisinin 109. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Sözlerine, "Arkadaşlar, ben bu kadar sık konuşmaya fazla alışkın değilim, çok kolay olmayacak. Biz ne dedik, laf üstüne laf koyan değil, taş üstüne taş koyan bir iktidarız, bir partiyiz. Onun için biz konuşmayalım, eserlerimiz konuşsun." diyerek başlayan Yıldırım, "Bizim liderimiz var. Liderimiz ülke gündemiyle, dünya gündemiyle, milletimizin gündemiyle verilmesi gereken mesajları en açık, en net şekilde veriyor. Allah ondan razı olsun." ifadesini kullandı.

Yıldırım, partisinin 22 Mayıs'ta gerçekleştirdiği olağanüstü kongresinde bin 405 delegenin oyuyla genel başkan seçildiğini belirterek, şöyle konuştu:            

 "Her şeyden önce AK Parti, kongrede bir kez daha bütün dünyaya, bütün siyasi rakiplerimize bir demokrasi dersi verdi. Coşku içinde, birlik içinde, beraberlik içinde, kardeşlik içinde bir demokrasi şölenini gerçekleştirdik ve partimizdeki bu değişimi tamamladık. 64. Hükümet'te ve önceki hükümetlerde görev yapan genel başkanımız, başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu'na ve arkadaşlarımıza, huzurunuzda teşekkür ediyorum.  AK Parti'de değişim, bir bayrak yarışıdır. AK Parti'de kişiler değişir, hedefler değişmez. Millete hizmet yolunda kararlılık, artarak devam eder. Bu kez de böyle oldu. Her şeyden önce ben bütün yol arkadaşlarıma, ana kademeye, kadın kollarından gençlik kollarına, kuruculardan, delegelerden, mahalle temsilcilerinden genel merkez karar yönetim kurulu üyelerine, bütün parti teşkilatı birimlerine ve milyonlarca parti üyelerimize huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum."

Haberin Devamı

"VATANDAŞA HİZMET YAPMAZSAN SENİ KENARA ATAR"

AK Parti'nin kuruluşundan önce yaşanan 2001 ekonomik krizini hatırlatan Yıldırım, "İşte o günlerde İstanbul'dan, daha sonra Afyon'dan yükselen bir ses, bu ses, 78 milyonun sesi, milletin sesi. Kutlu yürüyüşü başlatan, partimizin kurucusu, liderimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, arkadaşlarıyla Türkiye'ye hizmet yolunda kararını, milletine açıklıyor ve AK Parti kuruluyor. Aradan 14 yıl geçti, o gün doğan çocuklar, bugün 14 yaşında. AK Parti girdiği her seçimde millet desteğini daha da artırarak, kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Siz zannediyor musunuz ki veya bizim siyasi rakiplerimiz zannediyor mu ki AK Parti'nin kaşına, gözüne bakarak oy veriyorlar. Vatandaşa hizmet yapmazsan hemen dersini verir, kaldırır seni kenara atar." değerlendirmesini yaptı.

Haberin Devamı




Haberin Devamı

"DEMOKRASİ MİLLETİ KENDİNE BENZETME DEĞİL"

Yıldırım, "AK Parti'nin bugünlere millet desteğini artırarak gelmesindeki en önemli şey, 'millet ne derse onu yaparım, milletin demediği şeye, hiç bir şeye razı olmam. Darbelere de razı olmam, posta koyanlara da dersini veririm.' İşte AK Parti, bunu yaparak bugünlere geldi." dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Bu meseleyi çözecekse yine AK Parti çözecek, yeni anayasayı da yapacağız, başkanlık sistemini de bu ülkeye, Türkiye'ye getireceğiz." dedi.    

"Çok bilmiş adamların", bazılarının  "Anayasada cumhurbaşkanı sorumsuzdur, semboliktir" dediğine işaret eden Başbakan Yıldırım, şunları ifade etti:        

Haberin Devamı

"21-22 milyon vatandaşın önüne gidip onlardan destek isteyen cumhurbaşkanı 'Ben bir işe karışmam' diyebilir mi? Siyasette böyle bir şey var mı? Anayasa ne söylerse söylesin, Cumhurbaşkanımızın fiili olarak siyasi sorumluluğu doğmuştur. Anayasa darbe anayasasıdır. Fiili durumla anayasanın şu anda birbiriyle uyumlu hale getirilmesi gerekir. AK Parti'nin, AK Parti'ye gönül veren milyonların önündeki en önemli görev budur. Milletin yollarını aştık, tünellerle dağları geçtik, köprülerle vadileri birleştirdik, şimdi yeni anayasa ve sistemin yolunu açma zamanıdır. Bu yolu da AK Parti teşkilatları olarak milletimizle beraber açacağız. Hazır mısınız kardeşlerim? Zor işleri hep milletimize götürüyoruz ama bu bizim tercihimiz değil. Milletimizin bize verdiği yetki kadar yapıyoruz, ilave yetkiye ihtiyacımız olunca da yine millete gidiyoruz. Burada da evelallah Türkiye'nin ihtiyacı olan, gelişen, büyüyen Türkiye'nin işini görmeyen, görmekte yetersiz kalan bu anayasayı mutlaka değiştirmemiz gerekiyor."

Haberin Devamı

"BU ONURA ONLAR DA ORTAK OLSUN"

Herkesin anayasa değişikliği istediğine, bu yöndeki söylemleri 15 senedir dinlediğine dikkati çeken Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hiç 'Anayasa değişmesin' diyen yok. Niye değişmiyor? Herkesin istediği bir şey niye olmuyor? Demek ki burada bir samimiyet sorunu var. Yani memleketi, milleti düşünmek değil de 'Efendim anayasa değişikliğini AK Parti yaparsa bundan siyaseten AK Parti nemalanır'. Kardeşim millet kazanacaksa, bizim liderimiz ne diyor: 'Eğer millet kazanacaksa biz kaybedelim, hiç önemi yok'. Bizim bakışımız bu. Biz yarını değil yeni nesillerimizin geleceğini düşünüyoruz. Hepimiz faniyiz, gelip geçiciyiz ancak bu güzel memleketi ileriye, torunlarımıza, gençlerimize bırakırken bir hoş sedayla anılmak hepimizin arzu ettiği, istediği bir şeydir. Sorunları torunlara bırakarak bugünlere gelen parti değil AK Parti, dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştürerek bugünlere gelen partinin adıdır AK Parti. Onun için bu meseleyi çözecekse yine AK Parti çözecek, yeni anayasayı da yapacağız, başkanlık sistemini de bu ülkeye, Türkiye'ye getireceğiz. İstiyoruz ki bu yapılacak yeni anayasaya siyasi partilerin, rakiplerimizin de bir katkısı olsun, bu onura onlar da ortak olsun, biz bunu istiyoruz. Başka bir hesabımız yok."

"KARARI MİLLET VERECEK"

Yıldırım, bununla ilgili defalarca çağrı yaptıklarını, bir araya geldiklerini, "herkes eşit olsun, söyleyeceğini söylesin" dediklerini hatırlatarak, "Ama günün sonunda baktık ki bunların niyeti başka. O halde daha fazla beklemek bu millete haksızlık olur. Ne yapacağız? AK Parti olarak 78 milyonun bir tek ferdini bile dışarıda bırakmayacak bir anayasayı, anayasa teklifini mutlaka bu Meclis'in gündemine getireceğiz" diye konuştu.

Ondan sonra kararın Meclis'te olduğunu belirten Başbakan Yıldırım, "Biz görevimizi yapacağız. İnanıyorum ki bu yüce Meclis, savaş şartlarında bile Türkiye'nin bugünkünden daha güzel, daha ilerici anayasasını yapan bu Meclis bu sefer de bu tarihi sorumluluğu en iyi şekilde yapacak ve anayasasını bu milletin beklediği yönde gerçekleştirecek" ifadesini kullandı.

Yıldırım, olmaması durumunda adresin belli olduğuna vurgu yaparak, "Millet. Millete tekrar gideceğiz. Kararı millet verecek. Her zaman siyasetin tıkandığı, siyasetin çözüm üretemediği yerde çare millettir, sandıktır" dedi.      

OPERASYONLAR KARARLILIKLA DEVAM EDECEK

Terörün Türkiye'yi bölmeye çalıştığını vurgulayan Yıldırım, PKK'nın, vatandaşlar arasına husumet sokmaya çalışan bir profesyonel örgüt olduğuna dikkati çekti. Yıldırım, "Bunların 'Kürtler' diye bir sorunu yok, bunu milletim bilsin. 78 milyon vatandaşımızın PKK terör örgütü gibi bir sorunu var. Bu sorunu da Türkiye'nin gündeminden çıkaracağız." ifadesini kullandı.

"Bu kanlı terör örgütünü millet ile devlet arasından çıkaracağız." diyen Yıldırım, terör örgütü PKK'nın her türlü tahribatı yaptığını anlattı.

Terör olaylarında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, gazilere ise hayırlı uzun ömür dileyen Yıldırım, terörle mücadelenin devam edeceğini söyledi.

Vatandaşların "terör veya operasyonlar ne zaman bitecek" diye sorduğunu aktaran Yıldırım, operasyonların   PKK terör örgütü silahlarını bırakıncaya, Türkiye'nin her köşesinde vatandaşların rahatça seyahat edebilecekleri ortam sağlanıncaya, huzur, barış ve kardeşlik sağlanıncaya kadar devam edeceğini bildirdi.  Başbakan Yıldırım, "Bu terör grupları silahlarını gömerek, üzerine beton atarak, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, bu ülkeyi terk edinceye kadar bu mücadele, bu operasyonlar kararlılıkla devam edecek." dedi.    

ALMANYA PARLAMENTOSUNDA BUGÜN OYLANACAK TASARI

Almanya Parlamentosunda bugün oylanacak 1915 olaylarıyla ilgili tasarıya da değinen Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Gerçek bir dostluk testinden geçiyor Almanya. Bu, aslında bizim sorunumuz da değil, Almanya'nın da sorunu. Bizim vatandaşımız, Türk kökenli 3,5 milyon seçmeni var. Alman ekonomisine 40 milyar avro katkı sağlayan, 400 bin iş yeri sahibi olan, milyonlarca insana aş, ekmek sağlayan bu kadar büyük bir topluluğu hayal kırıklığına uğratmaya Alman dostlarımızın hakkı yok diye düşünüyorum."

Başbakan Yıldırım, "Bazen dost diye bildiğimiz ülkeler iç siyasette çaresizliğe düşünce 'acaba dikkati nereye çekelim' diye böyle parlak fikirlerle geliyorlar, bu da onlardan biri. Eğer eski defterleri karıştırırsak en son sıra Türkiye’ye gelir" ifadesini kullandı.

İsveç'te öğrenim gördüğü sırada yaşadığı bir anıyı da paylaşan Yıldırım, şunları anlattı:

 "Bir İngiliz profesör vardı, Alberto. Değişik memleketlerden talebeler var, Afrika'dan var, Uzakdoğu'dan var, Avrupa'dan, Orta Asya'dan var. Sınıfa giriyoruz, adamcağız siyahi kardeşlerimize iltifat ediyor, bizim yüzümüze bakmıyor. Bir böyle, iki böyle, canım sıkıldı, dedim ki, 'Hocam sen beni önceden tanıyor musun, aramızda bir mevzu mu var' dedim. Şaşırdı. 'Yok, niye öyle düşünüyorsun' dedi. Dedim ki 'Şu adamlar girince iltifatın bini bir para, bize gelince yüzünü çeviriyorsun.' 'Onlar girince yarı beline kadar eğilip 'yes sör' diyor, sen hiç iplemiyorsun ama ben biliyorum niye böyle yapıyorsun. Dünyada esaret altına girmeyen iki ulus vardır, birisi İngilizler, diğeri de Türkler' dedi."

Yıldırım, "Biz böyle bir milletiz, böyle bir medeniyetiz. Gittiğimiz yerlere kan, gözyaşı değil, kardeşlik götürmüşüz, barış götürmüşüz. Kimsenin dinine, diline, inanışına, yaşayışına dokunmamışız. Eğer öyle yapsaydık bugün dünyanın üçte ikisi Türkçe konuşurdu." ifadelerini kullandı. Bu konuda Fransız ve İngilizlerden örnekler veren Yıldırım, "Bizim inancımızda emperyalizm yok, bizim inancımızda insanları baskı altına almak yok. 'Yaradılanı severiz Yaradan'dan ötürü', biz bu anlayışla sevdik." diye konuştu.

Salondakilere, konuşmasının ne kadar sürdüğünü soran Başbakan Yıldırım,  bir saate yaklaştığı söylenince, "Eyvah çok konuşmuşuz. Halbuki yarım saatte kesecektik. Siz uyarın beni bundan sonra, siyasete fazla alışmayalım. Hizmet daha iyi." ifadelerini kullandı.      

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!