Başbakan Ecevit Zonguldak'ta

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Ecevit Zonguldakta
Oluşturulma Tarihi: Aralık 18, 1999 00:00

Haberin Devamı

Ankara’dan karayoluyla Zonguldak’a gelen Ecevit’in otobüsü Çaydeğirmeni beldesinde, bir grup vatandaş tarafından durduruldu. Yurttaşların, Başbakan’a, köprü ve banka şubesi gibi sorunlarını iletmeleri üzerine Ecevit, „Sahipsiz değilsiniz“ dedi.

Başbakan Ecevit, Zonguldak’ta, Devlet Bakanı Hasan Gemici, Vali İsmet Metin ve Belediye Başkanı İsmail Eşref ile öteki yetkililer tarafından karşılandı. İşçi Anıtı önünde otobüsten halka hitap eden Başbakan, deprem felaketi sırasında maden işçilerinin kurtarma çalışmalarına büyük bir sürat ve başarıyla katkıda bulunduğunu anımsattı. Maden işçilerinin bu deneyimininden başka insanların da yararlandırılması amacıyla Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) bünyesinde bir merkez oluşturulduğunu da ifade eden Ecevit, „Kurtarma çalışmaları dolayısıyla TTK’nın yeraltı işçilerine ve uzmanlarına hükümetimiz adına şükranlarımı sunarım“ diye konuştu.

TTK bünyesindeki yeraltı maden işçisi sayısının üretimi aksatacak ölçüde azaldığına işaret eden Ecevit, hükümetin, TTK’yı işçi sayısı kısma zorunluluğu dışında tutmayı kararlaştırdığını bildirdi. Ecevit, „TTK Genel müdürlüğü’nde çalıştırılmak üzere toplam 3 bin 700 sürekli işçi kadrosuna açıktan atama yapılabilmesi için gerekli izin Başbakanlık’ça verilmiştir“ dedi.

Önümüzdeki günlerde yapılacak bu atamalarda maden şehitlerinin aileleri için kontenjan tanınacağını da bildiren Ecevit, „Yeraltında çalıştırılacak işçiler noter huzurunda, ÖSYM sınavı dışında kura ile belirlenecektir. Bölge halkının madencilik geleneği göz önünde tutularak bu istisnai hüküm getirilmiştir“ dedi. Ecevit, böylece işçi alımlarında hiçbir partizanlığa yol açılmayacağını kaydetti.

DÜNYAYA AYAK UYDURMAK ZORUNDAYIZ
Bu arada, bazı yurttaşların emeklilik yaşının yükseltilmesiyle ilgili tepkilerini belirtmeleri üzerine Başbakan, „Dünyanın hiçbir ülkesinde erken emeklilik diye birşey yok. Dünyaya ayak uydurmak zorundayız“ dedi.

Hükümetin Zonguldak, Bartın ve Karabük’ün ekonomik açıdan gelişmesi amacıyla uygulamaya koyduğu projeler hakkında açıklamalarda bulunan Ecevit, bu projelerin yürürlüğe girmesiyle üç ilin göç veren değil, göç alan iller haline dönüşeceğine ifade etti.

Başbakan Ecevit, hükümetin geçen ay çıkardığı bir yasa ile bölge halkının yıllardır kullandığı taşınmaz malların tapusunu mahkemeye gitmeden alma olanağını sağladığını bildirerek, bunun da yurttaşlara hayırlı olmasını diledi.

Türk ekonomisinin, dünya ekonomik krizi, petrol fiyatlarındaki yükseliş ve deprem felaketi dolayısıyla bir darboğazdan geçtiğini anlatan Ecevit, Türkiye’nin sahip olduğu ekonomik potansiyel ile bu darbogazı kısa sürede aşacağını söyledi. Ecevit, Türkiye’nin, ekonomisi en güçlü 20 ülke arasına kabul edildiğine, bu arada AB’ye adaylık yolunun da açıldığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Yakın zamana kadar Türkiye’yi Avrupa’nın dışında tutmak için bazı batılı çevreler büyük gayret gösteriyorlardı. Hatta onurumuzu incitici davranışlarda bulunuyorlardı. Türkiye hiçbir zaman Avrupalı olamaz diyorlardı. Öyle diyenler karşısında da ben, halkımıza, ’Merak etmeyin. Gün gelecek AB ülkeleri bizim kapımızı çalacak, ille aramıza katıl diyecekler’ diyordum. Nitekim öyle oldu.

EYLEMLE CEVAP VERECEĞİZ
Bu çerçevede AB’ye Türkiye’nin de katılması için heyet üstüne heyet geldiğini belirten Ecevit, „Fakat bu bize yetmez. En kısa zamanda tam üye olmalıyız“ diye konuştu. Bunu istemeyen çevrelerin de bulunduğunu anlatan Ecevit, bu çevrelerin Türkiye’nin daha 30-40 yıl ekonomisini ve demokrasisini düzeltemeyeceğini iddia ettiklerini vurguladı. Ecevit, şöyle devam etti:

Bizim bunlara sözle verilecek yanıtımız yok. Eylemle cevap vereceğiz. Türkiye’yi çok kısa sürede hem ekonomik bakımdan hem de insan hakları ve demokrasi bakımından dünyanın en ileri standartları ölçüsüne vardıracağız. Bu bizim gücümüz ve kararlılığımız içindedir. 57. Hükümet, 6.5 ay içerisinde TBMM’nin de katkısıyla adeta mucizeler yarattı. Kısa süre içinde Türkiye’nin uzun yıllardır gerçekleştiremediği pek çok reformu gerçekleştirdi. Bundan birçok Avrupalı gözlemci ve uluslararası finans çevreleri hayretle söz ediyorlar. Onun için kimse boş hayale kapılmasın. Biz birkaç ay içinde siyasal bakımdan eksikliklerimizi tamamlayacağız. İnşallah üç yıl içinde de ekonomimizi esenliğe kavuşturacağız.

TÜRKİYE ANAHTAR ÜLKE
Şimdiden borsanın rekor üstüne rekor kırdığını, enflasyonun ve faizlerin düşmeye başladığını, yurttaşların birikimlerini yatırıma yöneltmeye başladığını anlatan Ecevik, “ İnşallah çok kısa süre içerisinde Avrupa Birliği’ne tam üyelik için gerekli şartları da yerine getireceğiz ve Avrupa’da hakkımız olan yerimizi alacağız“ dedi.

Konuşması zaman zaman sloganlarla kesilen Ecevit, Türkiye’nin dünyadaki saygınlığının hızla yükseldiğini söyledi. Türkiye’nin giderek artan Avrupa ve Asya bütünleşmesinin anahtar ülkesi konumunda olduğunu bildiren Ecevit, „Türkiye’nin güçlenişini hiçbir engel önleyemeyecek ve birkaç yıl içinde Türkiye dünyanın en güçlü devletlerinden birisi olacak. Bunun için bizden beklenen koşullar zaten halkımızın beklentileri... Halkımız daha gerçek bir demokrasi ve daha sağlıklı bir ekonomi istiyor. Bu istekleri yerine getirmek de bizim görevimiz“ diye konuştu.

DOSTLARA YARAŞMAZ
Türkiye’nin Avrupa’daki ağırlığının da artmaya başladığına işaret eden Ecevit, iki ülke arasındaki sorunların çözümü için Yunanistan Başbakanı’nın Uluslararası Adalet Divanı’na gidilmesini önerdiğini, ancak Türkiye’nin bunu reddettiğini belirterek, şöyle konuştu:

Böyle davranış komşulara, müttefiklere, dostlara yaraşmaz. Biz dostlar olarak masanın etrafından toplanıp aramızda diyalog yoluyla bu sorunları çözelim diyoruz. Bunu sağlamak için şimdi çok daha elverişli bir konumdayız. Elimizden geleni yapacağız ve öyle umuyorum, 4 yıla kalmadan dünya kamuoyunu da yanımıza alarak masabaşında diyalog yoluyla Yunanistan ile aramızdaki sorunları çözeceğiz“ dedi.

Başbakan Ecevit, bu arada Kıbrıs’ta iki ayrı devlet bulunduğu gerçeğini başta BM olmak üzere bütün dünyanın kabul etme noktasına gelmeye başladığını söyledi.

Ecevit, sorunun çözümünü engelleyecek duvarların bir bir yıkılmaya başladığını, hem Türkiye’nin dünyada hakkı olan yere geleceğini hem de kıbrıslı Türklerin huzura ereceklerini ifade etti.

DEPREMZEDELERE ÇAĞRI
Depremzedeler için yapılan çalışmalara da değinen Başbakan, yurttaşların barınması için 30 bin prefabrik konut yaptırıldığını anımsattı. Bu arada, kış koşullarına dayanıklı çadırlar sağlandığına ve depremzedeler için kamu tesislerinde 30 bin dolayında yatak ayrıldığına işaret eden Ecevit, bazı çevrelerin, yurttaşların bu olanaklardan yararlanmalarını engellemeye çalıştıklarını, bunun çok üzücü olduğunu söyledi.

„Artık kimse Kızılay çadırlarına mahkum değildir“ diyen Başbakan, depremzeleri, bu olanakları değerlendirmeye çağırdı.

Ecevit, konuşmasını tamamlamasının ardından Vilayet’e geçti. Başbakan’ın alandan ayrılması sırasında, bazı kişilerin, bölücü örgütün elebaşı Abdullah Öcalan’ın asılmasına ilişkin istemlerini dile getirdikleri görüldü.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!