Baleye Ege'de kavuştu

Güncelleme Tarihi:

Baleye Egede kavuştu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 1997 00:00

Haberin Devamı

Katarzyana Mıszczsyk, 20 yıl önce bıraktığı baleye Selçuk'ta okul açarak döndü

Sekiz yaşında başladığı bale kariyerini 19 yaşında öğretmen olarak sürdürmüş. Jonel Müzikal Grubu'nu kurduğunda ise 23 yaşında genç bir koreografmış. Yirmidört yıl önce, tatil amacıyla geldiği Türkiye'de aşık olmuş, evlenmiş ve baleyi bırakmış... Katarzyana Miszczsyk, tam 20 yıl sonra, Selçuk'ta baleye geri döndü.

Selçuklu kadınların ısrarı ile ilçedeki çocuklara bale eğitimi vermeye başlayan Katarzyana Miszczsyk, duygularını şöyle dile getirdi: ‘‘Ben Selçuk'a gelişimizi Tanrı'nın bir hediyesi olarak görüyorum. Bale dersleri vermeme eşim de çok sevindi. 'Biliyorum içinde bir bomba var artık patlayabilirsin' dedi bana. Çocuklarla çalışmak çok zevkli, çok yetenekliler. Beş altı aydır çalıştığım bir kız öğrencim var. Gözüm kapalı biliyorum, o kız ileride çok iyi bir balerin olacak. Selçuk bana şans getirdi''.

Telefondaki ses mutlu bir kadının sesi. Mutlu, kendinden emin ve çok sıcakkanlı bir kadının. Bu ses Katarzyana Miszczsyk'in sesi. Aşkı uğruna çok sevdiği baleyi bırakan ve evliliğini tercih ederek Türkiye'ye yerleşen bir kadının sesi.

Polonyalı Katarzyana Miszczsyk, Varşova Bale Konservatuarı'na başladığında sekiz yaşındaymış. Ailesinin, özellikle babasının onun için düşündüğü meslek avukatlıkmış; ama o bunu hiçbir zaman kabul etmemiş. ‘‘Bale her zaman yapmak istediğim şeydi. Ne kadar arzu ettiğimi gördüklerinde ailem de razı oldu. Hatta bana her zaman destek oldular ve benimle gurur duydular'' diye anlatıyor baleye adım atışını.

Genç Katarzyana büyük bir heyecanla konservatuara başvurur ve sınava dahi gerek duyulmadan kabul edilir. Ancak daha ilk dönemde büyük bir hayal kırıklığı yaşanır çünkü sekiz tane kırık not getirmiştir. Bu başarısızlık karşısında çok sinirlenen ailesi, okulu derhal bırakmasına karar verir. Başarısızlığının nedenini şöyle açıklıyor: ‘‘Konservatuara girerken beni sınava almaya gerek görmediler. Bu beni çok şımartmıştı. İlk sene çok fazla tembellik ettim. Fakat sonuç benim için tam bir şok oldu. Dersimi aldım ve okulda geçirdiğim on iki yıl boyunca en disiplinli ve başarılı öğrenci oldum''. Katarzyana Miszczsyk, o yıllarda aldığı disiplinle gurur duyuyor ve bunu sık sık tekrarlıyor.

Okuldan en başarılı öğrenci olarak mezun olduktan sonra Varşova Devlet Operası'nda iki sene balerin olarak çalışır. Bu arada aşık olur ve ilk evliliğini yapar. Kocası Varşova Devlet Operası'nda baş balettir. Bugün geriye dönüp baktığında bu evliliğin bir hata olduğunu düşünüyor. ‘‘Tam bir fiyaskoydu, uzun zaman ciddi bir ilişkiye girmekten ve yeniden evlenmekten korktum'' diye anlatıyor içinde bulunduğu durumu.

EN GENÇ ÖĞRETMEN

Varşova'da gösterdiği performans sayesinde yurtdışına burslu olarak çıkmaya hak kazanır. Ve artık Katarzyana, Brüksel'de öğretmenlik yapan en genç insandır. Brüksel Operası'nda 4.5 yıl süren öğretmenlik döneminden sonra ülkesine geri döner ve Jonel Müzikal'i kurar. En yakın arkadaşlarından oluşan bu 12 kişilik grupla birlikte çok zevkli ama bir o kadar da sıkıntılı bir dönem başlamıştır artık. Yaklaşık iki yıl boyunca ailelerinin ve arkadaşlarının destekleri ile ayakta kalmayı başarırlar. Bunu bir savaş olarak görür ve kazanırlar. Katarzyana bu sıralarda 23 yaşındadır ve grubun tüm sorumluluğu üzerindedir. ‘‘Patron ben oldum. Bütün kapıları ben açtım. Kapalı kapılardan girmeye çalıştım. Koreografi ile ilgilendim. Yaklaşık yedi yıl boyunca Yunanistan, İtalya, Bulgaristan, Rusya, Almanya, Beyrut, Finlandiya'da ve elbette Polonya'da gösterilerimiz oldu.''

KUŞADASI'NDA AŞK

Katarzyana, 1975 senesinde, İstanbul'da yaşayan Polonyalı arkadaşlarından tatil daveti alır ve Türkiye'ye gelir. Ege sahillerinde birçok yeri gezerler. Bu arada yolları Kuşadası'na da düşer ve orada hayatının aşkı Mehmet Büyükuncu ile tanışır. Tanışmalarını şöyle anlatıyor: ‘‘O da benim gibi tatilini geçirmek için gelmişti Kuşadası'na. O zamanlar eşim hiç tipim değildi. Bıyıklı erkeklerden hiç hoşlanmazdım ve Mehmet'in birçok Türk erkeği gibi bıyıkları vardı. Ama o çok inatçı bir erkek. Bana karşı davranışı, konuşması, hepsi çok özeldi. Hala da öyle.'' Herşeyin olduğu gibi maalesef tatillerin de bir sonu var. Katarzyana Miszczsyk ile Mehmet Büyükuncu'nun tatilleri de sona eriyor. Katarzyana ülkesine ve baleye geri dönüyor ve sonraki dört yıl boyunca Türkiye ile Polonya arasında mekik dokuyor. Bu arada iki ülke arasında süregiden telefonlaşmalar ve mektuplaşmalar da cabası.

Dört yılın sonunda evlenmeye karar verirler ve Katarzyana Türkiye'ye yerleşir, baleyi bırakarak ev hanımı olarak yaşamaya başlar. Bıraktıktan sonra tüm o yıllar içinde baleyi hiç özlemez mi? ‘‘Elbette çok özledim. Formda kalabilmek, alıştığım kondisyonu sürdürebilmek için sürekli jimnastik yapmaya devam ettim. Ama evliliğim benim için çok daha önemliydi. Çünkü mutluluğu bu evlilikte bulmuştum. Bu gibi durumlarda bir karar vermeniz gerekiyor. Sizin için meslek mi daha önemli, evlilik mi? Ben evliliği seçtim''. Bir iki defa kocasına konuyu açmış ve hala genç olduğunu, balerin, koreograf veya öğretmen olarak çalışmak istediğini söylemiş. Eşini evde görmek isteyen Mehmet Bey, karşı çıkmamış ama destek de olmamış.

BİZİM OĞLAN MUTLU MU

İlk yıllarda Türkiye'ye alışmakta doğal olarak ufak tefek zorluklar çekilmiş. En çok zorlandığı konu ise Türkler'in aile yapısında birbirlerine çok bağlı olması ve her zaman kalabalık bir şekilde yaşamasıymış: ‘‘Bazen misafirler habersiz geliyordu. Ben buna karşı çıktım. Belki ben hazırlıklı değilim veya yalnız kalmak, kimseyi görmek istemiyorum. Ama zamanla alıştım. İnsanlar yabancı gelin, acaba yapabilir mi, diye düşünüyorlar. Acaba iyi yemek yapabilir mi? Bizim oğlan mutlu mu? Ben yapabileceğimi göstermek istedim. Bütün bu sınavları geçmek ve her zaman hazır olmak istedim. Kolay alıştım ve adapte oldum. Çünkü benim burada mutluluğum, yuvam var.''

Katarzyana-Mehmet çifti bundan dört yıl önce Selçuk'a yerleşmeye karar verirler. Katarzyana'yı Selçuk'ta büyük bir sürpriz beklemektedir... İzmir'in kalabalığından sıkılarak, biraz huzur bulabilmek için geldikleri Selçuk'ta Katarzyana Miszczsyk'in yolu bale ile yeniden kesişir.

Erkekler de bale yapar!

Katarzyana Miszczsyk, bale dersleri vermeye geçtiğimiz ağustos ayında başlamış. İlk zamanlar dört öğrencisi varken bu sayı yıl içinde 17'ye kadar yükselmiş. Şu andaki öğrenci sayısı ise 10. Geçtiğimiz aylarda ilk erkek öğrencilerini kazanmışlar. Ailelerin erkek çocuklarını göndermekte tereddüt ettiğini söylüyor: ‘‘Maalesef erkek çocukları çok zor gönderiyorlar. 8-9 yaşında çocuklar bana karşı çıktılar, hiç erkekler bale yapar mı diye...'' Katarzyana Miszczsyk sert bir eğitmen ve derslerde en önem verdiği şey disiplin. Çocukların kurs içindeki ve dışındaki hayatlarını düzenleyen bir nizamname hazırlamış. Buna göre öğrencilerin ders saatinden en az on dakika önce hazır bulunmaları, derslere konsantrasyonlarını bozacak bir ruh haliyle gelmemeleri, beslenme alışkanlıklarını düzenlemeleri, parfüm ve oje kullanmamaları, aile içinde yaptıkları gösterilerde kendilerini riske atacak, kritik hareketlerde bulunmamaları ve en önemlisi iyi birer balerin ve balet olacaklarına inanmaları gerekiyor. Liste böylece uzayıp gidiyor. Katarzyana, derslerde Fransızca konuşuyor. Böylece öğrencilerde hem bir kulak alışkanlığı oluşuyor, hem de tüm hareketlerin isimlerini Fransızca öğreniyorlar. Hafta içi hergün devam eden kursta henüz resmi olarak diploma verilmiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!