Bakanlar Kurulu'nda küçülme tartışması
Güncelleme Tarihi:
Şehriban OĞHAN, Nuray BABACAN
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2002 01:32
Dün toplanan Bakanlar Kurulu'nda İsrail-Filistin gerginliğinin yanısıra, Türkiye ekonomisinde yaşanan yüzde 9.4'lük tarihi küçülme de konuşuldu. Devlet Bakanı Kemal Derviş, ‘‘Aksilik olmazsa gidişatı olumlu buluyorum. Programdan taviz vermeden büyüyoruz’’ dedi.
Bakanlar Kurulu, dünkü toplantısında devlette küçülmeyi tartıştı. Ekonomiden sorumlu Bakanı Kemal Derviş, ekonomik programdan taviz vermeden büyümenin başladığını belirtirken, bakanlık sayısının düşürülmesi gerektiği görüşünü tekrarladı. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Derviş'e destek verirken, MHP'li bazı bakanları ima ederek, ‘‘Devlette küçülmeye direnenler var’’ deyince Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli sert çıktı. Bahçeli, reformun önünde engel olmadıklarını, Bakanlar Kurulu da dahil olmak üzere yeniden yapılanmayı tartışabileceklerini söyledi.
Derviş, Başbakan Ecevit'in isteğiyle ekonomideki son durumu anlattı. Yılın ilk üç ayında elde edilen rakamların bu yılın hedeflerine ulaşma bakımından umut verdiğini belirten Derviş, yıl sonunda büyüme hızının yüzde 3, enflasyonun ise yüzde 35 olarak hedeflendiğini dile getirdi. Krizden çıkmaya çalışan bir ekonomi için bu verilerin çok önemli olduğuna dikkat çeken Derviş şöyle devam etti:
GİDİŞAT OLUMLU
‘‘Aksilik olmazsa gidişatı olumlu buluyorum. Programdan taviz vermeden büyüyoruz. 15 Nisan'da IMF İcra Kurulu toplantısı var. Bu toplantıyı gözönüne alarak, aldığımız kararları uygulamaya özen göstermeliyiz. Bu kapsamda bölge müdürlükleri kaldırılmalı. Bakanlık sayısı da düşürülmeli.’’
Derviş'in bu sözleri şu diyalogların da başlangıcı oldu:
Mesut Yılmaz:
Bakanlar Kurulu'nun her bakanı memleket meselelerine sadece kendi bakanlığının penceresinden bakıyor; oysaki tüm bakanların meseleye genel olarak Bakanlar Kurulu'nun penceresinden bakma özelliğini edinmeleri gerekir. Maliye Bakanı sadece toplayacağı vergiyle, Hazine Bakanı da sadece kaynak konusuyla ilgileniyor. Kendileri açısından haklı olabilirler. Ancak biz Bakanlar Kurulu olarak bu anlayışla ülkenin sorunlarını çözemeyiz. Türkiye dünya piyasalarında rekabet gücünü kaybediyor. Yerli sermaye bile Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelere kaçıyor. Çünkü Türk sanayisi dünyanın en pahalı girdisiyle çalışıyor. En yüksek SSK primi Türkiye'de ödeniyor, en yüksek enerji girdisi yine Türkiye'de. Türk sanayii kısır bir döngü yaşıyor. Hem ekonomik hem sosyal tedbirleri biran önce almalıyız. Bazıları devlette küçülme yapmamakta direnirlerse yanlış olur.
Devlet Bahçeli:
Ben de bu konuda görüşlerimizi söylemek istiyorum. Türkiye'de bir devlet reformu yapmak zorunlu hale gelmiştir. MHP olarak hazırlıklarımızı yaptık. Diğer ortaklarımızın da bu yönde hazırlıkları olduğunu biliyoruz. Gerekirse Bakanlar kurulu'nun iki-üç gününü bu işe ayırarak bu konuyu görüşebiliriz. Çürümüş devlet kuruluşlarının ortadan kaldırılıp yeni bir devletin inşa edilmesi gerekmektedir. Zeki Çakan: TTK'dan 1000 kişiyi emekli ettik. Yeni eleman da almadık. Küçülüyorum diye eleştiri alıyorum. Herkes eleştiriye açık olmalı.
Derviş, Başbakan Ecevit'in isteğiyle ekonomideki son durumu anlattı. Yılın ilk üç ayında elde edilen rakamların bu yılın hedeflerine ulaşma bakımından umut verdiğini belirten Derviş, yıl sonunda büyüme hızının yüzde 3, enflasyonun ise yüzde 35 olarak hedeflendiğini dile getirdi. Krizden çıkmaya çalışan bir ekonomi için bu verilerin çok önemli olduğuna dikkat çeken Derviş şöyle devam etti:
GİDİŞAT OLUMLU
‘‘Aksilik olmazsa gidişatı olumlu buluyorum. Programdan taviz vermeden büyüyoruz. 15 Nisan'da IMF İcra Kurulu toplantısı var. Bu toplantıyı gözönüne alarak, aldığımız kararları uygulamaya özen göstermeliyiz. Bu kapsamda bölge müdürlükleri kaldırılmalı. Bakanlık sayısı da düşürülmeli.’’
Derviş'in bu sözleri şu diyalogların da başlangıcı oldu:
Mesut Yılmaz:
Bakanlar Kurulu'nun her bakanı memleket meselelerine sadece kendi bakanlığının penceresinden bakıyor; oysaki tüm bakanların meseleye genel olarak Bakanlar Kurulu'nun penceresinden bakma özelliğini edinmeleri gerekir. Maliye Bakanı sadece toplayacağı vergiyle, Hazine Bakanı da sadece kaynak konusuyla ilgileniyor. Kendileri açısından haklı olabilirler. Ancak biz Bakanlar Kurulu olarak bu anlayışla ülkenin sorunlarını çözemeyiz. Türkiye dünya piyasalarında rekabet gücünü kaybediyor. Yerli sermaye bile Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelere kaçıyor. Çünkü Türk sanayisi dünyanın en pahalı girdisiyle çalışıyor. En yüksek SSK primi Türkiye'de ödeniyor, en yüksek enerji girdisi yine Türkiye'de. Türk sanayii kısır bir döngü yaşıyor. Hem ekonomik hem sosyal tedbirleri biran önce almalıyız. Bazıları devlette küçülme yapmamakta direnirlerse yanlış olur.
Devlet Bahçeli:
Ben de bu konuda görüşlerimizi söylemek istiyorum. Türkiye'de bir devlet reformu yapmak zorunlu hale gelmiştir. MHP olarak hazırlıklarımızı yaptık. Diğer ortaklarımızın da bu yönde hazırlıkları olduğunu biliyoruz. Gerekirse Bakanlar kurulu'nun iki-üç gününü bu işe ayırarak bu konuyu görüşebiliriz. Çürümüş devlet kuruluşlarının ortadan kaldırılıp yeni bir devletin inşa edilmesi gerekmektedir. Zeki Çakan: TTK'dan 1000 kişiyi emekli ettik. Yeni eleman da almadık. Küçülüyorum diye eleştiri alıyorum. Herkes eleştiriye açık olmalı.