Güncelleme Tarihi:
Fidan özetle şunları söyledi:
“2025 yılı uluslararası alanda belirsizliklerle dolu bir yıl olacaktır. Suriye yeni bir döneme girmiştir. 13 yıldır devletimiz bütün kurumlarıyla bu krizi çok yakından takip etmektedir. Suriye küresel ve bölgesel hegemonların kendi çıkarları için oyun kurduğu bir bölge haline gelmiştir. Herkesin çıkarlarına göre stratejik planlar yaptığı, belirsizlikle dolu bir coğrafyada Türkiye’nin 13 yıldır yürüttüğü politika bugün itibarıyla başka bir noktaya evrilmiştir.
DEVLET YIKILMIŞTI
2016’dan itibaren Türkiye Astana süreciyle çatışmanın durdurulmasını sağlamıştır. Fakat rejim yaratılan zamandan istifade etmemiştir. Rejim halkına demokratik, kuşatıcı bir anayasa verebilirdi. Defalarca bir araya geldik, hiçbirinde kendi halkını tehdit görme dışında bir yaklaşım görmedik. Son iki yıl devlet yıkılmış durumdaydı, sadece ufak bir dokunuş bekliyordu. Cumhurbaşkanımız okuduğu raporlardan durumu görüyordu. En yüksek ağızdan en yüksek teklifi yaptı; buna da karşılık alamadık.
İSRAİL ÇIKAR ARAYIŞINDA
İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayarak bu kez de Suriye’deki gelişmelerden çıkar sağlama arayışına girdiğini görmekteyiz. Herkes şunu iyi bilmeli ki Suriye’nin terörizmin yuvası olmasına izin vermeyeceğiz. DEAŞ ve PKK’nın durumdan faydalanmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Ülkemiz savaşların ortasında barış ve istikrardan yana ilkeli politikalarıyla fark yaratmaktadır.”
DEM Parti Sözcüsü’nün “Kürdofobik” suçlamasına da tepki gösteren Fidan, “Bunu reddediyorum. Erbil’le, Suriye’nin meşru Kürt temsilcileriyle ilişkilerimiz ortada” dedi.