Bakan Eroğlu: Su varlığı İstanbul'da yüzde 76, Ankara'da yüzde 94 düştü

Güncelleme Tarihi:

Bakan Eroğlu: Su varlığı İstanbulda yüzde 76, Ankarada yüzde 94 düştü
Oluşturulma Tarihi: Ekim 12, 2007 09:45

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, içme suyu amaçlı barajlarda doluluk oranının geçen yıla göre İstanbul’da yüzde 76, Ankara’da yüzde 76 azaldığını açıkladı.

Düşüşün İzmir’de yüzde 54, Bursa’da yüzde 94 olduğu belirlenirken, Eroğlu, yatırımların tamamlanması ve depolama tesislerinin sayısının artması gerektiğini kaydetti.

ANKA’nın sorularını yanıtlayan Eroğlu, yatırımlar zamanında gerçekleştirilirse Türkiye’nin küresel ısınmadan fazla etkilenmeyeceğini ifade etti. Enerji maksatlı barajlarda 9 Ekim itibariyle doluluk oranının yüzde 33,69 olduğunu belirten Eroğlu, geçen yıl aynı tarihte bu oranın yüzde 45,35 civarında bulunduğunu kaydetti. Eroğlu, “Dolayısıyla geçen seneyle kıyaslandığında enerji maksatlı barajlarımızın Türkiye genelinde doluluk oranında yüzde 12 civarında bir azalma söz konusu” dedi.

Türkiye'de mevcut 167 sulama barajındaki 33 bin 736 hm3’lük (hektametreküp) toplam hacmin 9 bin 289 hm3’ünün dolu olduğunu açıklayan Eroğlu, “Doluluk oranı yüzde 27. Doluluk oranında 15 Ağustos 2007'ye göre yüzde 2’lik bir azalış meydana geldi” diye konuştu.

DÖRT BÜYÜK ŞEHİRDE DURUM

Dört büyük şehirdeki içme suyu barajlarında doluluk oranlarını açıklayan Eroğlu’na göre 9 Ekim itibariyle veriler şöyle:

-İstanbul: Geçen yıl 442 milyon metreküp olan toplam aktif hacim, 104 milyon metreküp. Geçen yıl yüzde 56 olan doluluk oranı yüzde 13.

-Ankara: Geçen yıl 251 milyon metreküp olan toplam aktif hacim, 14 milyon metreküp. Geçen yıl yüzde 16 olan doluluk oranı yüzde 0,6.

-İzmir: Geçen yıl 130 milyon metreküp olan toplam aktif hacim, 59 milyon metreküp. Geçen yıl yüzde 44 olan doluluk oranı yüzde 20.

-Bursa: Geçen yıl 8 milyon metreküp olan toplam aktif hacim, 0,4 milyon metreküp. Geçen yıl yüzde 44 olan doluluk oranı yüzde 1,5.

ANKARA’YI ÖLÜ HACİM KURTARACAK

Ankara ile ilgili olarak yüzde 0,6’a karşılık gelen hacim 14,7 milyon m3 olmasına rağmen bir süre sıkıntı yaşanmayacağını ifade eden Eroğlu, “Çamlıdere ve Eğrekkaya barajlarının minimum su seviyesinin altındaki ölü hacimde Ankara’ya yaklaşık 5 ay yetecek su mevcut. Ayrıca Kızılırmak-Kesikköprü Projesi ASKİ Genel Müdürlüğü tarafından yürütülüyor. Projeyle Kızılırmak Nehri üzerinde bulunan Kesikköprü Barajından Ankara Su Temin Sistemine acil olarak yılda 167 milyon m3 su aktarılması planlanıyor. ASKİ ve DSİ ilave tedbirler de alıyor” diye konuştu. Eroğlu, Bursa’da ise Nilüfer Barajı’nda su tutulduğunu, bir sıkıntı beklenmediğini söyledi.

Su sorunu nedeniyle alınması gereken tedbirleri anlatan Eroğlu, depolama tesislerinin artırılmasının zorunlu olduğunu vurguladı.

DEPOLAMA KAPASİTEMİZ YETERSİZ

Mevcut barajların aktif depolama kapasitesinin 65 milyar m3 olduğunu belirten Eroğlu, kurak dönemlerde ihtiyacı karşılamak için aktif depolama hacminin arttırılması gerektiğinin altını çizerek, “Bu yüzden en azından inşa halindeki barajların ve göletlerin acilen tamamlanması elzemdir” dedi.

Havzalar arasında su aktarılmasının önemli olduğunu vurgulayan Eroğlu, “Kuraklık ve küresel iklim değişikliği havzalardaki yağış rejimlerinin değişmesine sebep olacak. Bazı bölgelerde yağışların artması, bazı bölgelerde ise azalması muhtemel. Bu açıdan havzalar arası su aktarılması çok büyük önem arz edecek” diye konuştu.

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nde; Derebucak Prof.Dr. Yılmaz Muslu Barajı-Gembos Derivasyonu, Mavi, Zamantı ve Hışılayık Tünelleri ile sulama maksatlı havzalar arası su aktarma projesinin yapıldığını anlatan Eroğlu, Melen ve Gerede Sistemi, Gördes Barajı gibi projelerle de büyük şehirlerde içme ve kullanma suyu temini maksatlı havzalar arası su aktarma projelerini gerçekleştirildiğini ifade etti.

Özellikle tarımda kullanılan su miktarının, ileri teknoloji kullanarak azaltmanın mümkün olduğunu söyleyen Eroğlu, DSİ’nin, önceki yıllarda yapılan projelerinden farklı olarak, 2003 yılı sonu itibariyle sulama sistemleri stratejisini değiştirerek, yağmurlama ve damla gibi su tasarrufu sağlayan sulama yöntemlerine uygun kapalı sisteme geçtiğini söyledi.

TARIMDA SULAMA YÖNTEMİ DEĞİŞTİRİLMELİ

Sulama yöntemine göre sulama randımanına bakıldığında, yağmurlama sulama yöntemi uygulandığında sulama randımanında yüzey sulamaya göre yüzde 38’e, damla sulama yöntemi uygulandığında sulama randımanında yüzey sulamaya göre yüzde 48’e varan artış görüldüğünü anlatan Bakan Eroğlu; cazibeli sulamada 10 bin m3/ha, yağmurlama sulamada 6 bin 500 m3/ha, damla sulamada 4 000 m3/ha ortalama su tüketimi olduğunu bildirdi.

Çevre ve Orman Bakanı, kapalı sistemlere geçişle birlikte damla ve yağmurlama sulama yöntemlerinin uygulanması halinde tasarruf edilen ortalama yılda 10 milyar m3 suyun sulamada kullanılması halinde 1.8 milyon ha ilave alanın sulanabileceğini anlattı.

İÇME SUYUNUN YÜZDE 60’INI KAYBEDEN ŞEHİR VAR

Şebeke kayıplarının azaltılmasının önemine değinen Eroğlu, “Bilhassa bazı şehirlerde içme suyu kayıpları yüzde 60’lara varabiliyor. Bu da 100 m3 suyun 60 m3’nün yeraltına kaybolması demek. Şehirlerdeki şebekelerin acilen yenilenerek bu kayıpların en aza indirilmesi gerekiyor. Bazı sulama şebekeleri eski ve iptidai, iletim kaybı çok fazla. Şebeklerin yenilenmesi şart” dedi.

Suyun kalitesinin korunmasının şart olduğuna dikkat çeken Veysel Eroğlu, şunları söyledi:

“Hiç kimsenin, kıt ve temiz su kaynaklarını sorumsuzca kirletmeye hakkı yok. Atık sular, temiz su kaynaklarını tehdit eder. Kullanılan her damla su, atık suya dönüşüyor. Bu sebeple tasarruflu kullanım, az atık su için mühim. Atık suların yeniden kazanılması, zirai maksatla veya yeşil alanların sulanmasında kullanılması sağlanmalı. Gerçek ve/veya tüzel kişiler olarak bütün su kullanıcıların (ev-sanayi-tarım), suyu bilinçli kullanması, israftan kaçınması iyi bir vatandaş olmanın göstergesi olarak kabul edilmeli.”

SUSUZ KALAN ŞEHRE KOMŞU İL YARDIM EDECEK

Herhangi bir kuraklıkta şehirlerin susuz kalmaması için entegre su yönetiminin uygulanması gerektiğini ifade eden Eroğlu, “Böylece bir şehirde acil bir su ihtiyacı olması halinde komşu şehirdeki su kaynaklarından içme suyu temin edilebilmesine imkan tanıyan bir sistem oluşturulmalı. Misal olarak Düzce’den Edirne’ye kadar bütün su kaynaklarının yönetimi entegre edilmeli. DSİ bu maksatla örnek bir mastır plan çalışmasını programına aldı” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!