Bahçeli: Her parti Türkiye partisi olmalı

Güncelleme Tarihi:

Bahçeli: Her parti Türkiye partisi olmalı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2025 07:00

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması yönündeki gayretlerin sürdüğünü belirterek, “Terörsüz Türkiye sürecinde yalnızca dağdaki terörün değil şehirdeki vandalist anlayışın da bitirilmesi elzemdir. Her parti Türkiye partisi olmak mecburiyetindedir” dedi.

Haberin Devamı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkgün Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulunurken özetle şunları kaydetti: “Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması yönündeki gayret sürmekte, Türkiye önemli bir eşiği aşmak için milli, sosyal ve siyasi titizlikle faaliyet yürütmektedir. Tam demokrasi böyle bir zihinsel ve sosyal iklimde istendiği gibi gelişebilecektir. Bu doğrultuda tüm partilerin, öncelikle şiddetten arınması, her türlü silahlı örgütle ilişkisini tamamen kesmesi ve demokratik meşruiyet üzerinden siyaset yapması gerekir. Türkiye partisi olmak, bölgesel veya etnik temelli bir siyasi hareketten ülke çapında geniş bir tabana hitap eden bir partiye dönüşmek anlamına gelir. Türkiye partisi olmak isteyen siyasi hareketler, kapsayıcı, barışçıl ve toplumun tamamına hitap eden bir söylem geliştirmelidir. Siyasal iktidarın en önemli meşruiyet kaynaklarından biri, toplumsal rızadır.

Haberin Devamı

SİLAH GÖLGESİ OLMADAN

Bir partinin veya yönetimin, silahlı unsurların gölgesinde olmadan, halkın özgür iradesiyle desteklenmesi ve şiddet kullanmadan siyaset yapması demokratik meşruiyet açısından temel bir gerekliliktir. Her parti Türkiye partisi olmak mecburiyetindedir. Milli duruş ve ortak değerlerin merkezde yer aldığı Türk siyaset arenasında her siyasi parti kendisini bu merkeze göre tanımlamak zorundadır. Siyasi partilerin kuruluş, program, faaliyet ve hedefleri Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesiyle, Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle çelişemez, çatışamaz, ters düşemez.

SİVİL ANAYASA HAZIRLANMALI

‘Terörsüz Türkiye’ girişimi, İmralı’nın DEM aracılığı ile yaptığı PKK’nın feshi ve silah bırakma çağrısı ile önemli bir aşamaya gelmiştir. İmralı açıklamasında ayrı bir devlet, federasyon, herhangi bir şekilde özerklik ya da kültüralist talepler olmaksızın örgütü silah bırakmaya çağırması Türkiye’de yeni bir sürecin başlaması için önemli bir adım olmuştur. Bu sürecin tam olarak başarıya ulaşması terör örgütünün silah bırakmasının da ötesinde, herhangi bir şekilde terörü olumlayan ya da sırtını teröre ya da vandalizme dayandıran siyaset anlayışının da tarihe karışması ile mümkün olabilecektir. Terörsüz Türkiye sürecinde yalnızca dağdaki terörün değil şehirdeki vandalist anlayışın da bitirilmesi elzemdir. Terörsüz Türkiye’de tüm siyasal partiler için elzem olması gereken kavramların başında sivilleşme gelmektedir. Darbe anayasası yerine yeni bir sivil anayasa hazırlanması Türk demokrasisi için zarurettir.”

Haberin Devamı

SİYASİ PARTİLER KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK

BahçeliTerörsüz Türkiye sürecinin tam olarak başarıya ulaşmasının ileri adımlarından biri her türlü vandalizmin siyasetten dışlanmasıdır” diyerek şu öneride bulundu: “Bu ihtiyaç İstanbul’da yaşanan sokak eylemleri ile de net bir şekilde görülmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın pek çok yolsuzluk iddiası ile tutuklanması sonrası CHP öncülüğünde marjinal sol grupların saldırıları ile sokaklar karıştırılmıştır. Vandalizmin köktenleşmesi ise zaten Türkiye’de CHP ile ilişkileri malum sol grupların anlayışıdır. Hakkaniyet ve hak arama ilkelerinin şiddetsiz bir şekilde anlamlandırılması bir gerekliliktir. Bunun için kamuoyu oluşturulması yanında gerekli hukuki düzenlemelerin de yapılmasıdır. Bu hususta yapılması elzem ilk somut düzenleme Siyasi Partiler Kanunu’nun yenilenmesi olabilecektir. Mevcut kanunda milli devlet niteliğinin korunması başlığında bölgecilik ve ırkçılığı reddeden 82’nci maddeye ilave olarak milli devletin korunmasının her türlü vandalizmin reddi ile mümkün olabileceği ile ilgili bir ekleme yapılabilecektir. Bu aynı kısımdaki 79’uncu maddede bahsedilen devletin tekliğinin korunması ile de ilişkilidir. İkinci gerekli düzenleme ise bir siyasi etik yasası çıkarılmasıdır. Siyasete kazandırılması gereken bazı etik kodlar da bulunmaktadır. Bu kodlar siyaseti şiddetten uzaklaştırarak ya da başka bir tabirle siyaset ile şiddetin bir dikotomi yarattığını vurgulayacak şekilde kanunlaştırılmalıdır.”

 

BAKMADAN GEÇME!