Güncelleme Tarihi:
Ankara’daki Eryaman Şehit Abdulkadir Yüzbaşıoğlu Ortaokulu 8’inci sınıf öğrencisi Bahar Özkan, tek yumurta ikizi Yağmur Özkan ile eğitim yaşamını aynı okulda ve sınıfta sürdürüyor. İkiz kız kardeşler, anne karnında 9 ayı tamamlayamadan 6 aylıkken dünyaya geldi. Prematüre doğan ikiz bebeklerden Bahar, kuvözde geçirdiği beyin kanamasının ardından serebral palsi tanısı aldı. O günden bugüne göz kayması, böbrek hastalıkları, kalça çıkığı ve kas gevşekliği gibi sağlık sorunları nedeniyle 6 defa ameliyat olan Bahar, sağ elini kullanabilse de sol elini kullanırken zorluk yaşıyor. Tekerlekli sandalye ya da yürüteçle hareket edebilen Bahar, her gün fizik tedavi görüyor. İkizi Yağmur ve annesi Esra Özkan’ın yoğun desteği ile yaşama sadece devam etmekle kalmayan aynı zamanda o yaşamı anlamlı hale getirmeye çalışan Bahar, 8 yaşından beri psikolojiyle ilgileniyor. Psikoloji ve psikiyatri alanında yazılmış pek çok kitap okuyan Bahar, 10 yaşındayken bir kişisel gelişim kitabı yazmaya başladı.
PSİKOLOJİ İLE YAŞIYOR
Yazım sürecinde annesi ve ikizi Yağmur’un yardımını alan Bahar’ın ‘İçindeki En İyi Sen’ isimli kitabı geçtiğimiz aralık ayında yayımlandı ve 300 adetten oluşan ilk baskısı bir ayda tükendi. Uzakdoğu dövüş sporları antrenörü olan Esra Özkan, kızı Bahar’ın yazdığı kitapla içindeki en iyi versiyonu ortaya çıkardığını belirterek geçirdikleri süreci şöyle anlattı:
“İnsan, yetenekleriyle doğar derler. Bahar’ın da özel bir yeteneği var. Tabii bu yeteneğini çok iyi bir şekilde besliyor ve geliştiriyor. Mesela fizik tedavi seanslarımızda ‘anne sen beni çalıştırırken bir yandan da psikoloji seminerlerini dinlemek istiyorum, lütfen açar mısın’ der. Bahar, gerçekten ‘psikoloji’ ile yaşıyor. Bu alanla ilgili tüm çalışmalarını gerçekten tutkuyla yapıyor. Bir not defteri var. Onun içerisine psikoloji bilimine ait kavramların tanımlarını yazıyor ve neredeyse her gün tekrar yapıyor.
DOĞAN CÜCELOĞLU İLE TANIŞMAK HAYALİYDİ
Bir gün Bahar’ın kendi kendine sesli notlar aldığını fark ettim. Ona ne yaptığını sorduğumda kitap yazmaya başladığını söyledi. Eliyle rahat yazamadığı için kitabını bu sesli notlarla tamamladı. O söyledi ben ve Yağmur yazdık. Kitap tamamlandığında öğretmenleri ve redaktörü kullandığı dili biraz sadeleştirmesi noktasında onu uyardı. Ancak Bahar bu uyarıları ‘potansiyelimin önüne neden geçiyorsunuz’ diye yanıtladı. Kitap geçtiğimiz ay çıktı ve 300 adetlik birinci baskısı bitti. İkinci baskısı da yakın zamanda çıkacak. Yetişkin okuyucular, kitabı 13 yaşındaki Bahar’ın yazmış olmasını şaşkınlıkla karşılıyor ve kitabı çok beğendiklerini söylüyorlar. Bahar, Doğan Cüceloğlu’nu çok severdi hatta vefat ettiğini öğrendiğimiz gün bu haberi Bahar’a çok zor söyledim. Çünkü hayallerinden biri Doğan beyle tanışmaktı.”
İNSANLARA İLHAM VERMEK İSTİYORUM
İlk dönemi taktirle tamamlayan ama ders aralarında bile psikoloji çalıştığını söyleyen Bahar, bu alana neden ilgi duyduğunu ve hedefinin ne olduğu şu sözlerle anlattı:
“8 yaşımdan itibaren psikolojiyle ilgileniyorum. Akranlarım çizgi film izlerken ben online platformlarda Gülseren Budayıcıoğlu’nun seminerlerini dinliyordum. Doğan Cüceloğlu’nun da pek çok videosunu izledim. Bunları tamamen içimden gelerek yaptım. Çünkü psikoloji alanında çalıştığımda içim huzurla doluyor ve kendimi mutlu hissediyorum. İleride Hacettepe Üniversitesi’nde okuyup klinik psikoloji alanında uzmanlaşmak istiyorum.Hayalim, başarılı bir psikolog olup insanlara umut ve ilham verebilmek.
ARKADAŞLARIM GARİP KARŞILIYORDU
8 yaşındayken psikolog ve psikiyatrların çalışmalarıyla ilgilenmem, arkadaşlarım tarafından garip karşılanıyor, ‘bu içerikler sana ağır gelmiyor mu’ diye soruyorlardı. Bu kitabı yazarken de dinlediğim seminerler ve okuduğum kitaplardan yola çıktım. Yaşadığım farkındalıkla insanların daha olumlu düşünmesine zemin hazırlamak ve onların hayat yolcuğuna ışık olmak istedim.
BENİM 3 SÜPER KAHRAMANIM VAR
Kitabım adı ‘İçindeki En İyi Sen’, çünkü kitap insanların kendi potansiyellerinin farkına vararak onu açığa çıkarmasına yardımcı olmayı hedefliyor. İlham aldığım isimler Doğan Cüceloğlu, Gülseren Budayıcıoğlu ve Canten Kaya’ydı. Onları da kitabımda ‘kendi süper kahramanlarım’ olarak tanıttım. Çünkü işini iyi yapan ve bu sayede topluma katkı sağlayan her insanın bir süper kahraman olduğuna inanıyorum. İlerleyen süreçte, psikoloji alanında edindiğim bilgi birikimi doğrultusunda yeni kişisel gelişim kitapları da çıkarmayı planlıyorum.”