Babil Kulesi'nden portreler

Güncelleme Tarihi:

Babil Kulesinden portreler
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2002 00:00

FOTO muhabiri (onu kızdırmak için fotoğraf sanatçısı diye yazacaktım ama gönlüm razı olmadı) Ara Güler, bugünün Beyoğlu'sunu ne güzel gözlemlemiş:‘‘Babil Kulesi'ne döndük.’’Onun gibi bir Beyoğlu çocuğu, değişimi an be an yaşadı.Portrelerle Beyoğlu'nun insan haritasında geziniyorum epey süredir.Sıtkı Kösemen'in çekip, bir kitapta topladığı Beyoğlu, Ben portreleri, insan fotoğrafları, bir semti yaratanların, mekánları bezeyenlerin insan olduğunu hatırlattı bana. Sponsor, The Marmara'yı da kutlarım. Bulunduğu semti unutmadığı için.Tünel'den başlayıp İstiklal Caddesi'nde yürümeye başlasanız, ara sokaklara da uğramayı ihmal etmeden, Taksim'e gelseniz, kozmopolit İstanbul'un insan tarihini hatmetmiş olursunuz.Semtler sadece ünlüleriyle değil, sıradan insanların rengiyle de güzelleşir. O insan dokusunun kendine özgülüğünü, sınıfsızlığını yakalayamazsanız, neye yarar çalışmanız, emeğiniz.Barmeninden boyacısına, ressamından avaresine kadar, herkes renkli bir Beyoğlu'nu oluşturmak için, Sıtkı Kösemen'in objektifinin önünden geçip gitmişler.Beyoğlu Belediye Başkanı Kadir Topbaş -ki Beyoğlu çocuğudur o da-Beyoğlu'na dünya kolonisi diyor.* * *İSTANBUL bir başka şehirdir, Beyoğlu da bir başka álem.İmparatorlukta başkadır, cumhuriyette başka. Yaşama biçimleri buraya yansır, güzellikler de, süflilikler de.Supanglez de burada yenir, dürüm de. Mozaik... Bana kimi zaman itici kimi zaman yumuşatıcı gelen bir sözcük. Köyden şehire göçün, araştırmasını yapacağınız yer Beyoğlu'dur.Gülsün Karamustafa'yı resim yaparken de burada bulursunuz, Yusuf Taktak'ı da, Elhamra Pasajı yangınına içi yanan Kometi'yi de. Elinde yangın söndürücüyle.İstiklal Caddesi'nde gezerken, yan sokaklarda bir kahve içerken, fark edemeyeceğiniz insan yüzleri var Ben, Beyoğlu'nda.Kütüphanesindeki kitapların, tabloların tozunu aldırmayan Rasih Nuri İleri de, sadece fotoğrafa izin veriyorum, diyen saatçi de, benim için birer öykü kahramanı.İçli köftecinin kravatlısına buradan başka nerde rastlayabilirsiniz?Yıldızsız bir otelin müşterisi. İngilizce ders veriyor, keman çalıyor. En sevdiğiniz besteci sorusunu şöyle cevaplıyor:‘‘Kemanda Paganini, klasikte Beethoven.’’Doksan sekiz yaşındaki, Atatürk'ün ayakkabıcısı, deve tüyü paltosu, kaşkolu ve kravatıyla arz-ı endam ediyor.Korse elzem bir şeydir, diyen 65 yıllık korseci. Neden mağazanızın adı Kelebek'i zarafetle yorumluyor:‘‘Babam, hanımları kelebeğe benzetmiş herhalde.’’Anglikan kilisesinin İrlandalı papazı kilisenin bahçesindeki kedileri, köpekleri, papağanları ile yaşıyor. Ah şu papağanlar bir de ahşap eşyayı yemese.* * *ÜÇ genç yan yana bir duvar dibinde oturuyorlar. Fotoğrafın altındaki yazılar beni yaşamın paradoksuna alıp götürdü:- Neden burada oturuyorsunuz?- Boş vakitleri değerlendirmek için.- Çok boş vaktiniz oluyor mu?- Hiç dolu olmuyor ki.Babil Kulesi'nden insanlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!