Aydınların çağrı ve bildirileri

Güncelleme Tarihi:

Aydınların çağrı ve bildirileri
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2005 00:00

İSTANBUL’da toplanan Dünya Irak Mahkemesi Vicdan Jürisi Başkanı Hintli yazar Arundhadi Roy, bu savaşın entelektüel boyutlarına değiniyor:‘Bu savaş sadece insanlığı değil, dili de kan revan içinde bıraktı. Bir yazar olarak hep düşünce ve kelime arasındaki mesafeyi en aza indirmek için çalıştım. Şimdi kullanılan kelimeler düşüncenin üstünü örtmek, gerçek niyeti maskelemek için kullanılıyor.’ (Hürriyet Pazar, 26.06.05)HANGİ DİLTürkçe’nin hali Arundhadi Roy’un betimlediği durumdan çok daha beter. Bir yandan Avrupa Birliği’nin baskıları, bir yandan küreselleşme yanılsaması, bir yandan İkinci Cumhuriyetçilerin şantaj ve zorlamaları, bir yandan Ermeni ve Kürt sorunu, özendiriciler, özenenler, partizanlar, militanlar... Türkçe’nin menteşeleri çıktı ve bir tür sözcük yığınına dönüştü. Hiçbir metnin ve sözün anlamı kesin değil. Maksadını aşan (!) cümleler kuruluyor.HANGİ BARIŞHaziran ayı ortalarında bir bölümü yakın arkadaşım olan 150 ‘Türk’ aydını bir bildiri yayınlayarak ‘PKK’nın silahlı eylemlere derhal ve önkoşulsuz son vermesini istiyoruz. Hükümetin kalıcı barışın sağlanması ve herkesin demokratik toplumsal hayata katılabilmesi için gerekli yasal düzenlemeleri gerçekleştirmesini talep ediyoruz’ dediler.Bildiride, menteşesi çıkmış dil kullanıldığının ilk somut kanıtı ‘yapmak’ fiilinin yerine ‘gerçekleştirmek’ fiilinin kullanılması.İkincisi ‘kalıcı barış’, hiçbir anlamı olmayan kof bir kavram. Bu kavramı ABD de, PKK da kullanıyor. Barış, birbirine denk ve türdeş taraflar arasında yapılır. Bizim aydınların özlemle sözünü ettiği barış, Türkiye Cumhuriyeti ile PKK arasında yapılacak. Bu sadece dilsel ve kavramsal değil, aynı zamanda politik bir gaflet. Ki PKK’nın siyasallaşması, meşrulaşması anlamına gelir. Bizim aydınların amacının ‘bu’ olduğunu sanmıyorum.HANGİ YASALAR‘Türk’ aydınları, hükümetin bazı gerekli yasalar çıkarmasını istiyorlar. ‘Bazı yasalar’ olmaz. ‘O yasalar’ın hangi yasalar olduğunu açıkça söyleyeceksiniz ve ardından denetleyeceksiniz. ‘Bazı yasalar’ ile hiçbir iyileştirici önlemi denetleyemezsiniz.Denetlenemeyeceği 264 ‘Kürt’ aydınının kendi bildirilerini yayınlamasıyla anlaşıldı. Kürt aydınlar da PKK’nın kayıtsız şartsız silah bırakmasını talep ediyorlar ve Türk aydınlarını destekliyorlar; ama ‘Herkesi kapsayacak bir genel af çıkartılması’nı da istiyorlar (Hürriyet, 23.06.05). Demek ki Kürt aydınlar, Türk aydınlarının ‘bazı yasalar’ından birinin genel af olduğunu düşünüyorlar. Türk aydınlar, Abdullah Öcalan’ın da yararlanacağı bir ‘genel af’ talebini paylaşıyorlar mı? Böyle bir yasal düzenleme mi istiyorlar? Bildirileri her türlü yoruma elverişli!Temiz bir dille kapsamı tanımlanmış bir af ve genel af, kuşkusuz konuşulabilir. Bu da dil bilincine sahip aydın yazarların sorumluluğuna giriyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!