Askeri tutukevinde işkenceli cinayet

Askeri tutukevinde, er Halil Tüfekçioğlu'nun işkenceyle öldürülmesiyle ilgili olarak 6 kişiye 80 yıl ağır hapis cezası verildi. Tüfekçioğlu'na 14 gün boyunca işkenceler yapıldığı ve bunun sonucunda öldüğü Adli Tıp tarafından da belgelendi.

Piyade er Halil Tüfekçioğlu, firar ettiği Davutpaşa 26. Zırhlı Tugay Komutanlığı Disiplin Ceza ve Tutukevi'ne geri dönünce işkence yapılarak öldürüldü. Tüfekçioğlu'nun öldürülmesi olayına karışan, aralarında 2 binbaşı ve bir üsteğmenin de bulunduğu 6 sanık toplam 80 yıl ağır hapse çarptırıldı.

3. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde karara bağlanan korkunç olay, 1994 yılının Haziran ayında meydana geldi. Piyade er Halil Tüfekçioğlu, vatani görevini yaptığı 26. Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndan firar etti. 3 gün sonra yakalanan Tüfekçioğlu, komutanlığın disiplin cezaevine kondu. Ancak Tüfekçioğlu, buradan da firar etti. Bir gün sonra yeniden yakalandı. Firar ettiği için bir gün oda hapsi cezasına çarptırılan Halil Tüfekçioğlu'na Tabur Komutanı Binbaşı Hüseyin Akkaya 14 gün hapis cezası verdi. Cezanın bitiminde ise tahliye edilmeyen Tüfekçioğlu'na Binbaşı Akkaya, 14 gün daha hapis cezası verdiğini söyledi. İşkence dolu 14 gün de bu kararla başladı.

VAHŞETİN İDDİANAMESİ

3. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede Tüfekçioğlu'na yapılan işkence tüm ayrıntılarıyla anlatıldı. Halil Tüfekçioğlu'nun tutukevinden kaçmasının sorumluluğu gardiyanlar Enver Uzun ile Ayhan Şahin'e yüklendi. Gardiyanlar, firardan dolayı 10'ar ay hapis cezasına çarptırıldılar. Aldıkları cezayı içlerine sindiremeyince, Halil Tüfekçioğlu'na öldürünceye kadar işkence yaptılar.

İddianamede Tüfekçioğlu'nun 14 gün boyunca koğuşta çırılçıplak soyularak cop ve tekme ile dövüldüğü, bayıldığı zaman ayıltmak için üzerine su döküldüğü, cinsel organına defalarca elektrik verildiği belirtildi. İddianamede ayrıca, Tüfekçioğlu'nun akan kanlarını diliyle temizlemeye mecbur kaldığı, Enver Uzun'un yere tükürüp, ‘Çabuk bunları dilinle temizle, yoksa daha fena yaparım’ dediği ifade edildi. Ayrıca kömür sobasında kızdırılan demirin Halil Tüfekçioğlu'nun omuzlarına basıldığı, vücudunun her yerinde sigara söndürüldüğü, koltuk altı kıllarının yakıldığı belirtildi. İddianamede, Enver Uzun'un tüm bunlarla yetinmeyerek Tüfekçioğlu'na tecavüz ettiği de kaydedildi. Tüfekçioğlu, 14'üncü günün sonunda komaya girdi ve hastaneye kaldırılırken, ambulansta yaşamını yitirdi.

Toplam 80 yıl ağır hapis

Halil Tüfekçioğlu'nun korkunç ölümü üzerine 3. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı harekete geçti. Kıdemli Binbaşı Akın Yar, Binbaşı Hüseyin Akkaya, Kıdemli Üsteğmen Gürsel Aydınlı, Cezaevi Müdürü Astsubay Kıdemli Üstçavuş Cemalettin Keşkek ile gardiyan erler Enver Uzun ve Ayhan Şahin, hakkında dava açıldı. Davanın esas faili gardiyan Enver Uzun olmakla birlikte, diğer sanıkların olanlara göz yumarak görevlerini kötüye kullandıkları, zaman zaman işkence olayına katıldıkları iddia edildi.

Sanıklardan Enver Uzun, Halil Tüfekçioğlu'na birkaç kez vurduğunu belirterek, ‘‘Komutanlarım ‘İtaatsizlik eden askeri dövün. Ama izi kalmasın. Disiplini sağlayın. Eğer herhangi bir firar olursa burada yeriniz yok' demişlerdi. Halil de temizlik yapmamakta direnince birkaç kez vurdum. O da kendini yerlere attı. Kafasını duvarlara çarptı. İşkence yapmadığım gibi tecavüz de etmedim’’ dedi.

Diğer sanıklar da Halil Tüfekçioğlu’nun dayak yediğini görmediklerini, dövülmesi için emir vermediklerini ileri sürdüler. Ancak celseler boyunca dinlenen tanıklar, sanıkları yalanladı. Tanık ifadeleri ve Adli Tıp raporlarıyla işkence belgelendi. Askeri mahkeme, sanıklardan gardiyan er Enver Uzun'u 36 yıl ağır hapse, Tabur Komutanı Binbaşı Hüseyin Akkaya'yı 20 yıl ağır hapis cezasına, Astsubay Kıdemli Üstçavuş Cemalettin Keşkek ile er Ayhan Şahin'i 10'ar yıl ağır hapse, Kıdemli Binbaşı Akın Yar'ı 3 yıl hapse ve Kıdemli Üsteğmen Gürsel Aydınlı'yı da 1 yıl ağır hapis cezasına çarptırdı.

Oğlum şehit olsa bu kadar üzülmezdim

Sanıklara verilen cezalar, işkenceyle öldürülen Halil Tüfekçioğlu'nun annnesi Halime Tüfekçioğlu ve babası Nazmi Tüfekçioğlu’nun acısını bir parça da olsa giderdi. Ancak Halime Hanım, devletin kendilerine gösterdiği ilgiden son derece rahatsız. 20 yaşındaki oğlunu işkence sonucu kaybeden acılı anne, ‘‘Oğlumu ölüme değil vatan görevine gönderdim. Şehit olsa bu kadar üzülmez, ‘Vatan sağolsun' derdim. Ancak işkence sonucu feci bir şekilde kaybettim. Devlet, öldürülen oğlum için 1 milyar lira para verdi. Bir cana 1 milyar lira değer biçti. Ama işin peşini bırakmayacağım. Oğlumu kaybettim, geride kalanları kazanabilirim. Hukuk mücadelemi yetkili mercilerde sürdüreceğim’’ dedi.

Tecavüz bile etmişler

Tüfekçioğlu’nun cop ve tekme ile dövüldüğü, cinsel organına defalarca elektrik verildiği, kömür sobasında kızdırılan demirle omuzlarının dağlandığı, vücudunun her yerinde sigara söndürüldüğü, koltuk altı kıllarının yakıldığı belirlendi. İddianamede, işkenceci Enver Uzun'un Tüfekçioğlu'na tecavüz ettiği de kaydedildi.