Güncelleme Tarihi:
İstanbul Yeşilköy’den Paris-Londra rotasıyla havalanan uçakta 167 yolcu vardı. Mürettebat ise iki tecrübeli pilot ve yedi hostesten oluşuyordu. 29 yaşındaki Rona Altınay da bu hosteslerden biriydi. Uçak ilk rotasına sorunsuz bir iniş yaptı. 50 yolcu Paris’te indi. O sıralarda İngiliz havayolları çalışanları grevde olduğu için havalimanında Londra için bekleyen İngiliz yolcular da Paris’e gitmek için uçağa bindiler. Uçaktaki neredeyse bütün koltuklar dolmuştu. Uçak hareket etti. Ancak kısa bir süre sonra bagaj kapağı fırladı. Fırlayan kapak kuyruğa çarptı. Artan kabin basıncıyla uçakta bir patlama oldu. Uçak Paris yakınlarındaki Ermenonville Ormanı’na düştü. 336 kişi öldü, yolculardan da mürettebattan da kurtulan olmadı.
BAGAJ KAPAĞI NEDEN KOPTU
‘Ankara’ adı verilen McDonnell DC 10 tipi uçak yeni alınmıştı ve o dönem çok gözde bir modeldi. Neden düştüğünü bulmak bir- iki yıl sürdü. Raporlara göre, İstanbul’dan havalanıp Paris’e inen uçakta o ana kadar hiçbir sorun yoktu. Ancak vahim bir hata ölümcül kazayı doğuracaktı. Paris’te Londra için bagajlar yüklenirken bagaj kapağı aşırı zorlanmış, kapağı tutan pimler gevşemişti.
Bu da bagajları yükleyen bir havaalanı çalışanının yeterince İngilizce bilmediği için uyarı yazılarını anlamamış olmasına bağlanıyordu.
AŞİYAN’DAKİ UÇAK
- Kaza hem Türkiye’nin hem de dünyanın en büyük hava felaketlerinden biri olarak literatüre geçti. Kazada hayatını kaybeden hostes Rona Altınay’ın cenazesi Aşiyan Mezarlığı’na defnedildi. Mezar taşı ise kazayı yapan uçağın şeklinde tasarlandı. Burnunun üzerine yere düşer bir halde mezarın başına konuldu. Üzerine ise Rona Altınay’ın fotoğrafı yerleştirildi. 51 yıldır da bütün hüznü ve sakinliğiyle orada duruyor. Aşiyan Mezarlığı’na yolu düşenlerin merak ve ilgisini uyandıran bu mezar taşı arkasında böyle hazin bir hikâyeyi barındırıyor...