Güncelleme Tarihi:
Arıcılıkta 30-35 derecelik sıcaklığın sağlanması gerektiğini belirten Ünalan, "Bolu bölgemizde özellikle sabit arıcılık yapıyoruz. Bizim mevsimimiz, nisan- mayıs- haziran aylarıdır. 3 ay bizim arımız çalışır, gelişir ve bal alırız. Haziran ayı bal mevsimimizdir. Haziran ayına kadar biz bir kovanda 80 bin arı olmasını isteriz. Arıcılarımız bu mevsimde dikkat etmezlerse, 80 bin arı yapma şansları olmayacağından dolayı bal verimi düşük olacaktır. Dolayısıyla bu dönem hassas, önemli. Onun için arılarına iyi bakmalarını, üşütmemelerini, kovanlarını fazla açmamalarını özellikle istiyoruz. Açıp, kapatmaları lazım. Bu 30-35 derece olan sıcaklığı kaybettirmemeleri önemli. Arıcılarımız bunun çok fazla bilemeyebilirler. Arıcılar için bu olmazsa olmazımızdır. Aynı insan vücudu sıcaklığı gibi 30-35 derece sıcaklığı kaybettirmeden arıların bakımını yapmaları lazım" diye konuştu.
Mevsim olarak dengesiz iklim nedeniyle arıların polen bulmakta zorlandığını anlatan İsmail Ünalan, "Gündüzleri havalar iyi, geceleri soğuk oluyor. Arı gündüz açılı,r gece yatan yavrunun üzerine kuluçka yapması lazım. Bu kuluçkayı yapabilmesi için arılar da beslenmeli. Arı şu anda yavruyu yaptı. Çıkan yavruların beslenmesine polene ihtiyacımız var. Şu anda polen yok. Mevsim olarak dengesiz iklim kuşağı geçirdiğimiz için polen yok. Burada arıcımızın polen gıdalarını vermesini gündeme getirmemiz lazım. Bunu da arıcılarımızın bilmesi lazım. Ufak dokunuşlarla polen ikamesi beslemeleri yapmaları lazım. Bu çıkan yavruların polen ikameli besinden istifade etmesi lazım. Arıcı yapamazsa bunu anne sütü emmemiş çocuğa benzerler. Hastalıklara direnci kalmaz. Gidip bal getirme imkanı olmaz. Kovanın içinde arı vardır ama işlev yapamaz. Bu da bizi bal verimine olumsuz yönde etkiler" dedi.