Arazide heyelanı birlikte tartıştılar

Büyükçekmece Barajı'nı devre dışı bırakan heyelan Büyükçekmece Belediyesi'yle İSKİ'yi karşı karşıya getirdi. İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu ve Belediye Başkanı Akgün arazide birlikte inceleme yaptı.

Büyükçekmece Belediyesi'yle İSKİ arasında heyelan tartışması yaşanıyor.

Geçen hafta salı günü bölgede Devebağırtan mevkiinde yaşanan 4 metrelik toprak kayması, Büyükçekmece Barajı'ndan gelen suyu taşıyan İSKİ'ye ait isale hattının kopmasına yol açmıştı. Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün ise, önceki dün gazetemize yaptığı açıklamada olayın bir heyelan olmadığını, DSİ'nin yaptığı İSKİ tesislerinin yanlış tasarlandığını, toprağın bu yüzden kaydığını öne sürmüştü.

Dün İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu beraberindeki bir heyetle birlikte tekrar bölgeye gitti. Bunu duyan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün de ekibini toplayarak soluğu Eroğlu'nun yanında aldı. Yaşanan olayın heyelan olup olmadığı tartışması burada da devam etti.

Akgün, tesisi yapan DSİ ve bir gün önce önlem almamakla suçladığı İSKİ'ye yönelik eleştirilerini tekrar dile getirdi. Ama bu kez yanlarında bir arabulucu vardı: İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan. Bölgeyi yakından tanıyan Ercan, olayın kesinlikle heyelan olduğunu belirterek tehlikeye dikkat çekti. Hatta heyelanın meydana geldiği yerin çok yakınındaki evleri de göstererek ‘‘Bu evler burada olmamalıydı’’ dedi.

Heyelan değil ihmal!

Başkan Hasan Akgün, önceki gün Hürriyet İstanbul'da yayımlanan ‘‘Heyelan tartışılıyor’’ başlıklı haberde 2 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasının heyelan olmadığını savunmuştu. Akgün sorumluluğun 1987-1989'da tesisi yapan DSİ ve tedbir almayan İSKİ'de olduğunu belirterek, ‘‘İsale hattının bulunduğu yer Çakmaklı Deresi'nin yatağı. Tesisin arkasındaki tepenin drenajı yapılmadı. Tabii su akacak yer bulamayınca da toprak kaydı’’ demişti. Eroğlu ve Ercan'la birlikte bölgede yaptığı incelemeden sonra ise Akgün şunları söyledi: ‘‘Bu bölgeden otoyol yapımı sırasında çok toprak alındı. Tabiata önemli müdahaleler yapıldı. Bölgenin jeolojik yapısı bozuldu. Doğal olarak sular yer değiştirdi. Ama İSKİ, günümüz teknolojisini kullanarak çok kısa zamanda heyelena da dayanabilecek bir hat yapacak.’’

İSKİ'nin cevabı

İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu ise, bölgede her zaman heyelan olduğunu tekrarlayarak şunları söyledi:

‘‘Her ay topraktaki hareketi ölçüyoruz. Bu bölgede her zaman heyelan olduğunu tespit ettik. DSİ tesisi, zemin etüdlerini yaptırarak ve o günün teknolojisini kullanarak inşa etti. Belki en fazla hat biraz daha derinden yapılabilirdi. Ama biz geçmişe takılıp kalmak istemiyoruz. Dünyayla yarışan bir kurum olarak İSKİ, 2000 yılının teknolojisini kullanarak alternatif bir hattı bölgede inşa edecek.’’

İstanbul'un heyelanları

İstanbul'un heyelanları yalnızca Büyük ve Küçükçekmece gölleri arasındaki bölgeyle de sınırlı değil. Kısa bir arşiv çalışması sonunda şehrin hemen her yerinde geçmişte önemli heyelanlar yaşandığı görülüyor.

21 Mart 1962: Sarıyer-Kilyos karayolunun 7. kilometresinde heyelan. Asfalt yolun 100 metreyi aşkın bölümü dört metre aşağıya çöktü.

20 Nisan 1979: Mecidiyeköy Fulya Bayırı'nda heyelan. 25 ev hasar gördü.

18 Ocak 1982: Rumelihisarı'nda heyelan. 30-40 ton ağırlığındaki kayalar üç evi ezdi.

30 Mayıs 1988: İstinye sırtlarında heyelan. 10 ev oturulmaz hale geldi.

22 Aralık 1988: Çubuklu sırtlarında heyelan. 22 ev çöktü.