Ankara fısıltıları: Zihinsel engelliyi ‘engelleme’ sorusu... Vekiller bile çözemedi

Güncelleme Tarihi:

Ankara fısıltıları: Zihinsel engelliyi  ‘engelleme’ sorusu... Vekiller bile çözemedi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2020 08:00

MECLİS araştırma komisyonları, kamuoyunda ciddi sorun olarak görülen konulara çözüm üretmek için kurulur ve önerilerinin kamu yöneticileri tarafından hayata geçirilmesi beklenir. Down sendromu ve otizm gibi gelişim bozukluğu olanların yaşadığı sorunları çözmek için kurulan komisyon da öyle olaylara tanıklık etti ki vekiller bile şaşırdı.

Haberin Devamı

Ankara fısıltıları: Zihinsel engelliyi  ‘engelleme’ sorusu... Vekiller bile çözemedi
Komisyon geçen günlerde, zihinsel engellilerin ailelerini dinledi. Zihinsel engelli kızı olan Jale Ürer’in anlattıkları, sorunların çözülmesi için nereye bakılması konusunda iyi bir örnek oldu. Jale Hanım, ÖSYM’nin zihinsel engellilerin kamuda işe alım sınavında kızının yaşadıklarını şöyle aktardı: “2018 yılındaki sınav kitapçığında, ‘Tekâlif-i Milliye Emirleri’nde her hanenin birer çift çamaşır, çorap, çarık verecek olması, ordunun aşağıdaki ihtiyaçlarından hangisini karşılamaya yöneliktir?’ diye bir soru vardı. Şimdi, zihinsel engelli bir kişinin bunu anlamasını bekler misiniz? Ben merak ettim, araştırdım. ‘Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarından olan Sakarya Meydan Muharebesi öncesi ordunun ihtiyacını karşılamak ve Sakarya Savaşı’na hazırlanmak için Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın kanunla kendisine verilen yasama yetkisini kullanarak yayınladığı ulusal yükümlülük emirleri’ olduğunu öğrendim.”

Haberin Devamı

Parlamento Muhabiri Turan Yılmaz’ın aktardığına göre sorunun zihinsel engelli bir genç için zorluğuna işaret eden Jale Ürer, sınavda kesirler ve karekökleri kapsayan matematik soruları olduğunu belirterek, “Ne yapmak istiyorlar anlamadım. Benim soru işaretlerim var kafamda, sınavı geçmelerini mi istemiyorlar” diye sordu. Jale Hanım’ın gündeme taşıdığı sorular milletvekillerinin ilgisini çekti. Öyle ki, bazı milletvekilleri matematik sorusunu çözmeye çalıştı. Başaramayınca, “Soruda mı bir sorun var?” noktasına geldiler. Bu trajikomik durum, çözülmesi gereken soruna dikkat çeker umarız.

‘MAKAM’LAR DEĞİŞTİRİLDİ

GAZETECİLİĞİN temel prensiplerinden biri fikri takiptir. AK Parti’nin Volkswagen’in Türkiye yatırımını teşvik etmesi için, parti araçlarını Passat ile değiştirme kararını aktarmıştık bu köşeden. Barış Pınarı Harekâtı nedeniyle Volkswagen yatırımı ertelendi ama araçlar genel merkeze geldi. Araçların devrine ilişkin işlemler geçtiğimiz haftalarda tamamlandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan son MYK toplantısında da araçların teslim edildiği bilgisi paylaşıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Volkswagen’e jest yapmak için verdiği karar, genel başkan yardımcılarını pek memnun etmedi.
Cumhurbaşkanlığı Muhabiri Gizem Karakış’ın aktardığına göre, Audi marka makam araçları yerine Passat’lara geçmek zorunda kalan genel başkan yardımcılarının bazıları değişiklikten yakındı. Volkswagen’in Türkiye yatırımını ertelemesini gerekçe göstererek, bu karşılıksız jeste itiraz edenler oldu ama kimse seslerini duymadı. Bazı AK Parti yöneticilerinin yeni araçlar yerine özel arabalarını kullanmaya karar verdiğini öğrendik. Sırada bakanlar, bakan yardımcıları ve grup başkanvekilleri var. Bakalım onlar bu zorunlu değişime ne diyecekler?

Haberin Devamı

Ankara fısıltıları: Zihinsel engelliyi  ‘engelleme’ sorusu... Vekiller bile çözemedi

HACETTEPE’NİN KEDİSİ: SANAT RÜZGAR’I

HACETTEPE Üniversitesi Kültür Merkezi’nin hiçbir konseri kaçırmayan bir izleyicisi var. Adı Rüzgar. Konserlerin düzenlendiği kültür merkezi, bu sadık izleyicinin aynı zamanda evi. Rüzgar, gri-beyaz renkli bir sokak kedisi. Kültür merkezine gelip yerleşmiş. 2 yıldır orada yaşıyor. Kimi zaman konser salonunda, kimi zaman giriş kapısında dolaşıyor. Üniversitenin hayvansever güvenlik görevlileri, öğretim üyeleri ve öğrencileri Rüzgar’ı sahiplenmiş. Kültür merkezinin hiçbir sanat etkinliğini kaçırmayan maskot kedisi o. Rüzgar son olarak Hacettepe Türk Sanat Müziği (TSM) Korosu eşliğinde sahne alan ‘Dr. Nazım Şuvağ 55. Yıl Konseri’ndeydi. Kültür merkezinin kapısında konukları önce o karşıladı. Güvenlik kontrolünden geçmelerini izledi. Yorulduktan sonra da kıvrılıp uyudu.
Hürriyet’in yargı muhabiri Oya Armutçu’nun aktardığına göre, o gece Dr. Şuvağ’ı, ABD’de Rock star (Prince Shuva) olan oğlu Nazımcan Şuvağ ve Floransa Verdi Müzik Akademisi piyano öğrencisi torunu Leonardo Efe Vitagliano, “konuk sanatçı” olarak sahnede yalnız bırakmadı. Koro eşliğinde birlikte şarkı söyleyen ailenin üç kuşağı izleyicilerden tam not aldı.
O gece Ankara’da ‘Sanat Rüzgarı’ esti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!