ANAP’ın İzmir planı

Güncelleme Tarihi:

ANAP’ın İzmir planı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 05, 2000 00:00

Macit SEFİLOĞLUANAP İzmir'e yönelik ilgisini arttıracağını deklare etti. Genel Başkan Mesut Yılmaz, bunu partililerine söyledi. Her ay İzmir'e gelip örgütleri dolaşacağını kaydetti. NEDEN İzmir? Bu anahtar sorunun yanıtını Teşkilat Başkanı Ersin Taranoğlu verdi. Taranoğlu, Işın Çelebi'nin Genel Başkanlık mücadelesi verebileceği yorumuna ulaştığımız yazıdan sonra, ‘‘Sayın Çelebi'nin böyle bir niyeti yok. Birlikte çalışıyoruz. Bu mücadele hepimize zarar verir’’ dedi. Taranoğlu'nun asıl önemli açıklaması, İzmir'i ‘‘Seçim üssü’’ olarak görmesi ve ‘‘İzmir'e kafayı taktık’’ sözleri. İZMİR'de başarılı olmaları halinde Ege, ardından Türkiye'de seçim başarısı alabileceklerini belirten Taranoğlu, şu değerlendirmeyi yapıyor:‘‘İzmir ve Ege MHP'li FP'li olamaz. Eğer Tansu hanım varsa DYP'li de olamıyor. Geriye bir sol parti ile ANAP kalıyor. Mahalli İdarelerdeki başarısızlık DSP'yi de eritiyor. Bütün bunlar İzmir tarlasının ANAP'a müsait olduğunu gösteriyor. Bu durumda parti içi mücadeleye izin vermemiz sözkonusu değil. Herkes çalışıp partinin cebine atacak. Parti büyüyecek, ondan sonra çalışanlar kazanacak. Yüzde 13 ile kavga yapılmaz.’’TARANOĞLU, tüzük değişikliğiyle sandık esasına göre örgütlenmeye gittiklerini hatırlatırken, ‘‘Dolayısıyla İzmir'de her 200 seçmenin bir başkanı olacağını dolayısıyla 10 bin kişilik bir teşkilat başkanına sahip olacağız. 10-15 kişilik yönetimde sadece koordinasyon yapacak’’ sözleriyle de olası kavgaların engelleneceği sinyali.ANAP'ın İzmir'e artı bir önem verme düşüncesi kesin. Ancak, milletvekilliği mücadelesinin nasıl kırılacağı konusunda netlik yok. ANAP'ta 1983 seçimleri hariç, seçim dönemlerinde hep kıyasıya mücadele yaşandı. Aday olanlar çalıştı, olamayanlar ise bazen partisinin aleyhine bile çalıştı. Bu gerçeği de unutmamalı. İNSAF ÖLÇÜSÜMİLLETVEKİLLERİ her platformda eleştiri alıyor. Seçim döneminde büyük iddiaları ortaya koyan milletvekillerimiz, halktan vize aldıktan sonra bunun bedelini zaman zaman ağır ödüyor. Eğer, Ankara'dan İzmir'e hiç uğramıyor, halkınızla buluşmuyorsanız işiniz kolay. Çünkü, toplum veya bireyler yakaladıklarına derdini anlatıyor, bazen kıyasıya eleştiriyor.İŞTE böyle bir öykü. Trafik Gönüllüleri Derneği'nin düzenlediği toplantısında Doç. Dr. Hamit Hancı, ‘‘DSP Milletvekilleri Güler Aslan ile Mehmet Çümen'i çağırdık katılmadılar’’ diye açıklama yapıyor. Arkadaşlarımız da bu açıklamayı doğal olarak habere konu ediyorlar. ARDINDAN Güler Aslan ile görüşmemizde, ‘‘Vallahi billahi haberim yok. (Bir gün önce evimdeki yardımcı hizmetlerime bakan kadına telefon etmişler. Bana sabah 09.00'de toplantı varmış seni bekliyorlar) dedi. Ne olduğunu bile anlayamadım’’ diye, çağrının sağlıklı biçimde yapılmadığı iddiasında. DOÇENT Hancı ise ‘‘DSP'nin eski Karşıyaka İlçe Başkanı meslektaşım Dr. Mehmet Kitiş'ten böyle bir toplantıya kimin katılabileceğini sordum. Kendisi Güler Aslan ile Mehmet Çümen'in katılabileceğini söyledi. Kitiş'ten aldığım cep telefonundan 20-25 gün önce Güler Aslan'a ulaştım. Katılacağını söyledi. Bir gün önce evini teyid için aradım’’ diye Milletvekilini tekzip etti. Doğru yöntemi ise ben aktarayım. En iyisi bu talebin yazılı şekilde iletilip, karşı onay alınması. Böyle olursa kimse suçlanmaz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!