Ameliyattan yapamamış

Güncelleme Tarihi:

Ameliyattan yapamamış
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2013 00:00

Balyoz Davası’nda ‘hükümeti ortadan kaldırmaya eksik teşebbüs’ gerekçesiyle yargılanan aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ve MHP milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan’ın da bulunduğu 367 kişi hakkındaki gerekçeli karar tamamlandı.

Haberin Devamı

İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi 1435 sayfalık gerekçeli kararının sonuç ve değerlendirme bölümünde şunlara yer verdi:

HAREKÂT PLANI DÜŞÜNCE AŞAMASINDAN
Gereken ortam şekillendirmesinin ardından sıkıyönetim ilanını müteakip yürütme organının devrilip, devlet idaresinin cunta yapılanmasının istediği şekilde yeniden yapılandırılması planlandı. Harekât Planı düşünce aşamasından çıktı. Muhtemel eylem yerlerinin keşfi, tutuklanacak kişiler, Milli Mutabakat Hükümeti ismiyle hareket sonrasında iş başına getirilmesi, planlanan hükümetin dizayn edilmesi gibi icra aşamasına geçildi ancak icra hareketleri tamamlanmadı. Harekât Planı Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nca öğrenildi.
KALP AMELİYATI OLUNCA
Bu hususun Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın seminer sonuç raporunu hukukçulara inceletmesi, KKK’nın OEYTS’nin oynanmaması talimatları, Genelkurmay Başkanı’nın, sanık Çetin Doğan’ı bu konuda uyarması ile belli oldu. 2003 Mayıs ayında sanık Çetin Doğan’ın kalp ameliyatı olması ve Ağustos 2003’te emekli edilmesi gibi nedenlerle Doğan liderliğindeki cunta yapılanması darbe harekâtını tamamlayamadı. ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni cebren ıskata veya vazife görmekten cebren men etme’ suçu eksik teşebbüste kaldı.
TANKLARIN SOKAĞA ÇIKMASIYLA SINIRLI DEĞİL
Suçta icra hareketlerinin yani teşebbüs aşamasının silahlı olarak sokağa dökülmekle başladığı yönündeki düşüncelere katılma olanağı bulunmamaktadır. Zira darbe suçunun icra hareketleri tankların sokağa çıkmasıyla sınırlı değildir. Aksine cunta yapılanmasına bağlı birimlerin sokağa çıkması neticeye en yakın son icra hareketidir. Suç düşünce ve planlama aşamasından çıkmış, gözaltına alınacak, tutuklanacak, görevinden uzaklaştırılacak vb. kişilere azınlık mensuplarına ilişkin kapsamlı çalışmalar yapılmıştır. Görevinden alınacak kişilerin yerine atanacak kişilerin bile tek tek isim isim belirlendiği, sokağa çıkılarak sivil kıyafetli olarak istihbari çalışmaların yapıldığı, darbe sonrası meşru hükümetin yerini alacak milli mutabakat hükümetinin de belirlendiği, bu şekilde oluşturulan listelerde binlerce kişinin listelendiği, tüm bu çalışmalarla suçun icrasının başladığı kabul edilmiştir.  
ÇETİN DOĞAN LİDERLİĞİNDE CUNTA
2002’de Türkiye’de oluşan politik yapı, 3 Kasım 2002’de yapılan seçimlerde iktidarın yeni kurulan ve sanıkların ideolojik olarak yadsıdıkları AK Parti’ye geçeceğinin açıkça belli oluşu nedenleriyle, seçimler öncesinden başlanarak demokratik yollarla idareden uzaklaştırmak amacıyla sanık Çetin Doğan liderliğinde 1’inci Ordu merkezli bir cunta yapılanması oluştu. Harp Akademileri Komutanlığı Komutası’ndaki Hava Kuvvetleri Unsurları, Donanma Komutanlığı Komutası’ndaki Deniz Kuvvetleri Unsurları, İstanbul ve Bursa bölgesi olmak üzere Jandarma Unsurları bu cunta yapılanması içerisinde yer aldı. Bu unsurlar plan kapsamında eylem planları hazırlama, istihbari çalışmalar yapma ve personel bilgilendirme gibi birçok aktif görev aldı. Harekâtın Jandarma vasıtası ile tüm yurdu kapsamasının sağlanması, Ankara’daki kuvvet komutanlıklarının ve harekata karşı olanların kontrol altına alınması için planlar yapıldı. 
NEDEN FARKLI CEZA
Hapis cezası cunta yapılanmasının lideri olan sanık Çetin Doğan ile ona bağlı olarak Deniz ve Hava kuvvetlerindeki yapılanmanın lideri olarak suça katılan sanıklar Özden Örnek ve Halil İbrahim Fırtına için 20 yıl, suç tarihinde tugay komutanı, jandarma bölge komutanı, il jandarma komutanı olarak görev yapanlar, yapılanma içerisinde birlik komutanı, grup lideri konumunda olanlar, eylem planlarını hazırlayanlar, çalışmalarda ikinci derece lider konumunda olanlar yönünden 18 yıl, diğer sanıklar yönünden ise 16 yıl olarak belirlenmiştir. Zarar ve tehlikenin ağırlığına göre eksik teşebbüse dayalı indirimin alt sınırdan yapılmaması ölçüsü benimsenmiş, daha sonra da olaydaki konumları, kastlarının yoğunluğu, olaydaki konumlarına göre oluşturdukları tehlikenin ağırlığı ölçü alınarak teşditte ayrıştırmalar yapılmıştır.
Karara etkİLERİ yok
Bilirkişiler ile Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’ın tanık olarak dinlenmesinin, sanıklara atılı suçun niteliği göz önüne alındığında toplanan kanıtlara ve karara etkisi bulunmamaktadır. Tanık gösterilmesi isteğinin mahkemeye baskı oluşturmak amacıyla yapılması, seminer ve diğer belgelerin gerçek olması nedeniyle de dinlenmelerinin etkili olmadığı kanaatine varılarak talep reddedilmiştir.

Eşref Bitlis soruşturmasında ‘tanık’ oldu

/images/100/0x0/55ea6029f018fbb8f87be2ab

ŞUBAT 1993’te uçağının düşmesi sonucu hayatını kaybeden dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis olayına ilişkin soruşturmada, emekli Orgeneral Çevik Bir’in tanık sıfatıyla ifadesine başvuruldu. 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Bir, dün sabah saatlerinde jandarma nezaretinde Ankara Adliyesi’ne getirilerek soruşturma savcısı Hüseyin Şahin’in odasına alındı. Bir’e ifade işlemleri sırasında avukatı Abdullah Atilla Bingöl eşlik etti. Savcının odasında yaklaşık 1 saat kalan Bir, çıkışta karşısında gazetecileri görünce, “Sizi jandarmaya alıp istihbaratçı yapmaları gerekirmiş” diyerek, şaşkınlığını dile getirdi. Soruları yanıtsız bırakan Bir, jandarma nezaretinde yeniden Sincan Cezaevi’ne götürüldü. Avukatı Bingöl, “Müvekkilimin tanık sıfatıyla bilgisine başvuruldu. O zaman zaten Somali’de görevli olduğu için konuyla bir ilgisi ve bilgisinin olmadığını beyan etti. Hepsi bu kadar” dedi. Korgeneral Çevik Bir, 1993 Mayıs ayında Somali’deki BM Barış Gücü komutasını devralmıştı. Eşref Bitlis’in 1993’te uçağının düşmesi sonucu ölümüne ilişkin soruşturmada zaman aşımı yaklaşık 1.5 ay sonra doluyor.     ANKARA

Haberin Devamı

Ağzından kaçırmış
GEREKÇELİ kararda sanık Çetin Doğan’ın “Seminerde darbe planı görüşüldü” şeklinde beyanda bulunduğu, ancak daha sonra zabıtlara yanlış geçtiğini belirterek, itiraz ettiği belirtildi. 17 Mart 2011 tarih ve 24 No’lu celsenin saat 09.50’de görüntü ve sözlerinin huzurda kendisine gösterilerek aynen ağzından çıktığının anlaşıldığını vurgulandı. Sanık Doğan’ın bu kez dil sürçmesi ile yanlış söylediği beyan ettiğinin anlatıldığı kararda, “Sanığın bu sözlerinin gerçek amaç ve kastını gösterdiği, sanığın ve seminere katılan ve mahkum olan diğer sanıkların yargılama boyunca seminerde darbe planının görüşüldüğünü saklamaya çalıştıkları, ancak Doğan’ın bir anlık dalgınlıkla seminerde asıl görüştükleri konunun darbe planı olduğunu ağzından kaçırdığı, bunun bir dil sürçmesi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığının altı çizildi.

Haberin Devamı

Saygısız ve tehdit içeren davranışlardan indirim yok
YARGILAMA aşamasında takdiri indirim uygulanmayan sanıklar mahkemeye karşı son derece saygısız, Türk Milleti adına yargılama yapan mahkemeyi tanımayan hareket ve tehditler içeren söz ve davranışlar içerisinde bulunmuşlardır. Yargılamanın devamını engelleyecek şekilde sanık ve müdafilerinin CMK’ya aykırı kural tanımaz ve disiplinsiz davranışları nedeniyle zaman zaman duruşmalara ara verilmek zorunda kalınmıştır. Bir kısım sanıklar mahkeme heyetine karşı, “Sizler de yargılanacaksınız”, “Vereceğiniz karar hakkınızda hayırlı olsun”, “Burada yargılama yapılmıyor, tiyatro oynanıyor, iddianame değil iftiraname” şeklinde beyanlarda bulunmuşlardır. Bir çok sanık hakaret ve tehdit boyutuna ulaşan davranışlarda bulunmuşlardır. Sanıkların büyük çoğunluğunun yargılama sırasında belli bir disiplin içerisinde ortak hareket ettiler. Bazı sanıkların beyanlarının kendi aleyhlerine olabileceğini hissettiklerinde bu sanıkları konuşmamaları için baskı altına almaya çalıştılar. Sanıklardan Mehmet Ulutaş, duruşma sırasında gelen baskılar sonucunda bir kısım beyanlardan dönmek zorunda kaldı. Bu yönde olumsuz tavırlar sergileyen sanıklar hakkında mahkememiz takdiri indirimin uygulanmaması gerektiği sonucuna varmıştır.

Haberin Devamı

Dijital veriler delil
İSTANBUL 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında dijital verileri delil kabul etti. Buna gerekçe olarak ise Balyoz Harekât Planı, Oraj Harekât Planı, Suga Harekât Planı, Çarşaf ve Sakal Eylem planları, 11,16,17 numaralı CD’lerdeki dijital belgeler ile seminer ses kayıtları arasındaki benzerliği buna gerekçe gösterdi. Kararda şöyle denildi:
Mehmet Baransu’nun teslim ettiği 12 Eylül belgeleri ile Gölcük’ten elde edilen komutana arz belgeleri uyumlu.
11 numaralı CD içerisindeki bilgiler tanık ifadeleri ile doğrulandı.
Baransu’nun teslim ettiği 2229 belge ile Gölcük Donanma Komutanlığı’ndan ve Eskişehir’de sanık Hakan Büyük’ten ele geçirilen dijital delillerin bir kısmı aynı. Toygun ATİLLA / İSTANBUL

Haberin Devamı

AA haber geçti cezamı onadınız mı?

/images/100/0x0/55ea6029f018fbb8f87be2ad

BALYOZ tutuklusu Hava Kuvvetleri eski savcısı Ahmet Zeki Üçok dün ‘işkence yapmak’ suçundan 7.5 yıllık mahkûmiyet kararını temyiz ettiği Yargıtay 8’inci Ceza Dairesi’ne ilginç bir başvuru yaptı. Üçok avukatı Hüseyin Ersöz kanalıyla yaptığı başvuruda şöyle dedi: “UYAP’ta dosyam ‘incelemede’ görünüyor, AA (Anadolu Ajansı) ‘7.5 yıllık cezası onandı’ diye 20 Aralık 2012 tarihinde haber yaptı. Mahkeme yazı işleriniz ‘10-15 günden önce karar çıkması mümkün değil’ dedi. Tarafıma bilgi verilmesini istiyorum.” Oya ARMUTÇU/ANKARA

 

 

 

 

 


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!