Alevler tsunami gibi geldi

Antalya’nın Manavgat ilçesini küle çeviren orman yangınları 28 Temmuz’da Yeniköy Mahallesi yakınlarında başladı. Sert poyraz, 40 dereceyi aşan hava sıcaklığı ve neredeyse sıfırlanan nem yangının büyük bir hızla büyümesine neden oldu. Dev alevler akşam saatlerinde ilçe merkezine kadar ulaştı.

Bu esnada ilçedeki farklı noktalardaki 8 mahalleden art arda yangın ihbarları gelmeye başladı. O mahallerden biri de 2 kişiye mezar olan Kalemler’di. Alevlerin söndürülmesinden sonra Kalemler’e gittik. Yardım malzemesi taşıyan araçlar ve iş makineleri nedeniyle mahallenin girişi kapanmıştı. 500-600 metrelik yolu yürümeye başladık. Keskin kül kokusu daha araçtan iner inmez burnumuzu yaktı. Toprak simsiyah olmuştu. Taşlar bile yanmış, kömür karası olmuştu. Mahallede alevlerin yuttuğu birçok ev iş makineleri tarafından güvenlik gerekçesiyle yıkılıyordu. Bazı sakinler evlerinin yıkılmasını yaşlı gözlerle izliyorlardı. Gülsüm Çatal da o isimlerden biriydi: “Hiçbir şeyim kalmadı. Alevler her şeyimizi aldı götürdü. Yangının başlaması ile evlerimizin ateş topuna dönüşmesi anlıktı.”

DAMDAN İNEMEDEN ATEŞ BİZE ULAŞTI

Aynı mahalledeki Soner Olcay, yangının başlangıcını evinin damından gördüğünü, yetkililere haber verdiğini ancak telefonu kapatmadan alevlerin köyün girişine kadar geldiğini anlattı. Olcay, “Damdan inmeden yangın kapımıza kadar gelmişti. Çaresizce evimizi bırakıp kaçtık” dedi.

Kalemler’den hemen sonra komşu mahalle Seki’ye geçtik. Daha mahalleye girmeden 6 ailenin yaşadığı küle dönmüş 2 katlı bir ev gördük. Bu evde yaşayan Ali Çınar, yangının hızını anlattı: “Tepeden yangını gördük. Daha ne olduğunu anlamadan poyrazla birlikte alevler evimizi yuttu. Alevler adeta tsunami gibi geldi. Tek fark su yerine alev dalgasıydı. Ne ahır, ne ev bıraktı. Her şeyimizi yıktı geçti. Alevler nedeniyle patlayan kozalaklar başka alanları da tutuşturdu. Şimdi çadırda, devletin, hayırseverlerin yardımları ile yaşıyoruz.”