Akrabaya karşı kan davası siperleri

Şanlıurfa'nın Siverek İlçesi'ne bağlı İleri köylüleri, kan davalı oldukları amcalarının çocukları yüzünden köy dışına adım atamıyorlar. Açlık tehlikesinin başladığı 15 haneli, 150 nüfuslu köyün her gece otomatik silahlarla tarandığını ileri süren köylüler, jandarmanın ilgisiz kaldığını iddia ettiler. Köy girişinde kazılan siperler ile inşaat ve evlerde kurulan barikatlarda kadınlar ve çocuklarda dahil olmak üzere herkes gece-gündüz nöbet tutuyor. Siverek'in tanınmış aşiretlerinden olan Kejanlar'a mensup Kıran Ailesi'nde, amca çocukları arasındaki kan davası 17 yıl önce başladı. 1993 yılında ilçenin ileri gelenlerinin girişimiyle barışan Kıranlar, üç ay önce arazi anlaşmazlığı yüzünden Kaynak Nahiyesi'nde jandarma karakolu önünde otomatik silahlarla çatıştı. Olayda 46 yaşındaki Mehmet Kıran yaşamını yitirdi, Halil Kıran ise yaralandı. Çatışmada bir kişinin ölümüne yolaçan Remzi Kıran, suç aleti silahıyla birlikte teslim olurken, kan davası da tekrar başlamış oldu. İddiaya göre, hemen her gece İleri Köyü otomatik silahlarla taranıyor.

Eşeği bile vurdular

İleri Köyü'ne 20 gün önce düzenlenen silahlı saldırıda ayağından yaralanan köy sahibi Bahri Kıran, şunları söyledi: ‘‘Saldırılarda ben, 8 yaşındaki kızım ve kardeşim Halil yaralandık. Hastaneye gidemedik, doktor köye geldi. Dışarda bulunan 8 koyunumuz ile bir eşekte açılan ateşte yaralandı. Kaynak nahiyesinde bulunan jandarma karakolundan yardım istedim. Ancak karakol komutanı, araçlarının lastiğinin patladığını ve gelemeyeceklerini söyledi. Daha sonra ilçe jandarma bölük komutanı Yüzbaşı Hadi Büyükkaytan'ı telefonla aradım, ancak o da bana, 'Ölü yoksa beni arama. Ne haliniz varsa görün' diyerek telefonu kapadı. Jandarmadan sonuç alamayınca Şanlıurfa Valisi Şahabettin Harput'tan yardım istedim. O da bana gerekeni yapacağını söyledi. Ancak bugüne kadar herhangi bir yardım görmedik. Bizi adeta kaderimizle başbaşa bıraktılar.’’