AKP'ye ne oldu böyle?

Güncelleme Tarihi:

AKPye ne oldu böyle
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2003 00:00

TBMM'de 1 Mart tarihinde yapılan tezkere oylaması ile 7 Ekim tarihindeki tezkere oylaması karşılaştırıldığında göze batan büyük farklar var. Bunların başında, tezkerenin Bakanlar Kurulu'nda ele alınış şekli geliyor.Örneğin, kabine 1 Mart tezkeresi öncesinde 24 Şubat tarihinde Başbakan Abdullah Gül'ün başkanlığında toplandığında, bakanlar ‘‘destekleyenler’’ ve ‘‘muhalifler’’ şeklinde ikiye bölünmüştü. Bazı bakanlar, tezkereye olan muhalefetlerini kamuoyu önünde açıkça dile getirebiliyorlardı. Bu kez Bakanlar Kurulu, 6 Ekim günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında tezkereyi görüşmek üzere toplandığında, bir çatlak ortaya çıkmadı. Sancısız bir toplantı oldu. Tereddütlerini açıkça ifade eden tek bakan Devlet Bakanı Prof. Mehmet Aydın oldu.AKP GRUBU'NDA MUHALEFET YOKİlk tezkere, AKP'nin parti grubunda 25 ve 26 Şubat günleri gün boyu tartışılmış, keza 1 Mart günü ise oylamadan hemen önce kısa süreli bir toplantı daha yapılmıştı. O dönemdeki görüşmeler toplam 20 saate yaklaşmış, ayrıca milletvekilleri genel merkezde ikna odalarına alınmıştı. Grupta 50 kadar milletvekili söz almış, kürsüye çıkanların çoğu tezkereye karşı çıkmıştı.Bu kez tezkereyi konu alan geçen salı günkü AKP grup toplantısı süre olarak iki saati bile bulmadı. Başbakan ve Dışişleri Bakanı dahil olmak üzere toplam 8 kişi konuştu. Konuşmalarda tezkereye destek vurgusu ön plandaydı. Öğrenildiğine göre, yalnızca 1 milletvekili tezkereye açıkça karşı çıktı.Oylamaya geçildiğinde 1 Mart'ta 99 fire veren AKP Grubu'nda fire sayısı bu kez 7'ye düştü. AKP Grubu'nda, TBMM'de 6 Şubat'ta yapılan üslerin modernizasyonuna ilişkin oylama ile 20 Mart'taki Türk hava sahasını ABD uçaklarına açan tezkerenin oylamasında fireler 50 dolayında çıkmıştı.ERDOĞAN'IN BASKIN TAKTİĞİZamanlamaya bakıldığında, 1 Mart tezkeresi kamuoyunda haftalar süren sert tartışmaların yarattığı büyük bir toplumsal tepki dalgasının tam ortasında oylanmıştı. Örneğin, 1 Mart günü tezkere TBMM'deki gizli oturumda oylanırken on binlerce gösterici Ankara caddelerinde tezkereye karşı yürüyorlardı. Oysa 7 Ekim günü oylama yapılırken dişe dokunur bir toplumsal eylem yoktu. Bunda Başbakan Erdoğan'ın ilginç bir taktikle herkesin hazırlıksız yakalandığı bir oyun planını uygulamasının rolü büyük. Erdoğan tezkereyi ne zaman TBMM'ye getireceği konusunu uzun süre belirsizlik içinde bırakarak toplumda ciddi bir muhalafet dalgasının oluşmasını engelledi, hatta hedef şaşırtan açıklamalarla konuyu uyuttu.Ardından konuyu sürpriz bir şekilde önce pazartesi günü Bakanlar Kurulu'na, ertesi günü yıldırım hızıyla TBMM'ye getirerek bir tür baskın gerçekleştirdi. Erdoğan, bu taktiğiyle hafta ortasında gösteri planlayan sivil toplum kuruluşlarını da açığa düşürdü.TEZKERE, GÜVENOYUNA DÖNÜŞÜNCEAncak bu sonucun alınmasında başka faktörlerin de rol oynadığı teslim edilmelidir.Örneğin, Pişmanlık Yasası geçen temmuz ayında TBMM'de oylanırken muhalefet eden 50 kadar milletvekilinin gruba çağrılarak sert bir dille uyarılmalarının grup üzerinde bir çekingenlik yarattığı söylenebilir.Erdoğan'ın tezkere oylamasını AKP'nin büyük kongresi öncesine denk getirerek, bunu bir anlamda hükümet için güvenoylamasına dönüştürmesi bir başka önemli faktör.Ayrıca, AKP milletvekillerinin siyaset yapma arzuları güçlendikçe, lidere yakın olma, grup disiplinine uyma anlayışının parti içinde giderek zemin kazandığı da bir başka saptama olarak belirtilebilir.GÜL-ERDOĞAN FARKI ORTADAÜnlü 1 Mart oylaması sırasında dönemin Başbakanı Gül, parti içi demokrasiyi geniş bir şekilde işletmişti. Bu kez Başbakanlık koltuğunda otoriter çizgisiyle tanınan Erdoğan vardı.Erdoğan'ın Başbakan olarak grup üzerindeki bütün ağırlığını koymuş olması, herhalde sonucu değiştiren en önemli etkenlerden biri oldu.Sonuçta, AKP Grubu'nun 1 Mart'a kıyasla önemli bir başkalaşımdan geçtiğini ve Erdoğan'ın liderliğini ve tek adamlığını tartışmasız bir şekilde kanıtlayarak kongreye güçlü bir şekilde girdiğini söyleyebiliriz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!