AKP'li Fırat'a tepki yağıyor

Güncelleme Tarihi:

AKPli Fırata tepki yağıyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2008 11:09

AKP'li Dengir Mir Mehmet Fırat'ın 'Atatürk Türkiye'ye travma yaşattı' sözlerine tepki yağıyor.

Haberin Devamı

CHP’Lİ ÖYMEN’DEN AKP'Lİ FIRAT’A YANIT: “ASIL TRAVMAYI AKP YAŞATIYOR”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Onur Öymen, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın, Atatürk devrimleriyle ilgili olarak “Türk toplumuna travma yaşatıldı” sözlerine tepki gösterdi.

CHP’li Öymen, Fırat’ın, "Türk toplumuna travma yaşatıldı. Bir gecede kıyafetlerini ve dillerini değiştirmeleri söylendi. Dinsel yolları dağıtıldı" şeklindeki sözlerini değerlendirdi.

Bu söylemle, Türkiye’de nasıl bir zihniyetin iktidarda olduğunun görüldüğünü belirten Öymen, şunları söyledi: “Atatürk devrimleri Türk Milleti’ne çağ atlatan, otoriter din devleti yerine laik bir Cumhuriyetin kurulmasına yol açan devrimlerdir. Türk Milleti Atatürk devrimlerini vazgeçilmez bir yaşam biçimi olarak benimsemiştir. Atatürk dönemini bir baskı dönemi gibi nitelendirmek son derece yanlış ve haksızdır. Atatürk devrimleri halkın üzerindeki baskıyı kaldıran, halkı özgürleştiren milli iradeyi egemen kılan bir yönetimin başlangıcı olmuştur. Aslında Türk toplumuna travma yaşatan, Türkiye’nin çağdaşlaşmasının önünde büyük bir engel teşkil eden AKP iktidarıdır.”

Haberin Devamı

DSP’Lİ TÜRKER: “FIRAT’IN SÖZLERİ AKP’NİN NİHAİ HEDEFİNİ ORTAYA KOYUYOR”

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Sekreteri Masum Türker, Atatürk devrimleriyle Türk toplumuna “travma” yaşatıldığını öne süren AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’a sert çıktı. Türker, bu sözlerin AKP’nin nihai hedefini ortaya koyduğunu söyledi.

DSP’li Türker, Fırat’ın, "Türk toplumuna travma yaşatıldı. Bir gecede kıyafetlerini ve dillerini değiştirmeleri söylendi. Dinsel yolları dağıtıldı" şeklindeki sözlerini değerlendirdi. Türker, “Dengir Fırat’ın bu açıklaması AKP iktidarının nihai hedefini ortaya koyuyor. Sayın Fırat’ın açıklaması belli kesimlere son yıllarda afyon gibi yutturulup meseleyi Atatürk’ü tartışılır hale getirmek ve Cumhuriyetin temellerini sarsmaya yönelik olarak görüyorum” dedi.

Fırat’ın ifadelerine katılmanın mümkün olmadığının altını çizen Türker, Türkiye’nin Batı ile ilişkilerini Tanzmit’la birlikte başlattığını ancak demokratik yaşamın oluşmasını engellemek isteyen kesimlerin, özellikle Batı mandasından yana olanların çağdaşlaşma anlamındaki Batılılaşmayı engellediğini kaydetti.

Haberin Devamı

1919 yılında başlayan kurtuluş hareketi ve ardından tamamlanan Kurtuluş Savaşı ile elde edilen bağımsızlığın kendi liderini yarattığına işaret eden DSP Genel Sekreteri Türker, şunları söyledi:

“Türkiye Cumhuriyeti liderini yaratırken, halkın içinden çıkmış kadrosuyla birlikte çağdaş medeniyeti yakalamak için reformlarını gerçekleştirmiş ve günümüze kadar uzanan devrimleri yapmıştır. Bu nedenle bu süreçteki devrimleri yalnız Atatürk’e mal edip saldırmak, Kurtuluş Savaşı’nı yürüten kadroyu da inkar etmektir. Aslında Atatürk’ün hedef haline getirilmesinin temel nedeni ulus bilincinin yaratılmasında önemli rol oynayan kadronun Atatürk’ün kişiliğinde toplanan liderliği tartışılır hale getirmektir. Oysa hepimiz biliyoruz ki eğer Cumhuriyetin kuruluşuna yol açan Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki devrimler olmasaydı Türkiye günümüze kadar her tarafı farklı devletler tarafından işgal edilmiş, parçalı bir medeniyet olarak devam edecek. Bu konuda kimsenin travma geçirdiği yoktur. Dengir Fırat’ın rüyasıdır. Devrimlerle birlikte çarşaf ve fes dışında hiçbir şey yasaklanmamıştır, kimseye bir şey empoze edilmemiştir. Kimsenin başörtüsüne dokunulmamıştır, bütün Anadolu bunu biliyor ve bu geleneğini sürdürüyor. Dengir Fırat’ın Atatürk’le ilgili ve Atatürk devrimleriyle ilgili bu ağır ithamı kabul edilemez. Ama bu söylem AKP iktidarının Atatürk’ten ve Atatürk devrimlerinden yana olmadığını da gösteriyor. AKP iktidarı demokrat ve laik anlayışı törpüleyebilmek için ve ortadan kaldırabilmek için Atatürk’e ve devrimlerine fütursuzca saldırmaktadır. Sayın Dengir Fırat’ın kabul edilemez söylemi bu saldırının bir yönünü ortaya koymaktadır. Medyayı ele geçiren AKP iktidarının saldırılarını ibretle izliyoruz. Bu duruş bile AKP iktidarının ve yandaşlarının demokrasiyi özümsemediklerini açıkça ortaya koyuyor.”

Haberin Devamı

AKP’Lİ ERDEM: "DENGİR FIRAT’IN LAFLARI GERİCİ"

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın New York Times’ta yer alan "Türk toplumuna travma yaşatıldı. Bir gecede kıyafetlerini ve dillerini değiştirmeleri söylendi. Dinsel yolları dağıtıldı" şeklindeki sözlerine kendi partisi de tepki gösterdi.

Fırat’a AKP içinden ilk tepki Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem’den geldi. Erdem, Fırat’ın sözlerini "sarfedilmemesi gereken gerici laflar" olarak değerlendirdi. Erdem, "Türkiye, Cumhuriyet döneminde devrimlerini yaptı ve şimdi normal yolunda ilerliyor, ilerlemesi lazım. Artık geriye dönüp de 'şöyle oldu böyle oldu' demenin bir faydası da yok. Onun için ileriye bakmamız lazım" dedi.

Haberin Devamı

Türkiye’nin gergin bir dönemden geçtiğine de işaret eden Erdem, "Böyle bir dönemde daha fazla gerginliğe meydan vermemek gerektiği kanaatindeyim. Dengir Fırat, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve partinin ikinci adamı. Bu bakımdan söyledikleri önemli ama hangi anlamda söyledi, niçin söyledi bilmiyorum" diye konuştu.  

EĞİTİMCİLERDEN AKP’Lİ FIRAT’A TEPKİ

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın Atatürk devrimleri için “Türk toplumu bir travma yaşamıştır” sözlerine eğitimcilerden tepki geldi. Eğitimci camiası, Fırat’a Atatürkçü düşünceyi içine sindirmesi önerisinde bulunurken, “bu tür düşünceler Türkiye’yi geriye götürmeye yöneliktir” tepkisinde bulundu.

Haberin Devamı

New York Times’a konuşan AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Atatürk devrimleri için “Türk toplumu bir travma yaşamıştır. Bir gecede kıyafetlerini, dillerini değiştirmeleri istenmiştir. Dini yaşama biçimleri ortadan kaldırılmıştır” dedi. Fırat’ın sözlerine eğitim camiasından gelen tepkiler şöyle :

“TÜRKİYE’Yİ TEKRAR O GÜNE GÖTÜRMEYE ÇALIŞAN DÜŞÜNCELER”

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras: "Ben bunun için çok bir şey söyleyemem. Atatürkçü düşünce ve Atatürk’ün koyduğu ilkeler, Türkiye’nin o yıllardaki zor günlerinden bu güne gelmesini sağladı. Bu düşünceler ise Türkiye’yi tekrar o güne götürmeye çalışan düşünceler. Hiçbir toplum sadece dinsel düşünce ile gelişme sağlayamamıştır."

Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli: "AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Türkiye’yi İran, Arabistan gibi bir ülke gibi olsun istiyor. İçine Atatürkçü düşünceyi sindiremiyor. Çağdaş hukuku içine sindiremeyen ve sosyalleşmeye karşı bir milletvekili. ‘Biz ne yaptık da bizimle ilgili dava açtılar’ deniyor. Daha neye yapacaklar. Partiyi kapatmaya çalışıyorlar Gericilik için uğraşıyorlar."

“FIRAT, KENDİSİNİ ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARINA ANLAMAYA ZORLAMALARIDIR”

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: "AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat bu açıklaması ile pişmiş aşa su katıyor. Bir devlet adamı olarak böyle bir şeyi söylemesi bu ülkeye, bu ülkenin huzur ve mutluluğuna hiçbir değer katmaz. Devlet adamların işi boş işlerle uğraşmak olmamalıdır. Fırat, kendisini Atatürk ilke ve inkılaplarına anlamaya zorlamalarıdır. Diğer yandan Atatürk, ve İslam dinini karşı karşıya getirme çalışmaları yeni değildir ve asla doğru da değildir. Atatürk bu ülkenin bu milletin temel değerlerinde her zaman saygıyı esas almış ve yeni TC temellerini atarken bu saygının üzerine bina etmiştir. Kimse Atatürk’le İslam’ı karşı karşıya getirmesin. Böyle bir anlayışın ülkemizin huzur ve mutluluğuna hizmet etmeyeceği gayet açıktır."

SANATÇI MESLEK ÖRGÜTLERİNDEN FIRAT’IN SÖZLERİNE TEPKİ: “ŞAŞILACAK BİR ŞEY”

Devlet Tiyatroları ve Opera Balesi Çalışanları Vakfı (TOBAV) Başkanı Tamer Levent, Fırat’ın açıklamalarını “Şaşılacak bir şey” olarak değerlendirerek, “Lafın içinde ne tarih bilgisi var, ne kültür var, ne de yorum var” diye konuştu.

Levent, “travma” olarak adlandırılan konunun, esasında yine Atatürk’ün “Türkiye çağdaş uygarlıklar düzeyine çıkmalı, hatta onları geçmelidir” lafında cevabını bulduğunu söyledi. Türk toplumunun travma yaşamasından öte belki bugün Türkiye diye bir ülke olmayacağının altını çizen Levent, “Şimdi bugün kültürel anlamda bir polemik yaratılıp Türkiye’yi sanki 80 yıl geriye döndürüp Cumhuriyet öncesinden başlatıp, Türkiye’nin kendi kendini geliştireceğinin düşünülmesi isteniyor. Bu bizi Lozan’a da götürür, Sevr’e de götürür” dedi.

Bu tür durumların, kimi siyasetçilerin Cumhuriyetin temelinin kültür olduğunu anlamamasından, bilmemesinden ve de bilgisi olmadan fikir yürütmesinden kaynaklandığını savunan Levent şöyle konuştu:

“İnsanlar maalesef yaşamı bir kültür olarak algılamadıkları için kendi siyasi çizgilerinde bir polemiği savunurken, bir tür yamalı bohça kültürü sergilemiş oluyorlar. Yani bir bohçanın bir tarafını yamarken, öbür tarafını açık bırakıyorlar. Biz Türkiye’nin dünya milletler topluluğuna üye olma sürecinde, Türkiye’de daha bilgili ve kültüre dayalı bir siyaset yapılmasının gerekliliğinin anlaşılmasını istiyoruz.

Kültürsüzlük aldı yürüdü. Türkiye’de kültürsüzlük öyle bir boyuta ulaştı ki artık Cumhuriyet, yargı, değerler hepsi kültürsüz insanların, siyasetçilerde dahil olmak üzere, kültürsüzce söyledikleri laflarla polemiğe açılma imkanını bulur hale geldi. Fırat’ın da söylediği bu cahilliğin meşrulaştırılması anlamına geliyor, yani isteyen istediğini söyleyecek o zaman.”

“TALİHSİZ BİR BEYAN”

Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB) Başkanı Erhan Gökgücü ise Fırat’ın açıklamalarını, Atatürk devrimlerine, Cumhuriyete bir saldırı olarak gördüklerini belirtti. Gökgücü, “Sayın Fırat’ın sözleri talihsiz bir beyan olduğu kadar, taşıdığı TBMM Milletvekili sıfatına ve görevine başlarken ettiği yemine de uygun düşmemektedir” diye konuştu.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Fırat’ın bu beyanı ile tarihe de yabancı olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Gökgücü şunları dedi:

“Uygarlık kavramı kapsamında ‘Batılılaşma’ hareketi Tanzimat ile resmiyet kazanmıştı. Atatürk bu hareketi, ithal anlayışından kurtarıp devrim sürecine oturtmuş, aydınlanma hareketi niteliği kazandırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nde dini inançlara baskı yok, dini politik bir yatırım aracı olarak görmekte ısrar eden politikacılar vardır. Böylesi tutumları kınıyoruz.”

PROF.DR. BEYAZ'DAN AKP’Lİ FIRAT’A TEPKİ: “FIRAT GİBİLER YÜZÜNDEN ORTALIĞI HURAFELER KAPLADI”

İlahiyat Profesörü Zekeriya Beyaz, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın New York Times’ta yer alan “Atatürk devrimleri toplumda travma yarattı, dini yaşama biçimleri bir gecede ortadan kaldırıldı” şeklindeki sözlerine ilişkin olarak, “Atatürk Devrimleri’nin, İslamiyet’e zarar vermediğini, aksine İslamiyet’e destek olduğunu söyledi. Profesör Beyaz, “Hurafe ve batıl inançlara Atatürk ve inkılaplar izin vermek istememiştir. Maalesef son yıllarda, Dengir Mir Mehmet Fırat gibiler yüzünden batıl inançlar yeniden ortalığı tutmuş, hurafeler yeniden ortalığı kaplamıştır” dedi.

İlahiyat Profesörü Zekeriya Beyaz, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın New York Times’ta yer alan, Atatürk devrimleri için “Türk toplumu bir travma yaşamıştır. Bir gecede kıyafetlerini, dillerini değiştirmeleri istenmiştir. Dini yaşama biçimleri ortadan kaldırılmıştır” şeklindeki sözlerini değerlendirdi. Prof. Dr. Beyaz, “Atatürk Devrimleri’nin, İslamiyet’e zarar vermediğini; aksine İslamiyet’e destek olduğunu söyleyerek “Atatürk ve inkılapları hurafe ve batıl inançlara izin vermek istememiştir. Maalesef son yıllarda, Dengir Mir Mehmet Fırat gibiler yüzünden batıl inançlar yeniden ortalığı tutmuş, hurafeler yeniden ortalığı kaplamıştır. Halkımızın zihnini, zihniyetini yeniden bozmaya başlamıştır ki Dengir Mir Mehmet Fıratlar da o batıl inançların ve hurafelerin sayesinde bugünkü mevkilerini makamlarını işgal ediyorlar” dedi.

İlahiyat Profesörü Beyaz şunları söyledi: “Dengir Mir Mehmet 3 madde söylüyor: Cumhuriyet devrimleri Türk milleti üzerinde bir travma, yani hastalık, bir darbe meydana getirmiştir diyor. Dolayısıyla toplu olarak Cumhuriyet inkılaplarını millete vurulan bir darbe, bir tokat, bir zulüm olarak açıklamış oluyor. Bir defa bu her şeyden önce bir iftiradır. Asıl darbe budur, asıl zulüm budur ve de halka yönetilen manevi bir darbe asıl bu şekildeki bir değerlendirmedir.

Atatürk bir gecede milletin dini yaşantısını değiştirdi diyor. Öyle bir konu yok. İslamiyet Cumhuriyet’ten önce nasıl yaşanıyor idiyse, Cumhuriyet’ten sonra da öyle yaşanmaya devam etmiştir. Halk dinini yaşamaya aynen devam etmiştir. Böyle bir değişiklik yoktur. Peki ne vardır? Bir takım din dışı hurafeler, batıl inançlar halkın hayatını kaptırmasına engel olmuştur. Bu da her köşe başındaki bir sahte şeyhi, bir sahte tarikatı, tüm İslam dünyasının geri kalmasına neden olan uyuşturucu gibi bir takım sapkın tutumları, davranışları Cumhuriyet inkılapları yasaklamış, onları dinden, halktan uzaklaştırmıştır. Dini hayatı değiştirmek değil, aksine dini hayatı hurafelerden kurtarmak şeklinde olmuştur.

Bir diğer konu ise, bir gecede herkesin kılık kıyafetini değiştirdi diyor. Böyle bir konu yok. Neyi değiştirdi? Cumhuriyet öncesinde caddeye sokağa baktığınız zaman her etnik grubun, her cemaatin kendine özgü başlarında kıyafetleri, sarıkları vardı. Bunların her biri bir etnik grubu veya bir cemaati temsil ederdi. Bu toplumun bölünmesini, ayrışmasını işaret eden bir semboller dizisiydi. Cumhuriyet Devrimleri işte bu bölünme sembollerini ortadan kaldırdı. Bugün caddeye sokağa baktığınız zaman kimse etnik grubu ya da cemaatini temsil eden sembolle dolaşmamakta, milli birlik ve bütünlük sağlanmış bulunmaktadır. Bunu yadırgamak, bunu bir travma olarak, bir suç olarak, 21. asırda ilan etmeye kalkmak ayıptan öte son derece çirkin bir yaklaşım tarzıdır."

DİLİ DEĞİŞTİRLDİ DEĞERLENDİRMESİ İNSAF VE MANTIK DIŞI

Prof.Dr. Beyaz, Atatürk’ün bir gecede kimsenin dilini değiştirmediğini söyleyerek, “Biz Cumhuriyet’ten önce de Türkçe konuşurduk, Cumhuriyet’ten sonra da Türkçe konuşuyoruz. Bunu halkın dilini değiştirmek şeklinde değerlendirmek ve kınamak insaf ve mantık dışıdır” dedi. Prof. Dr. Beyaz, şunları söyledi:

“Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet inkılapları asla bir gecede kimsenin dilini değiştirmemiş, böyle bir konu yoktur. Kimsenin dilinin değiştirilmesi söz konusu olmamıştır, önceden herkes nasıl konuşuyorsa Cumhuriyet’ten sonra da öyle konuşmuştur. Cumhuriyet’ten önce eğitim dili nasıl Türkçe ise, Cumhuriyet’ten sonra da eğitim dili Türkçe olmaya devam etmiştir. Dolayısıyla sayın Fırat, burada gerçek dışı bir beyanda bulunmuş oluyor.”

TOPTAN: “BİZİ BUGÜNLERE GETİREN ATATÜRK DEVRİMLERİDİR”

TBMM Başkanı Köksal Toptan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın bir Amerikan gazetesine verdiği demeçteki sözlerine ilişkin, “Bizi bugünlere getiren Atatürk devrimleridir” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın bir Amerikan gazetesine verdiği demeçte, “Atatürk'ün yaptığı devrimlerin travma yarattığı” yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Toptan, “Yok canım, bizi bugünlere getiren Atatürk devrimleridir” karşılığını verdi.

SHP'DEN DENGİR MİR MEHMET FIRAT'A TEPKİ

SHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gülcegün, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın açıklamasıyla ilgili olarak, “Cumhuriyete gericilerin gözüyle bakarsanız, onların cephesinde bir travma söz konusu olduğu gerçektir. Anlaşılan Sayın Fırat, bu travmadan daha çıkamamıştır” dedi.

Gülcegün, yaptığı yazılı açıklamada, New York Times'ta yayınlanan demeci dolayısıyla AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fırat'a tepki gösterdi.

Fırat'ın açıklamalarının, “bir zihniyetin dışa vurumu olduğunu” savunan Gülcegün, Cumhuriyetin ülkeye ve topluma bir kimlik kazandırdığını, Türkiye'yi insanlığın medeniyet yürüyüşüne ortak ettiğini ifade etti.

Gülcegün, şunları kaydetti:

“Cumhuriyet büyük bir devrimdir. Bu devrim, karşı devrimci cephede bir travma yaratmıştır. Cumhuriyete gericilerin gözüyle bakarsanız, onların cephesinde bir travma söz konusu olduğu gerçektir. Anlaşılan Sayın Fırat, bu travmadan daha çıkamamıştır.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!