Aile boyu belde

Bir yer düşünün. Bakkalı, vakfı, otobüs durağı, sokağının adı, hep Ekşioğlu adını taşısın. Boy boy yükselen apartmanların müteahhitleri, belediye başkanı dahil bütün ileri gelenleri Ekşioğlu ailesine mensup olsun. İşte Alemdar'daki Ekşioğlu Cumhuriyeti.

Alemdar, ünlü Taşdelen sularının fışkırdığı Alemdağ'ın eteklerinde kurulu, 12 bin nüfuslu bir belde. Beldenin en ilginç özelliği ise, nüfusunun yarısından fazlasının Ekşioğlu ailesine mensup olması. Belediye başkanı, başkan yardımcısı, özel kalem müdürü başta olmak üzere camisi, otobüs durağı, mahallesi, vakfı, işyerleri ve yapımı süren bütün inşaatlar Ekşioğlu adını taşıyor.

Balkan Savaşı’ndan sonra

Alemdar'ın geçmişi yani kuruluşu Balkan Savaşı'na dayanıyor. Halk arasında ‘‘93 muhacirleri’’ olarak bilinen ve Bulgaristan'dan göç edenler Anadolu'ya geldiklerinde mesken olarak yemyeşil Alemdağ'ın eteklerini tutuyorlar. Yani Taşdelen sularının fışkırdığı orman alanını. İlk gelenlerden birçoğu daha sonra Bursa'ya doğru göçe devam ediyor. Ama kalan kısmı küçük bir dağ köyü kurarak yaşamaya başlıyor.

1960'lı yıllara kadar sakin bir yaşamın sürdüğü Alemdağ'ın talihi Doğu Karadeniz'den gelen göç dalgasıyla değişiyor. O zaman 200 haneyi geçmeyen köye özellikle Rizeliler rağbet edince halkın huzuru kaçıyor.

Bulgaristan kökenli olanlar, yeni gelenler Karadenizlileri istemiyor. Hatta bir de isim konuyor yeni gelenlere: ‘‘Yabancı’’. Yıllar geçtikçe iki halk kaynaşacağına uçurum daha da büyüyor ve iş, mezarlıkları ayırmaya kadar gidiyor.

1967'de Alemdağ'a gelen gelen ve şimdi Belediye Başkanı olan Bahattin Ekşioğlu o dönemde 16-17 yaşında bir delikanlı. İlk dikkatini çeken de birbirinden ayrılmış mezarlıklar oluyor: ‘‘Köyün yerlileri o zaman bizi istemiyorlardı. Bu yerli yabancı ayrımını aşmak kolay olmadı. Peki bitti mi derseniz şöyle cevap vereyim: İkinci kez seçilirken onlardan da 300 oy aldım.’’

Alemdarlılar zengin

Küçük bir dağ köyü olan Alemdağ 1994'te Alemdar adıyla belde oluyor. İşbaşına da Bahattin Ekşioğlu geliyor. İki dönemdir başkanlık yapan Ekşioğlu, halkın sanayi ve fabrikalarda çalıştığını ama yarısından fazlasının zaten çok zengin olduğunu söylüyor. Ekşioğlu'na göre beldenin en önemli sorunu ise, imar: ‘‘12 bin nüfuslu Alemdar'da evlerin yüzde 70'si tapusuz. İçişleri Bakanlığı'ndan yazı geliyor, yıkmamı istiyorlar. Nasıl yıkarım. Zamanında muhtar senediyle arsalar dağıtılmış, orman alanları yok edilmiş. Adam 5-6 katlı evini yapmış. Bu mantıkla bakacaksak Rize'deki dağ evimin de yıkılması lazım. Ama hiç değilse orman alanlarını kurtardım. Orman kenarına yol yaptım. Hudutları belirledim, artık ağaç kesilmesi mümkün değil.’’

ALEMDAĞ

'dan notlar

Alemdar'da her adım başında bir inşaat var. İnşaatların tamamını Ekşioğlu ailesi yapıyor.

Beldede yeni yapılan apartmanlarla müstakil evler yanyana. Yani kent görüntüsüyle köy evleri kucaklaşmış durumda.

Müstakil evlerin hemen hepsi estetikten uzak, çatısız ve sıvasız. Buralarda hala köy yaşamı devam ediyor. Hepsinin yanında kümes ya da ahır var. 10 katlı bir site inşaatının yanından geçerken ahır sakinlerinin sesleri duyulabiliyor.

Beldede hala caddenin ortasından atıyla geçen bir adam görmek mümkün.

Adım başı karşınıza emlakçı çıkıyor.

Arsa fiyatları çok pahalı. Metrekaresi 25-30 milyon arasında değişiyor. Bu yeşil alanın neredeyse tamamı satılık.

Halkın zengin olmayan kesimi tekstil, telefon ve mermer fabrikalarında çalışıyor.