Adaleli beyinsizler

Güncelleme Tarihi:

Adaleli beyinsizler
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 1997 00:00

Haberin Devamı

Kadın genleri olmasa, erkekler iri cüsseli, mini beyinli zekası kıt duygusal yaratıklar olacaktı. Buna karşılık erkek genleri olmasa, kadınlar koca kafalı, dar vücutlu birer duygu fakarası olup çıkacaktı.

Biraz karışık gibi görünüyor ama, Cambridge Üniversitesi kaynaklı son beyin araştırmasından bu sonuç çıkıyor.

Eric Keverne ve Azim Surani adlı iki uzmanın yaptığı deney, kadın ve erkek beyni arasındaki fark açısından tam bir sürpriz. Bugüne kadar geçerli olan tüm teorileri çürütüyor. Erkeklerin gri hücrelerini akıl küpü, kadınların beyin kıvrımlarını ise duygu ağırlıklı kabul eden geleneksel görüş gerçek olmaktan çıkıyor.

Keverne ve Surani bu sonuca fareler üzerinde yaptıkları deneylerle varıyorlar. Anne ve babadan alınan genlerin 50:50 dengesini bozarak, sadece bir tarafın genlerine ağırlık veriyor ve genetik değişime uğramış yeni embriyolar elde ediyorlar. Bunlardan bazıları ölüyor. Yaşayanlar ise son derece şaşırtıcı bir gelişim gösteriyorlar.

Beyninde ağırlıklı olarak baba geni taşıyan fareler anormal şekilde vücut geliştiriyorlar. Buna karşılık beyinleri minicik kalıyor.

(Böylelikle üçgen vücutlu, adele yumağı erkeklerin aklı kıt yaratıklar olduğu şeklindeki geleneksel tez doğrulanmış oluyor. Ama tabii ki bu tezin herhangi bir bilimsel temeli yok. Bu tipler, kafayı vücut geliştirmeye taktıkları için, hiç kullanılmayan beyinleri pırıl pırıl kalıyor. Yani genetik dışı bir durum.)

Ağırlıklı olarak anne geni taşıyan farelerin ise başlarıyla birlikte içindeki beyin de büyüyor, vücutları ise küçücük kalıyor. Anne genleri, düşünme işlevini yerine getiren beynin dış tabakasıyla, hareketleri kontrol eden, beynin ön kısmında (striatum) yoğunlaşıyor. Bu arada baba genleri, ‘‘temel içgüdü''lerle duyguların kontrol edildiği bölgede yerleşiyor.

Ancak elde edilen bu veriler ‘‘zeka tamamen dişil, duygular da tamamen eril yeteneklerdir'' şeklindeki bir tezi kanıtlamıyor. Anne ve baba genleri harmanlandığı zaman ortaya bambaşka sonuçlar çıkıyor. Deneyin ortaya çıkardığı ucube farelerde akıl gücü kadın genlerine özgü bir yetenek olarak göründüğü halde, kadınların neden erkeklere göre daha güçlü sezgilere sahip olduğu sorusuna yanıt bulunamıyor.

Şimdi bilimadamları, genetik bu bulgulara rağmen nasıl olup da, kadınların daha duyarlı, sezgileri güçlü yaratıklar olduğunu, erkeklerin ise daha katı ve acımasız olabildiğini çözmeye çalışıyorlar.

Bu bilmecenin cevabı her ne olursa olsun, Einstein'ın annesiyle Marilyn Monroe'nun babasına bravo. Çünkü yüzyılın en büyük dehasıyla, asrın en müthiş estetik harikası onlar sayesinde dünyaya geldi.

Çok alakasız gibi gözükebilir ama, Cambridge araştırması bilimsel olarak doğruysa, Einstein-Marilyn denklemi de gerçeğin ta kendisi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!