71 trilyonluk sektör: Özel ders

Ülkemizde 1915 yılından beri kurulan dersaneler, kendini geliştirmek ve yükseköğretime adım atmak isteyenlere yardımcı olmak amacıyla oluştu ve gelişimini sürdürdü. Özel Dersaneler Birliği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, dersanelere giden öğrencilerin üniversiteyi kazanma oranlarının gitmeyenlere göre daha yüksek olduğu ortaya çıktı.

Şu anda 500 bini aşkın öğretmeniyle bir kitleyi oluşturan dersaneler, üniversiteye hazırlama, ilköğretime hazırlama ve ara sınıf takviye kurslarından oluşuyor. Toplam öğrenci sayısı 360 bin olan dersanelerin bu yılki ciroları 20 trilyon 100 milyar olarak hesaplandı.

Dersaneler şimdi, yasal olmayan ve vergi kaçıran özel ders sektörü ile savaşıyor. ÖZDEBİR Başkanı İbrahim Arıkan, ‘‘Yasalarla yasaklanmış olmasına rağmen, özellikle büyük şehirlerde özel ders faaliyetleri gün geçtikçe artmaktadır. En az 100 bin öğrencinin özel ders aldığı tahmin ediliyor. Bu öğrencilerin en az 2 milyon liradan aldığı ders aldığı düşünülürse ki, bu saati 10 milyona kadar çıkıyor. Bu sektörün cirosu bizden kat kat fazladır. 24 trilyonluk özel ders sektörü vergisiz, denetimsiz olarak çalışmalarını sürdürüyor’’ dedi.

Arıkan, birkaç öğretmenin biraraya gelerek, tuttukları 2-3 odalı bürolarda kaçak eğitim faaliyetini sürdürdüğünü söyleyerek, ‘‘Bu bürolardaki ders saati ücreti ortalama 1 milyon lira olarak düşünülürse, buralara devam eden öğrenci sayısı 20 bin olarak hesaplanıyor. Bir öğrencinin bürodan 200 saat ders aldığı düşünüldüğünde kaçak büroların cirosu da 4 trilyon lira tutuyor’’ dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayımladığı ‘‘Öğrencileri Yetiştirme ve Sınavlara Hazırlama Kursları Yönergesi’’ çerçevesinde bazı okullar öğrencilere çeşitli adlar altında kurslar düzenliyor. Arıkan'a göre cumartesi-pazar günlerinde düzenlenen bu kurslara ilköğretim okulu ve lise öğrencileri devam ediyor. Yetiştirme kursu adı altında bu kurslara ortalama 1 milyon öğrencinin gittiğini söyleyen İbrahim Arıkan, ‘‘Bu kurslardaki ders saat ücretinin özel dersanelerdeki ücretin yarısı olduğu düşünülürse bu sektörün de 20 trilyon liralık bir sektör olduğu ortaya çıkıyor’’ dedi.

Bir üst okulun giriş sınavlarına hazırlanan öğrencilerin yararlanması için çok sayıda kitap ve dergi yayınlandığını söyleyen Arıkan, bu konudaki harcamaların ise 3 trilyon lira olduğunu açıkladı.

Bu durumda 20 trilyon liraya yakın cirosu bulunan özel dersanelerin 71 trilyon liralık toplam ciroyla karşılaştıran Arıkan, dersanelerin bu ciro içindeki payının yüzde 28 olduğunu belirtiyor. Arıkan, ‘‘Bütün bu ciro, dersanelerin sırtına yükleniyor. Oysa özel dersanelerin hür teşebbüste olduğu gibi kendilerin verilen vergi sorumluluğunu en üst düzeyde yerine getirmekte, eğitim ücreti olarak aldıkları paranın büyük miktarının çeşitli yollarla devlete geri dönmesini sağlamaktadır’’ diye konuştu.

Arıkan, kaçak ve vergisiz eğitime karşı çıkarak şöyle konuştu:

‘‘Yasal kuruluş olan özel dersanelerle yasal olmayan özel ders bürolarını ve evlerde özel ders verenleri ayırt edemeyenler, yasal kurumlarla kaçak yapılan faaliyetleri aynı kefeye koyma yanıltmasını bilerek yapmaktadırlar.

Yasal olmayan ve kayıt dışı ekonominin önemli bir bölümünü oluşturan özel ders ve ders büroları ile mücadele edilmesi gerekirken, yasal kuruluşlar olan özel dersanelerin hedef alınması büyük bir hatadır, değilse de büyük yanılsamadır’’

Trilyonluk sektörün büyük kısmının devlete zarar veren kaçak ve vergisiz dersler olduğunu söyleyen Özel Dersaneler Birliği Başkanı İbrahim Arıkan, bu konuda yasal işlemlerin yapılmasını istiyor. Her yıl milyonlarca ilköğretim okulu öğrencisinin, liselinin iyi bir okul, iyi bir üniversite umuduyla harcadığı paranın trilyonları vurması üzerine kaçak ders verenlerin kazandığı paranın büyüklüğünü ortaya çıkardı. Aileler, çocuklarına iyi bir eğitim sağlayabilmek için bir yılda 71 trilyon liralık bir para harcıyor. Ancak, bu sektörün büyük kısmı vergisiz ve kaçak derslerden oluşuyor