HÜRRİYETRahşan Ecevit, "Bu benim affım değil" diye konuşunca, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk tepki göstermiş. "Affın mucidi ben miyim?" sözleri manşette. Artık arapsaçına dönen bu af hikayesinin, sonunda Bakan Türk'ü de çileden çıkardığı belirtiliyor. "Bana yap diye talimat verdiler yaptım. 5 taslak hazırladım. En doğrusu Köşk'ün veto ettiği yasayı düzenlemek" diye konuşmuş dün.Banka dolandıranlara af konusunun ANAP'ın isteği üzerine tasarıya eklendiğini de öne süren DSP milletvekili Karaa'nın sözlerine de, "Bu zaten Terör Yasası'nda vardı. Bunu güncelleştirdik" diye yanıt vermiş. Sümerbank'ın içinin boşaltılması soruşturmasını yürüten İstanbul DGM Başsavcılığı, usulsüz kredilere adı karışan 40 kişi hakkında yakalama emri çıkarmış. "Sanık" olarak çağırılan ve ifade vermeye gelmemeleri halinde polis zoruyla DGM'ye getirilecek olan bu kişiler arasında Cavit Çağlar ve Korkmaz Yiğit de bulunuyormuş. 1999 yılından itibaren yürürlükten kaldırılan hayat standardı uygulaması geri gelmiş. TBMM Genel Kurulu tarafından kabul edilen uygulama, ücretlileri kapsamıyormuş. Ertuğrul Özkök, son günlerde para piyasalarında yaşanan krizin nedeninin dedikodu olduğunu yazıyor bugün. Bu konuda Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'le konuşmuş. Her gün, "Şu banka battı, bu banka batıyor" şeklinde çıkan dedikodular, piyasalarda tedirginlik yaratmış. Erçel, daha önce de Arjantin'de böyle bir krizin yaşandığını anlatmış. Bu nedenle dış yatırımcılar etkileniyormuş bu tür söylentilerden. Yıl sonundaki açık pozisyonlarını kapatmak isteyen bankaların dolara yönelmelerinin de, dolara olan talebi artırdığını anlatmış Erçel. Ünlü yazar Orhan Pamuk, 29 Ekim günü parkta köpekler tarafından ısırılmış. O günden beri kuduz aşısı olan Pamuk, bu hafta son aşısını olacağını açıklamış. İş ve spor dünyasının ünlü isimleri, 2008 Olimpiyatlarının İstanbul'da yapılması için kolları sıvamış. Tanıtım Grubu üyeleri, bu işe önce kendimizin inanması gerektiğini söylemişler. MİLLİYET1999 yılında yürürlükten kaldırılan Hayat Standardı Esası yeniden getiriliyormuş. Bu esasın bir vergi değil kontrol aracı olduğu belirtilmiş. Meclis'te görüşülen tasarıya göre birinci, ikinci sınıf tüccarlarla serbest meslek erbabı ve basit (götürü) usule tabi esnaf belirlenen temel göstergeler ile ilave göstergelere göre hesaplanan gelir üzerinden vergilendiriliyormuş. Mükellefler zarar da etseler kazançları belirlenen düzeye çıkarılacakmış. Yani, artık serbest meslek sahipleri devletin belirlediği taban kazancın altına düşemeyeceklermiş. Yanlarında hizmetçi çalıştırır, yat ya da atları olursa, vergi oranları artacakmış. Bir de turistik amaçla yurtdışına çıkarlarsa fazla vergi ödeyecekleri belirtilmiş haberde. İstanbul DGM, Sümerbank'ın eski sahibi Hayyam Gariboğlu'nun verdiği ifadeye dayanarak 40 kişi için yakalama emri çıkarmış. Bu kişilerin arasında Cavit Çağlar da varmış. İşadamları Yavuz Zeytinoğlu, Korkmaz Yiğit ve Orhan Aslıtürk'ün de bulunduğu listede yer alanlar, 'usulsüz kredilendirme' iddialarına yanıt vereceklermiş. Aynı ifadede Ahmet Özal adı da geçiyormuş. Bu isim hakkında, soruşturma sonucu karar verilecekmiş. Kendilerinin de dinlenmesine karar verilmesi durumunda, dokunulmazlığının kaldırılması istenecekmiş. Bildiğiniz gibi Özal milletvekili. Fikret Bila, uzun süredir tartışma yaratan F tipi cezaevlerine girmiş. Burada işin insani ve güvenlik boyutunu incelemiş. Sonuçta buralara izinsiz giriş ve çıkışın mümkün olmadığına karar vermiş. Mahkumlara sağlanan koşulları ise çağdaş bulmuş. Tek kişilik odaların, tuvalet ve duşuyla birlikte 12 metrekarelik bir alana sahip olduğunu belirtmiş Bila. Yan yana üç ve dört tek kişilik odanın açıldığı, ortak havalandırma sahası da 45 - 50 metrekare arasında değişiyormuş. Yan yana odalarda kalan mahkumlar birlikte havalandırmaya çıkma, birbiriyle konuşma, görüşme olanağına sahiplermiş. "Sunulan altyapı çağdaş ölçülerde görünüyor. Uygulamayı yapacak insanlar da çağdaş kafaya sahip kişilerden seçilirse, cezaevleri sorunu çözülür" diye bitiriyor yazısını. SABAHPara piyasalarında yaşanan panik haberi manşette. Kasıtlı dedikodular sonucu iki zor gün yaşandığı belirtilmiş. Her şey, kimden çıktığı belli olmayan dedikoduların yayılmasıyla başlamış. Asılsız olmasına rağmen, bankalar ve işadamlarını etkilemiş. İş o duruma gelmiş ki, bankalar kredi vermekten, işadamları da almaktan korkmaya başlamışlar. En muteber işadamlarının bile uykusuz geceler yaşadıkları belirtiliyor. Bankalar piyasaları daraltınca, ekonominin güvene dayanan çarkı da bozulmuş. Ve sonuçta gecelik faizler yüzde 250'lere dayanmış uzun bir aradan sonra. Borsa dibe vurmuş, dövize olan talep artmış. İşte bu aşamada Ecevit ve bürokratlar girmiş devreye. Yapılan açıklamalar sonucu fırtına dinmiş. Tabi bu durulma dün akşamı bulmuş. Borsa yüzde 2'lik bir artışla günü kapatırken, bono faizleri de 5 puan düşmüş. Bu gelişmelerin ardından Türkiye'nin rahat nefes aldığı belirtilmiş haberde. Kapatılan Refah Partisi'nin İstanbul milletvekili olduğu dönemde Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal
Atatürk'e "veledi zina" diyerek büyük tepki toplayan Hasan Mezarcı, iltica ettiÄŸi Almanya'da kendini Mesih ilan edince yine gündeme oturmuÅŸ. Saçlarını uzatıp sarıya boyayan Mezarcı, bir de küpe takmış. İçiÅŸleri Bakanı Saadettin Tantan, valilerden halkın devletle bütünleÅŸmesine yardımcı olmalarını isterken, emniyet müdürlerinden de halkın umudunu boÅŸa çıkarmamalarını istemiÅŸ. Hem velilere hem de emniyet müdürlerine, "Yetkinizi tereddütsüz kullanın" talimatı vermiÅŸ. Af konusunun arapsaçına döndüğü yazılıyor bir baÅŸka haberde de. Koalisyon ortaklarından her biri af konusunda ayrı telden çalınca, baÅŸa dönülmüş. BaÅŸbakan Ecevit, bu konuda henüz anlaşılamadığı için bugün yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısında af konusunun görüşülemeyeceÄŸini açıklamış. Mesut Yılmaz da konuÅŸmuÅŸ bu konuda. Affın baÅŸtan beri içine sinmediÄŸini söylemiÅŸ. Elektrik ve benzin fiyatlarına yeni yıl zammı kapıdaymış. IMF istemiÅŸ bunu. RADÄ°KALPiyasalarda yaÅŸanan kriz, bu gazetenin de manÅŸetinde. Yapılan tüm açıklamalara raÄŸmen panik durdurulamayınca önce Hazine MüsteÅŸarı Selçuk Demiralp, ardından da Merkez Bankası BaÅŸkanı Gazi Erçel, bu sıkışıklığı aÅŸmak için harekete geçtikleri mesajını vermiÅŸler. Ä°ÅŸte krizi bu iki bürokratın açıklaması durdurmuÅŸ. Dedikodular bankalar operasyonu dolayısıyla çıkmış. Faizler fırlamış, döviz fiyatları yükselmiÅŸ ve borsa da dibe vurmuÅŸ. Bürokratların yatıştırıcı açıklamaları öğle saatlerinde gelmiÅŸ. Yani piyasalar tatildeyken. Ä°ÅŸte bu nedenle piyasa öğleden sonraki seansta toparlanmış. BaÅŸbakan Bülent Ecevit AB'nin Türkiye'nin üyelik yolunda hazırlanan Katılım Ortaklığı Belgesi'nde (KOB) yer alan Kıbrıs ve Ege ile ilgili koÅŸullara çok sert tepki göstererek, bunların düzeltilmemesi halinde Türkiye'nin tepkisinin sözde kalmayacağını söylemiÅŸ. Dün DSP grubundaki konuÅŸmasında söylemiÅŸ bu sözleri. Türkiye'nin kendiliÄŸinden üye adaylığını askıya almayacağını ve üyelik amacından vazgeçmeyeceÄŸini vurgulayan Ecevit, "Bunu temenni edenler varsa boÅŸuna hayal kurmasın. Avrupalılık, AB ülkelerinin tekelinde deÄŸildir" diye de eklemiÅŸ. Bir baÅŸka baÅŸlıkta da, "Banka batırana af yok" deniyor. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve koalisyon ortakları arasında tartışma yaratan af yasa taslağında geri adım atılıyormuÅŸ. Kamuoyundan gelen tepkileri dikkate alan DSP, banka dolandırıcılarının zararları faizleriyle birlikte ödemesi durumunda af kapsamına alınmasına iliÅŸkin düzenlemeden vazgeçecekmiÅŸ. ANAP lideri Yılmaz ise, affa hepten karşı olduÄŸunu söylemiÅŸ dün. Bu aÅŸamaya, ortakları istediÄŸi için gelinmiÅŸ. Bu desteÄŸi koalisyon adabı gereÄŸi vermiÅŸler bugüne kadar. Nihai taslağı görünce son kararlarını vereceklermiÅŸ. Bayındır Grubu'na yönelik operasyonu BDDK'nın yürüttüğünü belirten BaÅŸbakan Ecevit, "Romanya'daki banka üzerinde çalışılıyor. Bu konuda benim bir ÅŸey söylemem doÄŸru olmaz" diye konuÅŸmuÅŸ. Funda Özkan'ın haberine göre de, Bayındır Holding'in sahibi Kamuran Çörtük, Ankara'daki villasını satıyormuÅŸ. Çörtük, piyasa deÄŸeri 2 milyon dolar civarındaki villası için 1 milyon dolar istemiÅŸ. Doktorların dün yaptıkları uyarı eyleminin haberi de yer alıyor ilk sayfada. Mali haklarının iyileÅŸtirilmesi amacıyla yapılan eyleme, hasta ve hasta yakınlarının da destek verdiÄŸi anlatılıyor. CUMHURÄ°YETAf tasarısının çıkmaza girdiÄŸi haberi var manÅŸette. DSP'de Hikmet Sami Türk ve RahÅŸan Ecevit arasında bir uyuÅŸmazlık yaÅŸanırken, MHP de af istemiyormuÅŸ. Yılmaz, baÅŸtan beri affı içlerine sindiremediklerini, ancak hükümet ortaklarının konuyu ''gereklilik'' olarak ortaya koymaları üzerine affa destek verdiklerini söylemiÅŸ. Devlet Bakanı Recep Önal, banka batıranların affına karşı çıkmış. Borçlarını ödeme sözü vermelerinin ardından yurtdışına kaçan Selim Edes ve Engin Civan örneklerini hatırlatmış. Fazilet Partili Feridun Çelik de ülkedeki olumsuzlukların baÅŸ sorumlusunun Süleyman Demirel olduÄŸunu söylemiÅŸ, "Aile fotoÄŸrafına bakınca Türkiye'yi ve Demirel'in psikolojik durumunu anlamakta kimse zorlanmıyor'' diye konuÅŸmuÅŸ. Liderlerin iki gündür üst üste ekonomi bürokratlarıyla birlikte gerçekleÅŸtirdiÄŸi doruÄŸun, piyasalarda faizlerin yükselmesi, borsanın düşüşü, yabancı sermayenin kaçışına neden olan tedirginliÄŸi önleyemediÄŸi belirtilmiÅŸ bir baÅŸka haberde de. Bankaların daha fazla üzerine gidilip gidilmemesi konusunda hükümetin kendi içinde ''çatlak'' oluÅŸtuÄŸu belirtiliyormuÅŸ. Ecevit, dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuÅŸmada AB Komisyonu'nun açıkladığı KOB ve sonrasındaki geliÅŸmeler konusunda deÄŸerlendirmeler yapmış. AB'nin Türkiye'yi ''aldattığını'' kaydeden Ecevit, ''AB, Helsinki doruÄŸunda Türkiye'yi üye adaylığına kabul ederken Kıbrıs ve Ege konularında bize verdiÄŸi sözü çiÄŸnemiÅŸtir. Her iki konu yaÅŸamsal önem taşımaktadır" diye konuÅŸmuÅŸ. Ä°smail Cem'in Ä°srail ziyaretini izleyen muhabirler, BaÅŸbakanlık giriÅŸinde kullanılmış gaz bombası ve mermi kovanlarıyla yakalanmış. BaÅŸbakanlık binasındaki olay nedeniyle büyük panik yaÅŸanırken TRT ve Hürriyet muhabirlerinin, ''Ä°srail'in Filistinlilere karşı kullandığı silahları göstermek amacıyla'' kullanılmış bomba ve kovanları yanlarında taşıdıkları açıklanmış. YataÄŸan Termik Santralı'ndan çıkan baca gazları, rüzgâr olmaması nedeniyle yine ilçe merkezi ve yakın köylerin üzerine çökmüş dün. KirliliÄŸi yurttaÅŸların gazetecilere, gazetecilerin de MuÄŸla Ä°l Çevre Müdürlüğü'ne duyurması üzerine santralın 3 ünitesinde üretim kapasitesi yarıya düşürülmüş. Ä°yi günler. Asuman ALPASLAN - 23 Kasım 2000, PerÅŸembe Â
button