Güncelleme Tarihi:

OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 28, 2000 00:00

HÃœRRÄ°YETSedat Ergin, BaÅŸbakan Ecevit'le bir söyleÅŸi yapmış, bu konuÅŸmada Ecevit, CumhurbaÅŸkanı'nın yetkilerinin azaltılması gerektiÄŸini söylemiÅŸti. Bugün de Sezer'in bu konudaki cevabı manÅŸette. "Katkıya hazırım" demiÅŸ CumhurbaÅŸkanı bu konuda. Daha doÄŸrusu, Çankaya'ya yakın kaynaklardan almışlar bu bilgiyi.Anayasa Mahkemesi BaÅŸkanlığı yaptığı dönemde istemiÅŸti zaten Sezer bunu. 25 Nisan 2000 tarihli konuÅŸması hatırlatılıyor haberde. CumhurbaÅŸkanı'nın yaptığı iÅŸlerin yargı denetimi dışında tutulmasının, hukuk devleti ilkesi ile baÄŸdaÅŸmayacağını belirten Sezer, 104. madde ile verilen yetkilerin Anayasal sınırları aÅŸtığını söylemiÅŸti.Ecevit'te bu konuÅŸmayı hatırlatmış Ergin'e. Anayasa ve yasalardan kaynaklardan yetkilerin belirsizlikler taşıdığını, yorumlanmasında karmaÅŸa yarattığını söylemiÅŸ. Bu nedenle gözden geçirileceÄŸini söylemiÅŸ.Çankaya'ya yakın kaynak da, Sezer'in ilkeli bir insan olduÄŸunu, bu nedenle bu konuda yapılacak deÄŸiÅŸikliklere sıcak bakacağını söylemiÅŸ. Ancak yasalar yürürlükte olduÄŸu sürece Sezer'in onları uygulamakta tereddüt etmeyeceÄŸinin de altını çizmiÅŸ.Nasuh Mahruki, K2'nin tepesine tırmanan ilk Türk olmuÅŸ. Dünyanın en tehlikeli zirvesi sayılan 8 bin 611 metrelik zirveyi anlatan Mahruki, bu tırmanışta iki arkadaşının parmaklarının kesildiÄŸini anlatıyor donma dolayısıyla.Mahruki'nin bazı uÄŸurları varmış. Çok zor olan bir yere tırmanırken çantası ağır olduÄŸu için onu bıraktığını, ancak uÄŸurlarını cebine koyarak yanına aldığını anlatmış. Çantası olmadığı için, tepede o geceyi açıkta geçirmiÅŸ.Tırmandığı K2 zirvesi, dünyanın en yüksek ikinci dağıymış. Ancak zorluk bakımından en tehlikeli olanmış. Buraya tırmanmaya çalışan her 3 daÄŸcıdan 1'i ölmüş bugüne kadar. Yakınlarda kaybettikleri arkadaşı Ä°skender IÄŸdır'ın anısına tırmandığını söylemiÅŸ bu daÄŸa.Zirveye vardıklarında, yanında taşıdığı Ä°skender IÄŸdır'ın fotoÄŸrafını bırakmış oraya. "Sembolik bir ÅŸeydi" demiÅŸ.ErtuÄŸrul Özkök, Vatikan'da önümüzdeki Pazar günü bir tören yapılacağını yazmış. Papa 23. Jean Paul'un Aziz ilan edileceÄŸi bir tören olacakmış bu ve bir de Türk heyeti varmış bu törende resmi davetli olarak.Kültür Bakanı Ä°stemihan Talay ve Diyanet Ä°ÅŸleri'nden bir BaÅŸkan Yardımcısı, törene katılacak iki kiÅŸi. ÅžiÅŸli Belediye BaÅŸkanı Mustafa Sarıgül de davetliymiÅŸ. Sarıgül, hem bir yardımcısının Hıristiyan Ermeni olması, hem de camilerin yanında kiliselere de çok iyi bakması nedeniyle davet edilmiÅŸ bu toplantıya.Heyetteki son üye Ä°mren Aykut'muÅŸ. Onun davet edilme sebebinin, vakıf çalışmaları olduÄŸunu yazmış Özkök. Bir Türk heyetinin davet edilme sebebi ise, 23. Jean Paul'un 10 yıl Türkiye'de Vatikan temsilciliÄŸi yapması ve Türk dostu olması. Kültür Bakanlığı, bu tören dolayısıyla bir kitap bastırmış. Özkök bu kitabı çok beÄŸenmiÅŸ. "Ä°nsanlar baÅŸkalarının inançlarına saygı gösterdikleri zaman, kendi inançlarını da yüceltiyorlar" diyerek bitiriyor yazısını.MÄ°LLÄ°YETDevlet Planlama TeÅŸkilatı MüsteÅŸarı Akın Ä°zmirlioÄŸlu ile Enerji Bakanlığı MüsteÅŸarı Yurdakul YiÄŸitgüden'in enerji konusundaki tartışmaları, BaÅŸbakan Ecevit'i çok rahatsız etmiÅŸ. Siyasilerin uzlaÅŸmasının zor olduÄŸunun söylendiÄŸini, oysa hükümette uzlaÅŸma saÄŸlamalarına raÄŸmen, bürokratların kamuoyu önünde tartışmalarının çok rahatsız edici olduÄŸunu söylemiÅŸ BaÅŸbakan.Fikret Bila'nın bu konudaki yazısının baÅŸlığı taşınmış manÅŸete. "Elektrikli gün" deniyor. Ecevit, bugün bu iki bürokratla konuÅŸup, konuyu kapatacakmış.Bila'nın yazısında, BaÅŸbakan'ın KHK krizi konusunu bitirdiÄŸi de yazılmış. CumhurbaÅŸkanı'nın yetkilerinin azaltılması konusunun açılmasının nedeninin kiÅŸisel olmadığını söylemiÅŸ. Zaten hayatının hiçbir döneminde, kiÅŸi ya da kurumlara karşı politika yapmamış.Ancak bu kriz sırasında, bu konuda bir sorun olduÄŸu ortaya çıkmış. Esas kaynağın da 82 Anayasası olduÄŸunu belirten Ecevit, bu nedenle bir düzenleme yapılması gerektiÄŸini düşünüyormuÅŸ."Türbanda yeni yasak" diÄŸer bir baÅŸlık ilk sayfada. Dershanelerde de öğretmen ve öğrencilere kıyafet düzenlemesi yapılacakmış. Milli EÄŸitim Bakanlığı, özel dershanelerdeki yönetici, öğretmen ve öğrencilerin de türban takamayacağı yönünde bir karar almış. Dershane öğretmenleri, resmi ya da özel okullarda ders veremeyecekmiÅŸ bu yeni uygulamaya göre. Ayrıca sınav kazanan öğrencilerin reklam aracı olarak kullanılmaları da yasaklanmış.Meclis'te iki dönem milletvekilliÄŸi yapan ANAP'lı Halit Dumankaya, sonunda pes etmiÅŸ. Milletvekili olduÄŸu dönemlerde, yolsuzluk komisyonlarında görev alan Dumankaya, bu uÄŸurda 8 trilyon Lira parası ve saÄŸlığını yitirdiÄŸini söylüyor.Türkiye'yi kurtaramadığı gibi, çok fazla da düşman kazanmış. Ä°ki kamyon dolusu belge toplamış bu sırada. Evi ve bürosu bu belgelerle dolmuÅŸ. Hazırladığı yolsuzluk dosyalarının, özellikle TURBAN dosyasının doktora tezi bile olabileceÄŸini belirtmiÅŸ.Ama nafile. "Hep piyonlar tutuklandı. Asıl suçlular yatlarla dolaşıyor" diyor Dumankaya.Aynı itirafçının ifadesiyle tutuklanan 35 köylünün hikayesi de ilk sayfada yer almış. Farklı iki DGM'de yargılanan bu 35 köylü hakkında iki farklı karar çıkmış. Diyarbakır 4 No'lu DGM'de yargılanan 5 köylü 3 yıl 9'ar ay hapis cezasına çarptırılırken, 30 köylü 4 No'lu mahkemede yargılanmış. Ve delil yetersizliÄŸinden beraat etmiÅŸler.Davalar ÅŸu an Yargıtay'daymış. Sanık avukatları da ÅŸaşırmış bu iÅŸe. Ä°tirafçı aynı suçlamalar aynı. Ama sonuç çok farklı...SABAHÄ°lik kanseri olan babasının umudu olan çocuÄŸun ABD'de dünyaya geldiÄŸi haberi manÅŸette bugün. Dokuz Eylül Ãœniversitesi Tıp Fakültesi'nde Doçent olan baba Yıldırım SeyithanoÄŸlu ile ilgili haber daha önce de yayınlanmıştı gazetede. 10 gün önce doÄŸum ve nakil için ABD'ye giden aile, çocuÄŸun doÄŸumuyla çifte mutluluk yaÅŸamış. BebeÄŸin göbek bağı korumaya alınmış hemen. Bu bağın kanındaki ilik hücreleri laboratuvarda çoÄŸaltılarak babaya nakledilecekmiÅŸ ameliyatla.Bu bebeÄŸe Ege adı verilmiÅŸ. Haberde, baba olunca ilk olarak "YaÅŸasın baba oldum" dendiÄŸi, ancak bu kez bu çığlığa bir de "YaÅŸasın kurtuldum" sözlerinin eklendiÄŸi belirtiliyor.Murat Yetkin'in haberinde, Süleyman Demirel'in ÅŸimdilik siyasette olmadığını açıkladığı yazılıyor. "Kimse doÄŸmamış çocuÄŸa don biçmesin" diyormuÅŸ Baba.Kamuoyu araÅŸtırmalarında 'terör' gündemin en son sıralarında yerini alıyormuÅŸ artık. 30 yıl sonra çok şükür bu kabusun bittiÄŸi yazılmış.Halis Toprak, damatlarının iÅŸine son vermesinin nedenini açıklamış. Çocuklarından damatlarına yer kalmamış ÅŸirketlerinde.Bir zamanlar sevgilisi olduÄŸu Erol Evcil yüzünden başı dertteymiÅŸ Gülben Ergen'in. Evcil'in mallarını devletten kaçırmak için Ergen'in üstüne yaptığı iddia ediliyormuÅŸ.Åžengül Balıksırtı, bu hafta Hande Ataizi'ni konuk ediyor. Son olarak DJ UÄŸur Kirik'ten ayrılan Hande Hanım, bu kez de bir Amerikalı sevgili bulmuÅŸ. Zengin bir ailenin çocuÄŸu olan Didi ile evlenmeyi düşünüyormuÅŸ.RADÄ°KALAnneleri orada diye cezaevinde büyüyen çocukların dramı var bugün manÅŸetteki haberde. "Uçurtma delik deÅŸik" denmiÅŸ. Bu çocuklar için 3 yıl önce baÅŸlatılan "Uçurtmayı vurmasınlar" projesi, hayata geçirilememiÅŸ. En büyük engeller de, bürokrasi ve annelerin isteksizliÄŸi olmuÅŸ.Haberde, Türkiye'de sokakta yaÅŸayan ve çalışan çocukların yanında, sokaÄŸa bile çıkamayan çocukların da var olduÄŸuna dikkat çekiliyor. Hayata geçirilmeye çalışan projeyle, bakacak kimseleri olmadığı için anneleri ile birlikte cezaevinde kalmak zorunda olan çocukların kreÅŸ ya da bakımevlerinde eÄŸitilmesi ya da yurtlara yerleÅŸtirilmesi amaçlanıyormuÅŸ.Bakırköy Tutukevi'ndeki 11 çocuÄŸun yurda yerleÅŸtirilmesi ile baÅŸlayacakmış ilk uygulama. Ancak bürokrasi ve aile engeline takılmış projenin yaygınlaÅŸması.Ä°smet Berkan da sokakta yaÅŸayan çocukları yazıyor bugün. Arabasının camını silen bir çocuk para deÄŸil, yemek fiÅŸi istemiÅŸ. Sorunun asıl kaynağının göç olduÄŸunu düşünüyor. Tek göz odada yaÅŸayan 10-12 kiÅŸilik ailelerde, bebekler dışında herkesin çalıştığını, akÅŸam babanın paraları topladığını ve ancak ekmek yiyebildiklerini yazmış.Bu sorunun, tahminlerin de üstünde olduÄŸunu ve mutlaka bir çözüm bulunması gerektiÄŸini belirtiliyor.Kamu bankalarının özelleÅŸtirilmesi gecikince, Dünya Bankası gibi Japonlar da krediyi durdurmuÅŸlar. Bu gecikme dolayısıyla kaçan paranın, 1.5 milyar Dolar olduÄŸu belirtilmiÅŸ haberde.Daha önce de yer almıştı haberlerde. Dünya Bankası özelleÅŸtirmenin tek tek bankalar üzerinden yapılmasının zaman alacağını, bu nedenle bir paket halinde çıkmasını istiyordu özelleÅŸtirme uygulamalarının.Balkanlar'dan gelen soÄŸuk ve yağışlı hava yaÅŸamı olumsuz yönde etkilemiÅŸ. Daha sürmesi bekleniyormuÅŸ.Yağışlar en çok, Adapazarı'nda prefabrik evlerde yaÅŸayanları vurmuÅŸ. Kayseri'de bir çok yeri su basmış. Biz de Ä°zmir'de gözüne bakıyoruz biraz yaÄŸsın diye ama. Tık yok! NeÅŸe Düzel, bu hafta ANAP'lı ErtuÄŸrul Yalçınbayır ile konuÅŸmuÅŸ. Kendisi Meclis Anayasa Komisyonu BaÅŸkanı. KHK'nın imzalanmasına karşı çıkmıştı. Meclis'te seçimle tehdit edildiklerini söylemiÅŸ.Ecevit'in, "Devlet krizi çıkar" sözlerini bir tehdit olarak algılamış. Halkın gündeminde irticacı memurların deÄŸil, iÅŸsizliÄŸin, pahalılığın olduÄŸunu söylemiÅŸ. Bu krizde de Sezer'i kendilerinden biri olduÄŸunu düşündükleri için desteklediÄŸini söylemiÅŸ insanların.Yaratılan suni krizde Sezer'i destekleyen siyasetçinin puan kazandığını, diÄŸerlerinin ise kaybettiÄŸini düşünüyor.CUMHURÄ°YET"Büyük yıkımın sorumluları, 'sorumsuz politikalarını' sürdürüyorlar. Suç zinciri kenetlendi" ManÅŸet böyle. Ardından da bu zincirin halkaları sıralanıyor.Ä°mar aflarının sürdüğü belirtilmiÅŸ. Kaçak yapılar ruhsata baÄŸlanıyor, güvence altına alınıyormuÅŸ. Planlama erteleniyor, bu konudaki yasa taslakları savsaklanıyormuÅŸ.Oktay Ekinci'nin yazdığına göre, müteahhitlik için hala bir kural ve kısıtlama getirilmemiÅŸ. Kat karşılığı ve yap-sat uygulamaları sürüyormuÅŸ. Ä°mar planların yetkisinin de yine bilimsel denetim olmadan kullanıldığını ve katılımcılık yerine kapalılık uygulamalarının sürdüğünü belirtmiÅŸ Ekinci.Büyük depremin birici yılında, bu yıkımın sorumlularının hala aynı iÅŸleri yaptığını, çarpık kentleÅŸmeyi bağışlayarak meÅŸrulaÅŸtıran imar ıslah planlarının da hala yürürlükte olduÄŸunu yazmış. Acı ama gerçek bu...Ãœniversite yerleÅŸtirme sonuçları bugün açıklanıyormuÅŸ. Öğrenci affı için son baÅŸvuru tarihi de bugün sona eriyormuÅŸ. Adaylar, sınav sonuçlarını Internet, cep telefonları ve telefon aracılığı ile öğrenebileceklermiÅŸ. Bu olanakları olmayanlar da yarın yayınlanacak Sınav Sonuç Gazetesi'ni bekleyecekler artık. Biz yıllar önce postacının yolunu gözlemiÅŸtik günlerce. Özel dershanelere getirilen türban yasağı, bu gazetede de ilk sayfa haberleri arasında. Kazanan öğrencilerin reklam amacıyla kullanılamayacağı, dershanelerde de karma eÄŸitimin zorunlu olacağı da belirtilmiÅŸ.Almanya, kamu kurumlarına sızan aşırı saÄŸcıları temizlemeye çalışıyormuÅŸ. Bir vergi dairesinde çalışan bir memur adayının aşırı saÄŸcı etkinliklerine katıldığının ortaya çıkması, adaylıktan memurluÄŸa geçmesini engellemiÅŸ. Bizde ki memurların nasıl iÅŸten atılabileceÄŸi de kesinleÅŸmemiÅŸ henüz. ANAP, KHK'nın içeriÄŸinin yumuÅŸatılarak Meclis'e getirilmesini istiyormuÅŸ."Depremzede sele teslim oldu" deniyor bir baÅŸka haberde de. Aniden bastıran yaÄŸmur, geçen yılı çadırda geçiren, kısa bir süre önce geçici konutlara taşınan Adapazarlı depremzedeyi burada da yakalamış. Ä°ran'da iÅŸkence gördüğü için Türkiye'ye kaçan Azeri gazetecinin iltica istemini kabul etmemiÅŸ BM. Ä°ran'a dönerse öldürüleceÄŸini söyleyen Davud Gasabamiri, baÅŸka bir ülkeye iltica etmek istiyormuÅŸ.Ä°yi haftalar.Asuman ALPASLAN - 28 AÄŸustos 2000, Pazartesi Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!