2000'li yılların sihirli rüyası

Teknoloji 2000'li yıllara süprizler hazırlıyor mu? Kopyalanan insanlar, dokuz ay bebeğini karnında taşıyan babalar. Geçtiğimiz hafta Sunday Times'da yer alan Robert Winston'ın yazısı bu konuyu temel alıyordu.

Memeli bir canlıyı bir hücreden kopyalama olanağının doğmasıyla yeni ve ürkütücü bir soru zihinleri kurcalamaya başladı. Acaba koyun Dolly'nin kopyalanmasından sonra insanların kopyalanması da mümkün olabilecek miydi?İnsan kopyalamaya etik bakımdan karşı çıkılabilirdi.Ancak yumurta ikizlerinin varlığını da dikkate almak gerekiyordu. Bir başka deyişle insan kopyalama işlemi ana rahminde gerçekleşebiliyordu. Ama bu çok ender görülen bir durumdu.

İnsanların karbon kopyalarını yaratmaya karşı çıkmak bir bakıma anlayışla karşılanabilir.Fakat nükleer transfer sayesinde yaratılan hiç bir canlı, tohumun alındığı ebeveyne tıpkı tıpkısına benzemeyecektir. Kopyalanan kişi, bizim DNA'larımızın hepsine sahip olamayacaktır. Dahası bizler sadece genetiközelliklere sahip değiliz. Bulunduğumuz çevre ve başka çeşitli etkenler de kişiliğimizi belirliyor. Sevgi dolu bir ortamda yetişen bir Adolf Hitler kopyasnın nasıl biri olacağını bilemeyiz.

Embriyo trcnsferi

Günümüzün teknoloji olanaklarıyla bir insanı kopyalamak pek uzak bir ihtimal. Bu iş için pek çok embriyo yaratılması gerekecek ve çok sayıda kadına embriyo transferinin yapılması istenecek. Biz insanlar, koyunlardan çok daha az doğurganız. Bu nedenle de kopyalama işlemi için koyunlara olduğundan çok daha fazla transfer zorunlu. İnsan kopyalamanın ciddi tehlikeleri var, fakat kopyalama konusunda araştırma yapmanın da çok yararlı olacağı kesin. Örneğin üreme amacıyla kopyalamakla bir hastalığı tedavi etmek amacıyla yapılan kopyalama arasındaki farka dikkat çekelim. Tedavi amacıyla kopyalama, insan ve hayvan sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Uzun vadede kopyalama tekniği sayesinde kısır erkeklere spermin yerini alacak yeni hücreler kopyalamak mümkün olacak.

Zamanla yeni teknikler sayesinde erkeklerin hamile kalmaları sağlanabilecek. İnsan embriyosu her yerde gelişebilir. Dış gebelik olayları da embriyonun sadece rahimde değil, başka yerlerde de kalabilmesinden kaynaklanıyor. Bir erkeğin hamile kalabileceğine inanabilirsiniz. IVF adı verilen teknik sayesinde bu hayal gerçekleşecek. Erkeğe önce büyük dozda dişilik hormonunun verilmesi gerekiyor. Dişilik hormonları büyük bir olasılıkla ağızdan verilecek . Daha sonra da embriyo transferi yapılacak. Embriyonun hamilelik döneminde ceninin büyümesine olanak sağlayacak büyüklükte bir yer olması şart. Örneğin embriyo, karın boşluğuna yerleştirilebilir.

Hamilelik hali

Embriyo nakli yapıldıktan sonra, hamile kalmak isteyen erkeğe dişilik hormonu verilmesinden vazgeçilecek. Çünkü artık hamilelik dönemi başlamış olacak. Hamile erkek, hiç kuşkusuz sabah bulantılarından yakınmaya başlayacak. Hamile erkek karnının büyümesiyle başedebilir ama doğum ayrı bir sorun olacak. Doğum, bebeği babanın vücudundan almak için uygulanacak bir ameliyatla gerçekleşecek. Asıl sorun da plasentanın alınmasında yaşanacak. Bu işlem sırasında, çok şiddetli kanama olabilir

Bu anlattıklarımız ancak çok uzun vadede gerçekleşebilecek. Ama bu işin gerçekten yararlı bir yanı da olabilir. Vücudunda Y kromozomu daha fazla olan bazı kadınlar vardır. Vücutları tıpkı bir kadınınki gibidir ama rahimleri yoktur. Dolayısıyla çok isteseler de çocuk sahibi olamazlar. İşte yeni geliştirilecek teknik, bu tür sorunları olan kişilerin çocuk dünyaya getirmelerine olanak tanıyabilir. Erkekler, hamile kalmayı elbette istemezler. Dokuz ay bir bebeği taşımak ve çeşitli sorunlarla uğraşmak,beylere zor gelebilir. Ama hamile eşlerine bakıp da ‘‘Bu dert bizim başımıza gelmez‘‘ diye düşünmesinler. Teknoloji onlara acı sürprizler hazırlıyor.