20 milyon kişilik konut var

Güncelleme Tarihi:

20 milyon kişilik konut var
Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 1998 00:00

Haberin Devamı

Şehir Plancıları, boş konutlar değerlendirilmediği için insanların evsiz kaldığını söyledi

Hürriyet İstanbul'un sorularını yanıtlayan Oda Başkanı Ahmet Turgut ve Genel Sekreter Kadem Karaağaç, ‘‘İstanbul'da çok sayıda boş konut stoğu var ve hiç yeni bina yapılmadan 20 milyon kişi mevcut yapılarda barınabilir’’ dedi.

İstanbul'daki 2.5 milyon konutun yüzde 65’i kaçak. Günde 250 yeni kaçak konut yapılıyor.’’

‘‘Kaçak yapılar daha çok içme suyu ihtiyacını karşılayan su havzaları çevresinde yoğunlaşıyor ve her seçim döneminde siyasiler gecekondu bölgelerini oy kaynağı olarak görüyor.’’

‘‘İstanbul'da boş konut stoğu çok yüksek. Bu kent hiç yeni yapı yapılmadan şu haliyle bile 20 milyon insanı barındırabilir.’’

‘‘İkitelli'deki 250 bin işyeri sahibinin büyük bölümü, Perpa'daki dükkanların ise yarıdan fazlasının sahibi İstanbul dışında.’’

‘‘Tavizkar ve popülist politikalardan vazgeçilemediği için, kaçak yapılardan da kurtulmak mümkün değil. Gebze bu nedenle bir gecede tarım arazisi statüsünden çıkartılıp, sanayi bölgesi ilan edildi.’’

‘‘Ömerli su havzası kısa bir süre sonra bataklığa dönüşecek.’’

Yukardaki iddialar İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Ahmet Turgut ve Genel Sekreteri Kadem Karaağaç'a ait. Gerçi İstanbul uzun yıllardır bu sorunlarla karşı karşıya. Ancak kaçak konut ve gecekonduların yoğun bir biçimde şu günlerde yeniden gündeme gelmesinin nedeni seçim tarihinin yaklaşması. Turgut, kent merkezinde kaçak yapılaşmanın yoğun biçimde izlenemediğini ancak kentin çeperlerine bakıldığında bu gerçeğin ortaya çıkacağını söylüyor ve ekliyor, ‘‘94 seçimleri öncesiyle bugünü karşılaştırdığınızda bunu görmek mümkün. Seçimlerden beş, altı ay öncesinde kurulan yerleşmeler var.’’ Ahmet Turgut ve Kadem Karaağaç İstanbul'daki kaçak yapılaşmayla ilgili olarak sorularımızı cevapladı.

Su havzalarında inşaat yapılması yasak değil mi?

Turgut- Yasak. Ama o yasağın içinde en bariz örnek Ömerli ve Çavuşbaşı'dır. Buralar arazi mafyasının en iyi yerleştiği ve devletin hiçbir şey yapamadığı bölgedir. Önceki yıllarda bizim birkaç meslektaşımız orada kurşunlandı. Devlet giremiyor buralara. 6-8 katlı binalarla doludur ve birçoğu hazine ve orman arazisidir. 1.5 yıl önce hükümet bir karar çıkardı Beykoz'daki Ömerli ve Çavuşbaşı'nın belediye olması için. 99 seçimlerinde de belediye teşkilatları kurulacak. Belediyeler kurulduğunda de yasal olarak varolan binalara hiçbir şey yapması mümkün değil. Kaçak yapı alanlarını belediye yapıyorlar, daha rahat hareket etsinler diye.

Karaağaç- Şimdi yönetmelikler de deliniyor zaten; İSKİ yönetmeliği çıkartıldı. Bu yönetmelik aslında belediyenin su havzalarını denetleme aracı. Yönetmeliklerde bazı değişiklikler yaptılar. İmara kılıf bulmak için yapılan bir değişiklik. Buna göre, eğer havza içinde yapılaşmalar genel olarak belli bir düzeye gelmişse, diğer boş alanlar da o emsalde yapılanmaya açılıyor. Üstü kapalı, son derece yoruma açık bir madde değişikliği. Zaten yönetmelik mahkemelikti, üç senedir devam ediyor. Artık bu karar için İSKİ'nin onayı da gerekmiyor, tamamen belde belediyelerinin elinde karar. Belediyeler kendi planlarını yapıyor, 'mevcut duruma uygun' tanımına göre yapılaşmalarını tamamlayacaklar.

Kaçak yapılaşma bu bölgelerde ne zaman başladı?

Turgut- O bölgeler 5-6 yıl öncesinde çok daha makuldüler. Son 4.5 yılda bu bölgede binalar büyük bir hızla çoğaldı. Özellikle şimdi Şile otobanı yapılınca ulaşım da rahatlayacak. Beykoz Kavacık'tan başlayıp, Akbaba Köyü'ne ulaşan, oradan da Riva'ya ulaşacak bir otoban projesi var. O da güçlendirici bir karar. Diğer bir örnek Ümraniye. Hızla kaçak olarak büyüdü. İmar affıyla bu binaların çoğu yasallaştı. Çok büyük ıslah planları yapıldı, mahkemeler bunların bir kısmını iptal etti. 1994 yerel seçimlerinde daha iyi kaçak yapılaşsın diye altı belediyeye bölündü. Bu belde belediyeleri korkunç büyümüş durumda. Buralar su havzası ve yapılanmanın çok düşük, ifrazların, parsellerin çok büyük olması lazım. Ama gelin körün ki, müthiş toplu konutlar var. Bunlar da güya ruhsatlı. Birileri imar planı yapıyor, dokuz tane meclis üyesi elini kaldırıyor oluyor.

Bu kararlara karşı çıkan yok mu?

Meslek odalarının haberi olursa dava açıyor, mahkemeler sağlıklı işlerse iptal ediliyor. Ama bunların hiçbiri olmazsa devletin içişleri bakanlığı, bayındırlık bakanlığı, bunların istanbul'daki uzantısı il teşkilatları valilik hiçbir şey yapmıyor, takır takır her şey yapılıyor.

250 kaçak inşaat nasıl hesaplandı?

İstanbul Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Kadem Karaağaç, İstanbul'da günde 250 kaçak binanın yapıldığını nasıl hesapladıklarını şöyle açıklıyor:

‘‘Nüfus artışından yola çıkarak bulduğumuz bir rakam. İstanbul'un yıllık nüfus artışı 400 bin. Bu 400 bini ortalama aile büyüklüğüne böldüğümüz zaman (4.5-5 kişi), ortaya günde yaklaşık 250 konut ihtiyacı olduğu çıkıyor. İstanbul'a gelen insanlar bir yerlerde yaşıyorlar; tabii daha çok da kentin çevresindeki kaçak yapılarda, gecekondularda. Şu anda İstanbul'daki yapıların ancak yüzde 30-35'inin ruhsatlı yapı olduğunu sanıyoruz. Bu yaklaşık bir sayı. Bina sayım cetvelleri en son 95 yılında yapılmış. Bu baz alındığında İstanbul'da yaklaşık 2 milyon bina olduğu varsayılıyor. Ruhsat alan binaların dökümleri çıkarıldığında bu yapıların yaklaşık 800 bin tanesinin ruhsatlı başladığı ya da kaçak başlayıp afla ruhsat aldığı ortaya çıkıyor. Son 1.5-2 yıldır sağlıklı veri de yok. Bu bilgiler 95-96'nın verileri. 2 milyonun 800 bin tanesi ruhsatlı; bu yüzde 65 de bunun üzerinden ortaya çıkıyor.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!