2. Ulucanlar davası başladı

Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde (Ulucanlar Cezaevi) 26 Eylül 1999'da gerçekleşen ve 10 kişinin hayatını kaybettiği olayların ardından, aralarında yarbay, binbaşı ve yüzbaşının da bulunduğu 161 jandarma hakkında açılan davaya başlandı.

Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü ilk duruşmasına, 18 sanık katıldı. Sanıklar, asker olmaları nedeniyle Jandarma Genel Komutanlığı tarafından hazır bulundurulacak avukat huzurunda savunma yapmak istediklerini belirterek, süre verilmesini istediler.

Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Sevimli de, bu dava dosyası ile yine olayların ardından cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlüler hakkında açılan ve 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava dosyasının, ''Davalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu kanaatine varıldığından, birleştirilme kararının düşünülmesi için'' mahkemesinden istenilmesine karar verilmesini talep etti.

Mahkeme Başkanı Mehmet Berber, savcılığın talebinin incelemeye alınmasına ve gelecek celse bu yönde bir karar verilmesine ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesine karar verildiğini açıklayarak, duruşmayı erteledi.

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Karakaya tarafından hazırlanan iddianamede, cezaevinde terör suçlularının kaldığı 4. ve 5. koğuşlarda yaşanan olayların ardından 10 kişinin hayatını kaybettiği ifade ediliyor.

Güvenlik görevlisi olan sanıkların olay günü arama sırasında direnen ve kendilerine ateşle karşılık verip yaralanmalarına neden olan tutuklu ve hükümlülere karşı Jandarma Teşkilat ve Yetkileri Nizamnamesi'nin 39. maddesindeki yetkileri kullandıkları anlaşıldığından eylemlerinin Türk Ceza Kanunu'nun 49. maddesi kapsamında değerlendirildiği kaydedilen iddianamede, sanıkların olaydaki görevlerinin, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanunu'nun 7. maddesinde tanımı yapılan mülki görevlilerin ifası sırasında meydana geldiği anlaşıldığından ''görevsizlik'' kararı verilerek dosyanın Ankara Valiliği'ne gönderildiği belirtiliyor.

"TERÖR SUÇLULARINI İSYANCILAR VURDU"

Ankara Valiliği'nin sanıklar hakkında ''soruşturma izni verilmemesine'' karar verdiği ve yapılan itiraz üzerine de Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nin bu kararı kaldırdığı ifade edilen iddianamede, dosyanın başsavcılığa gelmesi üzerine de sanıklar hakkında bu davanın açıldığı kaydediliyor.

İddianamede, sanıkların savunmalarında, olaylarda ölen 10 terör suçlusunun çoğunun, isyanı bırakmak istediklerinde veya kendi iç anlaşmazlıklarından dolayı isyancılar tarafından vurulduklarını ifade ettikleri bildiriliyor.

İddianamede, Ankara İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda Komutan Yardımcısı Yarbay Ali Öz ve Binbaşı Zahit Engin, Çankaya İlçe Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Muhittin Ateş, Jandarma Okullar Komutanlığı'nda görevli Yüzbaşılar Nevfel Denizyılmaz ve Atilla Güçlüoğlu'nun da aralarında bulunduğu 161 jandarma görevlisinin, ''Kanunun bir hükmünü veya yetkili merciden verilip infazı vazifeden zaruri olan bir emri ifa suretiyle ölüme ve yaralamaya sebebiyet verdikleri'' bildiriliyor.

İddianamede, sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ''kanunu veya emri icra-meşru müdafaa, zaruret hali'' başlıklı 49/1. maddesinin uygulaması isteniyor.

FAİLE CEZA VERİLEMEZ

Bu maddenin 1. fıkrası şöyle: ''Kanunun bir hükmünü veya selahiyettar bir merciden verilip infazı vazifeten zaruri olan bir emri icra suretiyle, işlenilen fiillerden dolayı faile ceza verilemez.''

Ulucanlar Cezaevi'nde 10 kişinin öldüğü olayın ardından tutuklu ve hükümlü 86 sanık hakkında, olaylarla ilgili ilk dava açılmış ve davanın Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine başlanmıştı.

5. Ağır Ceza Mahkemesi, görevsizlik kararı ile dosyayı Ankara DGM'ye, Ankara DGM de yine görevsizlik kararı ile dosyayı 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Ortaya çıkan uyuşmazlığı gidermek için dosyanın gittiği Yargıtay ise davaya bakmakla görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğuna karar vermişti.

Dosyanın tekrar geldiği Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi de sanık avukatlarının reddi hakim talebini kabul ederek davadan çekilmiş ve dosyayı Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Bu mahkeme de, davaya Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bakmasına karar vermiş, 7. Ağır Ceza Mahkemesi de davaya bakacak mahkemenin yazılı emir yoluyla bildirilmesi için Adalet Bakanlığı'na başvurmuştu. (Ankara/aa)