Güncelleme Tarihi:
Hürriyet, Emniyet eski İstihbarat Daire Başkan Vekili Bülent Orakoğlu'nun ifadesini ele geçirdi. 2.5 sayfalık ifadesinde Orakoğlu, polis kökenli Onbaşı Kadir Sarmusak'ın kendisine getirdiği bilgi ve belgeleri rapor halinde eski İçişleri Bakanı Meral Akşener'e verdiğini itiraf etti.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan belge sızdırarak casusluk yaptığı iddiasıyla askeri mahkemece tutuklanıp Mamak Askeri Cezaevi'ne konan, Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Daire Başkan Vekili Bülent Orakoğlu, İki buçuk sayfalık ifadesinde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan kendisine bilgi ve belge ulaştırıldığını itiraf etti. Ancak, belge ve bilgiler hakkında açıklama yapmadı. Orakoğlu, belge ve bilgi sızdırdığı iddia edilen polis kökenli Onbaşı Kadir Sarmusak'ın da bu konularla ilgili olmadığını öne sürdü.
SARMUSAK İLE GÖRÜŞTÜK
Sarmusak'ı Niğde Emniyet Müdürlüğü yaptığı dönemden tanımadığını belirten Orakoğlu, 16 Temmuz'da Deniz Kuvvetleri Askeri Savcılığı'nda verdiği ifadede, şunları söyledi: ‘‘İstihbaratta göreve başladıktan sonra bir iki kez yanıma geldi. Aramızda kısa konuşmalar oldu. Bana Niğde'de çalıştığını, Deniz Kuvvetleri İstihbarat Daire Başkanı'nın benimle görüşmek istediğini, randevu verip veremeyeğimi sordu. Ancak randevu vermeme rağmen görüşme olmadı. Daha sonra bir kere de, bu görüşmenin olmayışı sebebine ilişkin açıklama yapmak üzere yanıma geldiğini, yeniden bir randevu ayarlama girişiminde olduğunu hatırlıyorum. Bu iki görüşme dışında Sarmusak ile temasım olmamıştır.''
KENDİLİĞİNDEN GELMİŞ!
Orakoğlu, Sarmusak'la bağlantısı olmadığını savunurken, askeri kanattan kendilerine ‘‘hukuka uygun olmayan'' belgeler ulaştığını itiraf etti. Bu belgelerin ‘‘kendiliğinden'' geldiğini öne süren Orakoğlu, içeriklerini de açıklamadı, şunları söyledi: ‘‘Beş ayrı haber kaynağımız vardır. Açık, kapalı olarak gelen bilgiler. Yardımcı istihbarat elemanları ile gelen bilgiler, polis yazışmaları ile gelen bilgiler ve il polis teşkilatlarından gelen bilgilerdir. Göreve başladıktan bir müddet sonra bana, kendiliğinden bilgi ve belgeler ulaşmaya başladı. Bunlar arasında bazı bilgi ve belgelerin hukuka uygunluğu konusunda bizde tereddütler hasıl oldu. Biz de bu konuyu hiyerarşik kademelere ilettik. Bu konuda evrakın mahiyeti hakkında yorum yapmak istemiyorum.''
Belgeleri ve bilgileri bir rapor haline getirdiğini de itiraf eden Orakoğlu, raporun önce Emniyet Genel Müdürü'ne sunulduğunu vurguladı ve ‘‘Görüşünü aldıktan sonra İçişleri Bakanı'na ilettik. Yukarıda da söylediğim gibi, belgeleri raporla birlikte intikal ettirirken, ek 7. Madde'de açıklanan görevimizi yerine getirdiğimiz düşüncesi ile hareket ettik. Burada bir hususu tekrar belirtmek istiyorum. Belgeler kendiliğinden gelmiştir'' dedi.
RAPORUN KAYDI YOK
Askeri Savcı Deniz Hâkim Albay Mehmet Yenigün ve T.K. Erdoğan Delen tarafından sorgulanan Orakoğlu, soru üzerine dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'e sunulan raporun bir kaydı olmadığını söyledi. Raporun tek nüsha halinde hazırlandığını öne süren Orakoğlu, şöyle devam etti: ‘‘İfademde kabul ettiğim rapor konusunda şunları söylemek istiyorum. Bu raporun kaydı yoktur. Hassas konularda tek rapor hazırlanır ve üst makamlara sunulur. Arşivlere girmez. Biz de bu konuyu hiyerarşik kademelere ilettik. Bu konuda evrakın mahiyeti hakkında yorum yapmak istemiyorum.''
TELEFON DİNLEDİĞİM YALAN
Orakoğlu, bazı askerlerin ve gazetecilerin telefonlarının dinlenip dinlenmediğine ilişkin soruya ise, ‘‘Şimdiye kadarki görev süremce hiç bir kanunsuz iş yapmadım. Telefon dinleme konusu kesinlikle yalandır. Hiç bir kimsenin belirli siyasal amaçlarla dinlenmesi asla söz konusu olmamıştır. Ben böyle bir emir de vermedim'' karşılığını verdi.
GECE YARISI OPERASYONU
Askeri mahkeme, Akşener'in geceyarısı Emniyet Genel Müdürlüğü'ne baskın yaparak koltuğa Kemal Çelik'i oturtmasını da Orakoğlu'na sordu. Bundan haberi olmadığını öne süren Orakoğlu, ‘‘Olay sırasında İçişleri Bakanı ile beraber gidenler arasında yoktum. Hatırladığım kadarıyla 5-10 dakika sonra gittim. Bu işlemin organizasyonunda yoktum, ayrıntıları bilmiyorum'' karşılığını verdi. İstihbarat Başkanlığı'na getirilmek için kişisel bir çabası olmadığını da söyleyen Orakoğlu, ‘‘İçişleri Bakanı tarafından teklif bana getirildi'' dedi. Orakoğlu, görevden alınan Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel'i takip ettirip ettirmediğinin sorulması üzerine, ‘‘Kendisini takibe aldırmadım'' dedi.
TALTİF BELGESİNİ SUNMUŞ!
Orakoğlu'nun mahkemeyi etkilemek için emniyet tarafından kendisine verilen ‘‘taltif belgeleri''ni de yanında getirdiği ortaya çıktı. Askeri Savcılık da Orakoğlu'nun isteği üzerine Niğde Emniyet Müdürlüğü sırasında aldığı ‘‘4 adet takdirnameyi'' mahkeme dosyasına ekledi. Orakoğlu, TSK ile iyi ilişkileri olduğu mesajını vermeye çalışırken, ‘‘Görev sürem içeinde ordunun çeşitli kademelerinde bulunan güzide mensuplarıyla samimi ilişkilerim oldu'' diye konuştu.
GENELKURMAY SOĞUK DAVRANDI
Orakoğlu, ifadesinde, Genelkurmay'ın kendisine soğuk davrandığını belirtirken, ‘‘Gelen belgeden sonra yatay ilişkiye geçmek için Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı ile temasa geçmek istedim. Ancak gazetede çıkan ve bana maledilen beyanatım nedeniyle soğuk davranıldığı için bu irtibatı kuramadım'' dedi.