Gülmeyin yahu

Hadi ULUENGİN
Haberin Devamı

‘Gülmeyin yahu’!.. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac biz hin gazetecileri böyle azarladı.

Vallahi Mösyömüz isterse Paris bitirimlerinin mekanı Pigalle ağzıyla en yakası açılmadık küfrü bassın, hazretin söyledikleri karşısında değil gülmek, katıla katıla kahkaha atmak bile çok masum kalıyordu.

Neymiş, meğer tek para birimi ‘avro’ya ilişkin siyasetleri yönlendirmek için Maastricht Antlaşması uyarınca sekiz yıl görevde kalması gereken Avrupa Merkez Bankası ilk guvernörü Wim Duisenberg'in dört yıl sonra istifa etmek güvencesi vermesi Hollandalı maliyecinin bizzat kendi arzusundan kaynaklanmış.

Neymiş, meğer Brüksel'deki AB zirvesinde tam onbir saat boyunca ‘öğlen yemeği yiyen’ Topluluk liderleri arasında, Duisenberg'den sonra görevi üstlenecek olan Fransız Jean Claude Trichet konusunda görüş ayrılığı çıkmamış.

Breh, breh, breh!..

Chirac Bey kaçın kurası gazeteci milletini çocuk yerine mi koyuyordur ki bizi böyle kör kör parmağım gözüne asparagaslarla uyutabileceğini sanıyor?

Hin güleriz de, şen şakrak kahkaha atarız da, kasıklarımızı tutarız da...

Başka kapıya monşer, başka kapıya, biz bu kadar büyük palamutu yutmayız!

***

Belçika başkentinde hafta sonu gerçekleşen zirve arifesinde aslında herkes burada tatava çıkacağını biliyordu. Ama meydan muharebesi beklemiyordu.

Çünkü hem Almanlar, hem de Fransızlar daha çok önceden Avrupa Merkez Bankası (AMB) guvernörlüğüne kendi adamlarını yerleştirmek istemişlerdi.

Banka merkezini zaten metazori Frankfurt'a aldırtmış olan Bonn bu postu da talep ediyordu, zira tek para birimi ‘avro’ya geçmekle kapı gibi marktan taviz verdiğini düşünen Federal Cumhuriyet hiç olmazsa AMB'nin başına Cermen maliyeci oturtarak yeni dövizin sağlamlığını sürekli denetlemeyi hedefliyordu.

Paris ise Almanya'nın fazla dümen suyunda gitmiş olduğu vehmine kapılıyor ve guvernörlüğü elde ederek hem zevahiri kurtarmayı, hem de Ortak Pazar genelinde biraz daha ‘geniş’ ekonomi-politikalar uygulatmayı hesaplıyordu.

Durum böyle olunca da Hollanda uyruklu Wim Duisenberg'in üçüncü isim olarak Merkez Bankası'nı sekiz yıl boyunca yöneteceği tahmin ediliyordu. Son tartışmaların çok sürmeyeceği konusunda görüş birliğine varılıyordu.

***

Ama o ne! Cumartesi günü öğleye doğru onbeş Topluluk önderi AB Konseyine teşrif buyurdular. Adettendir, dönem başkanı Tony Blair'in davetlisi olarak ve gayrı resmi sohbet için ilkin aperitife, sonra da yemeğe oturdular.

Fakat bekle Allah bekle, yukarıdan gelen tek haber Britanya usulü mönünün füme İskoç somonu, roti Galler kuzusu ve İngiliz peynir tabağından oluştuğuyla sınırlı. Avrupa Merkez Bankası guvernörünün kimliği hakkında tek kelime yok. Öğlen geçti ikindi oldu, ikindi geçti akşam oldu, akşam geçti gece oldu, bu ne hazımsız rotiymiş ki hazretler sözümona hala kahve höpürdetiyorlar. Anlaşıldı, Fransa AMB başkanlığı için Nuh deyip peygamber dememektedir.

Üstelik yine anlaşıldı, Blair mönüyü istediği kadar Britanya ürünleriyle tanzim etsin, Brüksel'de mutlaka gereken arayol formüllerini hazırlamamıştır.

Yönettiği ilk zirvede çuvallamaktadır ve toplantı da sarpa sarmaktadır.

***

Gerisini girişte anlattım, işte önce Hollandalı, sonra da Fransız AMB guvernörlüğünü dörder yıl süreyle üstlenecekler. Kardeş payı yapacaklar.

Bana sorarsanız, medyaya gırgır konusu olsa bile bir kaşık suda kopartılan bu fırtına Avrupa ütopyasına giden yolda önemli bir engel oluşturmayacak.

Ama Chirac bizi uyutmaya kalkıp ‘gülmeyin yahu’ diye gazeteci azarlamasın.

Güleriz yahu, kaçın kurasıyız ve öyle kolayından maval yutmayız...













Yazarın Tüm Yazıları