Gül’e sihirli kavram: Abartmak

"Kutlamaları fazla abartmayın".

Bugün Cumhurbaşkanı seçilmesine kesin gözüyle bakılan Abdullah Gül memleketi Kayseri’ye bu mesajı gönderiyor.

Gül seçildikten sonra, saat 19’dan başlayarak, Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda 600 kişilik koronun konseri var. Folklorik müzik ve "Gülüm benim" şarkıları eşliğinde.

Kayseri’de her yerde Türk bayrağı ve Abdullah Gül posteri. Bu posterleri görünce, birileri uyarıyor: "Atatürk posteri nerede?"

Kim, nerede, nasıl kutlarsa kutlasın, önümüzdeki döneme damgasını vuracak sözcük, abartmayın.

Her anlamda ve önce Gül’ün kendisinden başlayarak, abartmayın.

ASTEKSAN

Örneğin, üç çocuklu ailenin en küçüğü olan, Gül’ün kardeşi Macit Gül babası ile birlikte, billboard yapımıyla uğraşıyor. Firmalarının adı, Asteksan, farklı bir markayla, Parkım markasıyla iş yapıyorlar. İşleri de, gayet iyi.

Ağabey Cumhurbaşkanı, baba ve küçük kardeş ticaretle uğraşıyorsa, abartmayın sözcüğü burada önem kazanıyor.

Kimsenin ticareti, kimseyi ilgilendirmiyor. Ama, Cumhurbaşkanının ailesi ticaretle uğraşıyorsa, bu herkesi ilgilendiriyor. Daha bir kaç ay önce, bazı belediyeler billboard yapımını Asteksan’a veriyor.

Elbette, rekabet koşulları içinde. Yine de, bu gibi alışverişlerin, kimsenin aklına bir şey gelmeden, yani abartmadan, normal ve makul işlemesi gerek. Abdullah Gül’ün bu gibi konulara duyarlı olacağı temennisiyle.

ANGAJMAN DIŞI

Çankaya Köşkü’nü şimdi yeni bir kadro bekliyor. Genel sekreterlikten başlayarak, yeni hukukçular, yeni danışmanlar, yeni sözcüler.

Gül ve çevresi, orada oluşturulmak istenen kadro ile ilgili nabız yokluyor. Adı henüz medyada yer almayan, ama bağlantı kurulan bazı isimlere bakıyorum, ortak bir özellik dikkatimi çekiyor.

Siyasal anlamda angaje olmamış isimler. Belli siyasal damga taşımayan, siyasal deşifresi bulunmayan isimler.

Eğer, gerçekten böyle bir kadroyla çalışırsa, yani "o bizdendir gelsin, öteki değildir, gitsin" demez ise, kısaca kadro kurarken abartmazsa, bu kendisinin Cumhurbaşkanlığına karşı çıkanlara nefes aldırmış olacak.

Gözler artık sürekli Çankaya’da. Son elli yılda, hiç olmadığı kadar.

Ayıların peşinde

BİNGÖL’de taş ve sopalarla yavru ayıyı öldürenlerden dördü jandarma tarafından yakalanıyor. Yavru ayı öldürülmeden önce, birisi onu silahla yaralıyor. O kişi henüz aranıyor.

Koruma altındaki türlerin avlanması, canlı ya da cansız yakalanması, onlara zarar verilmesi yasalarca yaptırıma bağlanıyor. Ayıyı öldürmenin çok sayıda cezası var. Önce 500 YTL’den 18 bin YTL’ye kadar para cezası. Ve diğer cezalar.

Ayının öldürülmesi ilk anda büyük tepki topluyor, sanki sonra işin peşine düşülmüyor. Bingöl gibi dar bir çevrede, ayıyı silahla yaralayan kişinin bir haftadır bulunamayışı biraz garip.

Herkes suçluların yakalanmasını ve mahkemeye çıkartılmasını bekliyor.

Şakir’e saygı

MESLEĞİMİZİN en efendi, en düzgün insanlarından Şakir Süter yakalandığı hastalıktan, ne yazık ki kurtulamıyor ve aramızdan çok erken ayrılıyor.

Şakir’i yıllardır tanıyorum. Birlikte pek çok olayı, Başbakan ya da Cumhurbaşkanlarını izliyoruz. Her sefer dikkatli ve duyarlı. Habere özenle yaklaşan, kimseyle kavga etmeden, kendini görüşünü kaleme alan, ince ruhlu, geniş çevresi tarafından sevilen, 24 saat gazetecilik yapan bir gazeteci.

Takdirle sevdiğim arkadaşım Şakir Süter’in anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
Yazarın Tüm Yazıları