Güç farkı

Turgay ŞEREN

Dünkü Beşiktaş-G.Saray maçında her iki takım arasında büyük bir dengesizlik vardı. Hakan ile Hagi olmasa da, G.Saray'ın belirli bir kapasite ve seviyede oyuncuları, dün akşam Beşiktaş'a karşı çok iyi oynadı. Gelgelelim Beşiktaş için aynı sözleri söylemek mümkün değil. Ben yıllarca Beşiktaş'a karşı oynadım ve Beşiktaş'ı da futbolu bıraktıktan sonra çok izledim. Ama dünkü gibi çoluk çoçuktan kurulu ve sahada ne yaptığını bilmeyen bir Beşiktaş'ı ilk kez gördüm. Beşiktaş takımını F.Bahçe'ye karşı televizyondan da dikkatle izledim. Bu Beşiktaş nasıl toparlanır, onu ben pek bilemiyorum. Ve Beşiktaşlı dostlarıma da tabii sabır kere sabır diliyorum.

Gelelim Galatasaray'a. İlie takıma tamamen oturmuş. G.Saray'ın hücumda bir parçası. Gol atıyor, attırmaya çalışıyor, asistlik yapıyor. Osman'ı zaten G.Birliği'nden çok beğenirdim. Hatta bir kez iyi hatırlıyorum, Fatih Milli Takım Teknik Direktörüyken ‘‘Fatih Allah'ını seversen şu Osman'ı Milli Takıma al’’ dedim. O pek bunu düşünmedi. Ama şimdi G.Saray'da Osman sol tarafta rüzgar gibi esiyor. Yaptığı ortalar dengeli, süratli ve geriye de geliyor. G.Saray defansında çift stoper ve ön liberolu oynuyor. Tugay ön liberoda. Ama Tugay orada sadece duruyor. Hücuma katıldığını çok az gördüm. Beşiktaş'ın çoluk çocuktan kurulu forvetine karşı G.Saray defansında çizgi halinde oynayan Vedat ve Fatih hiç zorlanmadı. Amaaa, bir güçlü forvet eğer onları biraz kenarlara yayarsa ve aralarına da takım arkadaşlarını sokarsa, G.Saray kalesinde çok gol pozisyonu olur. Bir gün Fatih ile bunu karşı karşıya dertleşmek isterim.

G.Saray için mutlu bir başlangıç. Beşiktaş hangi futbolcudan kurulu olursa olsun TSYD Kupası'na çıkmış ve G.Saray maçı farklı kazanmış. Alkışlanmalı. Beşiktaş için söyleyecek söz hemen hemen hiç yok. Zira Beşiktaş takımı sahada yok. Beşiktaş kalecisi Bülent ceza sahası dışında topu elle tutmanın kırmızı kart olduğunu bilmiyor ve itiraz ediyor. Esasında Toshack onu nasıl Beşiktaş kalesine koydu, onu da Galli çalıştırıcıya sormak lazım herhalde.