Görünen o ki bireysel emeklilik sistemi yanlış anlaşılmış

YAZININ başlığını genişleterek, tekrarlayayım. Bireysel emeklilik sistemi, toplum tarafından ya yanlış anlaşıldı ya da yanlış anlatıldı. Şimdi, neden böyle bir izlenim edindiğimi anlatayım. Yazacaklarım, kimilerinin hoşuna gitmeyecek ama o kişilere; konuya, dışarıdan ve objektif bakan birinin görüşleri olarak değerlendirmelerini tavsiye ederim. Öncelikle, bir-iki tespitimi sıralayayım.

- 2010 yılı sonunda sistemdeki toplam 4 milyona yakın emeklilik sözleşmesinin, yaklaşık yüzde 30’u sözleşme sahibi katılımcılar tarafından iptal edilmiş. Bunu kişi sayısına vurursak, sisteme giren katılımcıların yüzde 31’i kendi istekleri ile sistemden ayrılmış.

- Kişilerin ayrılmalarının başlıca nedeni ise, nakit ihtiyacından dolayı biriken paralarını alıp, borçlarını ödemek.

- Emeklilik Gözetim Merkezi’nin yayınladığı rapora göre, yine 2010 yılında bireysel emekliliğe giren kişilerin sistemde ortalama kalış süreleri yaklaşık 3 yıl.
Bu tespitlerden sonra gelelim konunun detayına. Bireysel emeklilik neydi? Bugünden, emeklilik dönemi için küçük tasarrufların, uzun vadede değerlendirildiği ve kişilere ikinci emeklilik imkanı sunan bir yatırım enstrümanı. Bunun için de en az 10 yıl sistemde kalınması ve 56 yaşında emekli olunması gerekiyor.

Katılımcıların yüzde 31’i ayrıldı

Hal böyleyken, yedinci yılını dolduran bireysel emeklilik sisteminde, mevcut durum çok farklı. Kişilerin sistemde kalış süresi 3 yıl bile değil ve girenlerin yüzde 31’i sistemi kendi istekleri ile terk etmiş durumdalar. Evet, her yıl sisteme ciddi sayıda yeni katılımcı giriyor ama bir o kadarı da sistem çıkıyor.

Bu kişiler, hem de ne uğruna çıkıyor? Zarar edeceğini bile bile. Malumunuz üzere, bireysel emeklilik sisteminden erken çıkışlarda, getiri dahil toplam para üzerinden, yüzde 15 stopaj kesiliyor. Konuyu basit bir örnekle anlatayım. Sisteme her ay 150 lira yatırırsanız, 2 sene sonra ödediğiniz toplam katkı payı, 3 bin 600 TL oluyor. Faizlerin düştüğü ortamda zor ama hadi diyelim, birikiminiz yüzde 20 değerlendi ve iki yılda 720 lira getiri elde ettiniz. Böylece katkı payı ve getirisi ile sistemdeki toplam paranız 4 bin 320 lira oldu. İki senenin sonunda çıkmak istediğinizde, yüzde 15 stopajı, emeklilik şirketlerinin genel gider kesintisini ve fon işletim giderini de düştüğünüzde; yatırdığınız 3 bin 600 liranın bile altında bir para elinize geçiyor. Demek ki, neymiş... Bireysel emeklilikten erken çıkışlarda zarar ediliyor. Kişiler de bunu bile bile sistemden çıkıyor.

Kart borcu ödemek için çıkılmaz

İşte bana göre burada bir sorun var. O yüzden diyorum ki, bireysel emeklilik sistemi ya yanlış anlaşıldı ya da yanlış anlatılıyor. Doğrudur, katılımcıların sistemden tamamen çıkmamaları için ilave bazı tedbirler alınabilir.Birikimlerin bir kısmının kullandırılması, teminat olarak gösterilmesi gibi. Ama işin temelinde, bireysel emekliliğin özünün iyi anlatılması yatıyor. Sisteme katılacakların da bunun bir emeklilik sistemi olduğunu kavraması gerekiyor. Bilinç oturtulmadan, istediğiniz kadar ilave tedbirler alın, bana göre boş. En azından çalışan kesim, nasıl ki devletin sunduğu sosyal güvenlik sistemine, ‘kart borcu ödeyeceğim’ ya da ‘buzdolabı, televizyon alacağım’ diye gidemiyorsa; ‘hazır şurada üç kuruş param birikti, kullanayım bari’ diyerek, emeklilik şirketinin de kapısına gitmemesi gerektiğini bilmeli.

Burada da asıl görev şirketlere düşüyor. Vergi teşviki, fonların getirisi gibi kavramlardan önce; toplumu, bireysel emekliliğin özü konusunda bilinçlendirmeleri gerekiyor. Bana göre, 7 yılın sonunda bugün gelinen nokta, asıl böyle bir bilince ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Yazarın Tüm Yazıları