Gökyüzü çiçek açtı

BAHARIN geldiğini nereden anlarsınız? Yeşeren ağaçlardan, çimenlerden, badem çiçeklerinden, erguvanlardan...

Bense uçurtmalardan anlarım baharın geldiğini. Onlar gökyüzünün çiçekleridir. Çocukların göğe yükselişidir.

Çiçekleri, çiçek adlarını saymayı ve renklerini çok severim.

Kaybolan çiçeklere ne demeli?

Eski İstanbul evlerinin bahçesinden yola taşan leylaklar. Kokladığınızda sarı özü burnunuzu boyayan zambaklar.

Yolun tozunu, dumanını bastıran hanımelleri...

İstanbul'un kaybolan renk ve koku şöleni...

Peki baharı gökyüzüne bakarak fark edemez misiniz?

Mavinin üzerine gelen başka renklerin, nasıl gökyüzünü bir çiçek bahçesine dönüştürdüğü yoksa dikkatinizden kaçtı mı?

Öyleyse uçurtmaları seyretmiyorsunuz.

Alışkanlığımdır. Baharda gökyüzüne bakarım. Doğaya insan elinin değişini görürüm orada.

Gazeteye gelirken, birden arabamın camına renklerin yansıdığını hissettim sanki. Çocuklar gökyüzünü boyamışlardı. Rengárenk uçurtmalar, gökyüzünü bir çiçek bahçesine çevirmişler.

Yükseklere tutkulu insanoğlu icat etmiş uçurtmayı. Ulaşamadığı yere, gene kendi yaptığı bir yaratıyı gönderiyor.

Uçurtma Şenlikleri yapılıyor mu hálá bir yerlerde?

Büyük şehirlerde, yeşil alan kaldı mı ki? Dev apartmanlar, uçurtma zevkini yok etmedi mi?

Ne hoştur... İpi elinizden bırakın ve gökyüzünü fethedin.

* * *

NE
kadar çok uçurtma çeşidi vardı çocukluğumda. Uçurtma çıtası, uçurtma káğıdı, biraz çiriş. Onun dengesi için yapılan kuyruk.

Hiç uçurtma yapmadım/yapamadım.

Çomağa sarılan ip ve koşarak yükselmesini sağlayan istek.

Hele rüzgárı bekleyiş.

Yaptığımıza tamamen hákim olamadığımız duygusunu belki ilk kez orada yaşarız. Uçurtmanız mükemmeldir ama rüzgár olmayınca nafile...

Göklerde nazlı kuyruğu ile salınacağına, yere düşüp parçalanır.

O zaman gökteki uçurtmalar nasıl insanı kıskandırır.

Olsun, rüzgár elbet bir gün de sizin uçurtmanız için esecek.

Çok uçurtma uçuran bir çocuk değildim, ailem başka çocuklara imrendiğim için büyük uçurtmalar yapar, sonra benim çabamla olmasa da, yükseklere uçurturlardı.

Gene de haz duyardım.

Neden acaba? Bir kıskançlık duymadığımdan mı, yoksa yapamayacağım, beceremeyeceğim işler karşısında yenilgiyi kabul etmemden mi? Yoksa sahip olduğum bir uçurtmanın nasıl olursa olsun yükselişi miydi beni mutlu eden?

Acaba tek çocuk olarak paylaşmayı pek bilmesem de, ortak çalışmayla yükselişi burada algıladığımdan mıdır?

Bir de uçurtmaların takıldığı o telgraf telleri yok mudur? İnsanı bir anda hüsrana uğratan...

* * *

BUGÜN
Anneler Günü. Uçurtma uçursunlar bugün birlikte, gözleri hep yukarlarda olsun.

Renkli bir dünyayı birlikte seyretsinler.

Tüm annelerin Anneler Günü'nü kutluyorum.
Yazarın Tüm Yazıları