Glokom ameliyatlarında başarı şansı artacak
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2004 01:29
İngiliz araştırmacılar, aynı anda birden fazla yönde yara izi oluşumu sürecini hedef alan farklı ilaçlar kullandılar. Dünya çapında, körlüğün en büyük nedeni olan glokom sadece Birleşik Krallık’ta 500.000 kişiyi etkiliyor.
Glokom, gözün arka kısmında göz sinirlerinin bulunduğu bölgedeki sıvı basıncının artması ile ortaya çıkıyor. Bu basıncın artışı, gözün arka kısmındaki optik sinirlerin geri dönülemez şekilde zarar görmesine neden oluyor.
Glokom için uygulanan tedavi göz basıncını düşürmekte yeterli olmazsa, hastalar ameliyat olmak durumunda kalıyorlar. Ancak glokom ameliyatı, birçok ameliyattan farklı bir şekilde, hastalıklı bölgenin tamamen iyileşmesini sağlamıyor.
Trabekülektomi olarak adlandırılan geleneksel yöntemde, cerrah gözün dış duvarına küçük bir delik açarak bir kanal oluşmasını sağlar. Gözün içindeki sıvı bu kanaldan dışarı süzülür ve göziçi basıncının düşmesi sağlanır. Ancak bazı durumlarda ameliyatın ardından bu kanal, skar oluşumu yüzünden tıkanır, operasyon geçerliliğini yitirir ve hastanın kör olma riski ortaya çıkar.
Nature Biotechnology’de yayımlanan makaleye göre, yeni yaklaşımda, dendrimer denilen ağacın dallarına benzeyen küçük moleküller kullanılıyor. Araştırmacılar biri bağışıklık cevabını azaltan, diğeri de hasarın ardından kan damarı oluşumunu engelleyen iki tip madde kullanıyorlar. Bu kombinasyon, skar oluşumunu engelliyor ve ameliyat sonrası iyileşmeyi kolaylaştırıyor.
Araştırma grubunun başkanı Sunil Shaunak şöyle konuşuyor: ‘Bizim yaklaşımımız geneleksel tedavi şeklinden daha farklı. Elde ettiğimiz sonuçlar heyecan verici. Hayvanlar üzerinde yaptığımız deneyler sırasında, %30 olan glokom ameliyatının uzun vadedeki başarı oranının, %80’e çıkarılabildiğini gördük. Bu da, insanlar üzerinde klinik çalışmalara başlamak konusunda bizi cesaretlendirdi.’
Uluslararası Glokom Örgütü’nden David Wright, skar konusunda en büyük risk altında olanların gençler olduğunu söylüyor. Wright örgütün, insanlar üzerinde yapılacak denemeleri büyük bir ilgiyle beklediğini belirtiyor. Araştırma birçok birimin işbirliği ile yürütülüyor.
Bu birimleri, Londra’daki Imperial College, University College London’daki Oftalmoloji Enstitüsü, Moorfields Göz Hastahanesi ve Londra Üniversitesi’ndeki Eczacılık Okulu oluşturuyor. Araştırmacılar bu tekniğin, yanmalar ve bazı tür kan zehirlenmeleri ile birlikte ortaya çıkan bağışıklık cevabını engelleyebileceğini umuyorlar.
Glokom için uygulanan tedavi göz basıncını düşürmekte yeterli olmazsa, hastalar ameliyat olmak durumunda kalıyorlar. Ancak glokom ameliyatı, birçok ameliyattan farklı bir şekilde, hastalıklı bölgenin tamamen iyileşmesini sağlamıyor.
Trabekülektomi olarak adlandırılan geleneksel yöntemde, cerrah gözün dış duvarına küçük bir delik açarak bir kanal oluşmasını sağlar. Gözün içindeki sıvı bu kanaldan dışarı süzülür ve göziçi basıncının düşmesi sağlanır. Ancak bazı durumlarda ameliyatın ardından bu kanal, skar oluşumu yüzünden tıkanır, operasyon geçerliliğini yitirir ve hastanın kör olma riski ortaya çıkar.
Nature Biotechnology’de yayımlanan makaleye göre, yeni yaklaşımda, dendrimer denilen ağacın dallarına benzeyen küçük moleküller kullanılıyor. Araştırmacılar biri bağışıklık cevabını azaltan, diğeri de hasarın ardından kan damarı oluşumunu engelleyen iki tip madde kullanıyorlar. Bu kombinasyon, skar oluşumunu engelliyor ve ameliyat sonrası iyileşmeyi kolaylaştırıyor.
Araştırma grubunun başkanı Sunil Shaunak şöyle konuşuyor: ‘Bizim yaklaşımımız geneleksel tedavi şeklinden daha farklı. Elde ettiğimiz sonuçlar heyecan verici. Hayvanlar üzerinde yaptığımız deneyler sırasında, %30 olan glokom ameliyatının uzun vadedeki başarı oranının, %80’e çıkarılabildiğini gördük. Bu da, insanlar üzerinde klinik çalışmalara başlamak konusunda bizi cesaretlendirdi.’
Uluslararası Glokom Örgütü’nden David Wright, skar konusunda en büyük risk altında olanların gençler olduğunu söylüyor. Wright örgütün, insanlar üzerinde yapılacak denemeleri büyük bir ilgiyle beklediğini belirtiyor. Araştırma birçok birimin işbirliği ile yürütülüyor.
Bu birimleri, Londra’daki Imperial College, University College London’daki Oftalmoloji Enstitüsü, Moorfields Göz Hastahanesi ve Londra Üniversitesi’ndeki Eczacılık Okulu oluşturuyor. Araştırmacılar bu tekniğin, yanmalar ve bazı tür kan zehirlenmeleri ile birlikte ortaya çıkan bağışıklık cevabını engelleyebileceğini umuyorlar.