Global bakış

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Benim kadar halktan kopuk bir yazar bugüne kadar görülmemiştir, buna eminim.

Açıkça söylemeliyim ki bu meziyetimle övünüyordum.

Bu ‘kopukluğum’ benim açımdan bir dezavantaj değil, bir avantajdı.

Çünkü insan halkı yakından tanıyınca bayağı da üzülüyor, bu bir kaç kez başıma geldi.

Üzüntü de bana hiç ama hiç yaramadığından, halkı yakından tanıma çabası içine pek fazla girmiyorum doğal olarak.

***

Ancak bu halkı tanımama durumu bazen son derece yanlış yorumlarda bulunmama neden oluyor.

Örneğin ben bizim halkın meselelere global yaklaşmaktan katiyen hoşlanmadığını düşünürdüm.

Tarihimize baktığımızda Türkler'in global meselelere en son ilgi duyduğu dönemin Özal iktidarının ilk yılları olduğu görülür.

Hayali ihracat, global bir yaklaşım gerektiriyordu ve Türkler çıkarları gerektirdiği için ilk kez meselelere global perspektiften bakmaya başlamışlardı.

Sonra hayali ihracat durunca yine kabuğumuza çekildik.

Önceki güne kadar arada geçen 15 yılda sadece tek bir globalleşme hamlemiz oldu.

O da geçen yıl gazetecilerin Kardak adasını istilasıydı. Anlayacağınız, global ufkumuz karasularımızın 3 mil sınırları içine sıkışıp kalmıştı.

***

Dikkat ederseniz son paragrafta, ‘‘önceki güne kadar’’ dedim.

Önceki gün televizyon haberlerini izlerken Türk insanını yakından tanımamanın arada bir ne kadar da büyük dezavantaj olabildiğini gördüm.

Yine bir cuma günüydü. Türk vatandaşları protesto özgürlüklerini kullanıyorlardı.

Bir ara ekrana bir poster geldi. Adamın biri domuz resmi çizmiş ve resmin ortasına da ‘‘Netanyahu’’ diye yazmıştı.

Şimdi arkadaşlar, elinizi vicdanınıza koyun ve doğruyu söyleyin,

8 yıllık kesintisiz eğitimin protesto edildiği bir gösteride İsrail Başbakanı'na domuz demeyi akıl eden bir kalabalığın global perspektiften yoksun olduğunu söylemeye imkân var mı?

Böylesine bir protestoda bu dış bağlantıyı tespit edebilip, bunu protesto etmeyi akıl edebilmek bence global persfektif bakış açısı tarihinde bir dünya rekorudur.

Türk insanı işine geldiğinde, çıkarına uygun olduğunda en olmayacak bir durumda bile global bağlantıları keşfedip bunu dünyaya ilan edebileceğini bu poster ile ispat etmiştir.

Popülistler, halkta aslında keşfedilmeyi bekleyen entelektüel nüveler olduğunu söylerken yanılmamışlar, kendilerini burada yürekten kutluyorum.

***

Halktan bu kopukluğum yıllardır gazetemizin genel yayın yönetmeni Sayın Ertuğrul Özkök'ü çok üzmektedir.

Yıllardır bana ‘‘Evladım halkını iyi tanı, yoksa yazarlık yaşamın kısa sürecek’’ diye bağırmaktadır.

Arada bazen ‘‘Ama sizin de halkı tanıma konusunda uzman olduğunuz söylenemez’’ diye itiraz etmeye kalktığımda da, ‘‘Saçmalama, benim kadar fazla televizyon seyreden genel yayın yönetmeni dünyaya gelmemiştir’’ diye daha da bağırmaktadır.

Onun beni halkçı yapma çabaları pek sonuç vermeyince bu kez de meselelere global bakmamı sağlamaya çalıştı.

Global düşünmeye alışırsam halkı da daha iyi anlayacağımı zannediyordu herhalde.

Beni global düşündürmeye öylesine kafayı taktı ki bir ara belki bir şeyler öğrenirim diye beni Hürriyet’in dış haberler müdürü bile yaptı.

Ancak görüldü ki ben globalleşeceğime dış haberler bir tuhaflaşmaya başladı benim zamanımda.

Hürriyet’in tarihine kara sayfa olarak geçecek bir ara dönem benim dış haberleri bırakmamla Allah'tan kısa sürede sona erdi.

***

Aslında bana haksızlık yapıyorlar.

Çünkü ben en azından halk kitleleri kadar global konularla ilgileniyorum.

Örneğin son bir aydır en fazla üzerinde düşündüğüm, kafa yorduğum konu Amerika’da yaşanan United Parcel Servis (UPS) greviydi.

Paket taşımacılığının bu en büyük kuruluşunda başlayan grev benim hayatımı kararttı.

Grevin sonuçlarını düşündükçe geceleri gözüme uyku girmedi.

Arada bayılırcasına uyusam da en fazla yarım saat içinde, panikle soluk soluğa yataktan fırlayıp, ter dökmeye başlıyordum.

Şimdi diyeceksiniz ki: ‘‘Sana ne yani, neden bu kadar kişisel aldın ki bu grevi?’’

Ama ne yapayım biz Türkler böyleyiz işte.

Kökten global perspektifçi olduğumuz için 8 yıllık eğitimi protesto ederken Netanyahu'yu lanetleriz, yine durup dururken de UPS grevindeki işçiler aleyhine tavır alırız.

Entelektüel düşünce sınır tanımaz, bilmem anlatabiliyor muyum?

***

Son dakika notu:

Çok şükür, Amerika’daki grev sona erdi de paket dağıtımı yeniden başladı.

İki ay önce ısmarlamış olduğum, ancak grev nedeniyle bir türlü elime gelmeyen porno kasetler nihayet önümüzdeki hafta gelecek.

Global düşünme alışkanlığımın sonuçlarını bir hafta içinde alacağım yani, haberiniz olsun.

Herkese tavsiye ediyorum, globallik iyidir ya!

Yazarın Tüm Yazıları