Gerçek New York’u hissedebileceğiniz son yer

Hiçbir büyük mağazanın dükkan açmadığı, hiçbir otobüsün zamanında gelmediği Harlem’in eski halini özleyenler var New York’ta.

Yazar Fran Lebowitz, bir keresinde kentte gecelerin artık gündüze benzediğini, ilham verici tarafının kalmadığını söylemişti. Torbacıları West Village’tan attı diye eski belediye başkanı Rudy Giuliani’ye söven birini bile tanıyorum.

15 günlük New York tatiline gelen bir Türk’ün bunları anlaması mümkün değil tabii. Gündüz amfibik ördeğe binip Hudson Nehri’ni dolaştıktan sonra akşam çocuklarıyla oteline güvenli bir şekilde dönebiliyorsa, gerisi romantik saçmalıklardır. Ama New Yorklular için "gentrification" (önceden değersiz olan mahallelerin değer kazanması) dedikleri durumun takıntı olduğunu bilin.

Hafta içi Flatiron’da, Cutting Room’un kapanış gecesi vardı. Norah Jones, Gwyneth Paltrow gibi yıldızların sahneye çıktığı, 10 yıl önce açılmış bir performans kulübü burası. İki ortağından biri, Sex and the City dizisindeki Mr. Big (Chris Noth).

Gece için hazırladıkları basın bildirisinde, "Kira çok geldi o yüzden taşınıyoruz" demişler. Kapanış için sahne alan stand-up’çı Joan Rivers’ı izlemek için salı akşamı Cutting Room’a gittim ben de. Gösteriden sonra diğer ortak Steve Walter açıklama yapmaya başladı. "Tribeca’da bir yer bulduk. Oraya taşınabiliriz" dedi. Biri "Neresi" diye sorunca da "Hell’s Kitchen" diye yanıtladı: "Çünkü Hell’s Kitchen, gerçek New York’u hissedebileceğiniz son yer."

Bahsettiği yeri anlatayım: Daha çok İrlanda kökenlilerin oturduğu, Midtown’un Hudson Nehri’ne yakın bölümü. 20 yıl öncesine kadar Manhattan’ın gördüğü en acımasız çetelerden Westies’in merkezi. Ondan önce, yine kaçak içkiden kadın ticaretine her türlü kanunsuz işin döndüğü suç bölgesi. Geçen yılki istatistiklere göre 300 ev soygunuyla tepede. Kiralar da bu yüzden diğer yerlere göre dipte...

Walter’ın böyle bir mahalle için "New York’u hissedebileceğiniz son yer" demesi, işte bahsettiğim o New Yorklu bakış açısının sonucu. Eski bir Tarlabaşı evinin yıkılmasına karşı çıkmak gibi bir şey değil bu. 5 ev yıkılıp yerine bir gökdelen dikilince yan binadaki insanın kirası da artıyor ama onun mahalleden taşınmasını istemiyorlar. Bu kadar basit...

Kentin 55 yıllık gazetesi Village Voice’un yazarı Tom Robbins, geçen yıl gentrification üzerine bir kitap çıkarmıştı. Bir röportajda ona Giuliani’yi sormuşlar. "Seviyor musunuz, sevmiyor musunuz" diye. "New York’u bir kaleye dönüştürdüğü için sevmiyorum" demişti.

Kent temizlendiği için mi bu kadar rahat konuşuyorlar diye düşünüyordum ama sonunda inandım. New Yorklu’ya kalsa, hırsızı bile korur. Yeter ki, kent kültürü çeşitlensin.

Salı Obama’nın günü

á Barack Obama Beyaz Saray’da görevi devralırken, Amerika’nın her yerinde "Devir-Teslim Baloları" düzenlenecek. Sadece Washington’da, tören akşamı 10 ayrı resmi balo olacak.

á Pepsi ve Ikea ortaklaşa bir balo organize edecek.

á Google, törene katılan yönetici sayısında Microsoft’u geçti.

á New Yorklular, o gece Tribeca Sineması’nda toplanacak. "Mavi Balo"ya herkes Demokratların rengi mavi kıyafetleriyle katılacak.
Yazarın Tüm Yazıları