Gece 03.30 Paris’le Reina’da

Yarışma öncesinde Paris Hilton’la röportaja gitmedim ama yarışma sonrasında Reina’da yapılan ’after party’e katıldım.

Bu ’after party’lerin en büyük kabusu söz konusu ünlünün katılıp katılmayacağıdır, malum adı üstünde bunlar ünlüdürler ve son dakikada partiye gelmeme hakları vardır!

Önceki gece de öyle oldu, "Acaba gelecek mi" diye herkesin gözü kapıdayken Paris, Reina’ya geldi, geldi ve tam benim karşıma oturup bacak bacak üstüne attı.

Şaka değil özel bir bölüm var mekanın ortasında, biz oradaki bir oturma grubundaydık, o da karşımızdaki oturma grubuna geçti ve mini eteğiyle koltuğa değil duvarın üzerine oturdu.

Karşımdaki manzarayı bozan tek şey aramıza giren korumalardı.

Oturduğu yerden neredeyse hiç kalkmadı Paris Hilton, önce güzellerle, sonra da korumaların izin verdiği isteyen herkesle fotoğraf çektirdi.

Neredeyse hiç dans etmedi, yanına gelen dansçılarla fotoğraf çektirmedi.

Bir-iki kez ayağa kalkıp şöyle bir sallandı, o sırada mekanda Evlerinin Önü Boyalı Direk çalıyordu...

Kanal 1 Paris Hilton’u getirerek çok doğru yaptı ve adından fazlasıyla söz ettirdi.

Başta kanalın genel müdürü Faruk Bayhan olmak üzere, herkese tebrikler.

İşte güzellik yarışmasının ve after party’nin perde arkasında olup bitenler...

After party aslında Al Jamal’da yapılacaktı. Reina’nın sahibi Mehmet Koçarslan kanal yönetimini arayıp rica edince son dakikada partinin mekanı Reina oldu...

Gazetecilerden, kanal yönetimine ve organizasyonda çalışanlara kadar tartışmasız herkesin görüşü Paris Hilton’un çok sıcak ve kaprissiz olduğuydu. Gece boyunca isteyen herkesle fotoğraf çektirdi.

Paris Hilton organizasyona katılmak için 300 bin dolar net para aldı. Ekstra harcamalarla Paris’in maliyeti Kanal 1’e 350 bin dolara maloldu.

Les Ottomans’ta Paris ve ekibi için üç oda tutuldu. Otelin sahibi Ahu Aysal, yüzde 50’ye yakın indirim yapınca yarışmada jüri üyesi olarak yer aldı. Les Ottomans’a üç oda için 12 bin euro ödendi.

Mehmet Ali Erbil’in ilk partneri daha önce Çarkıfelek’e gelen Victoria Silvstedt’ti. Ancak Victoria yarışmayı sunmak için 30 bin euro isteyince Pınar Altuğ’da karar kılındı. Kanalın sunucuları olan Erbil ve Altuğ geceden ücret almadı.

Kanalın yüzü olan Nil Karaibrahimgil de jest yaparak ücret almadan sahneye çıktı.

Reina’da ev sahipliği yapan Deniz Akkaya, bir ara arkadaşı Cengiz Abazoğlu’nu özel olarak getirip Paris Hilton’la tanıştırdı. Ünlü modacıyla Paris’in ne konuştuğunu öğrenemedik.

Kanalın güzellik yarışması için harcadığı para toplam 500 bin lira... Bu bütçe içinde en büyük kalem 100 bin liraya yaptırılan led ışıklı dekor oldu.

Gece Lütfi Kırdar’da yapılacaktı ancak salon 235 bin euro isteyince TİM’le anlaşıldı ve 100 bin lira ödendi.

Paris Hilton’un aldığı 300 bin dolar ve organizasyon giderleri 500 bin lira olmak üzere gece 1 milyon liraya maloldu. Bunun 220 bin lirası sponsorlardan karşılandı.

17 gün kampta kalan güzeller Dilara Koçak’ın hazırladığı diyet listesiyle form tuttu. Bu yüzden alışılmış şekilde kampta ayılıp bayılan olmadı.

Paris Hilton, saçlarını Bahçecik kuaföre yaptırdı ve çok memnun kaldı. Gece boyunca etrafındakilere saçlarının çok iyi yapıldığından bahsetti.

Tüm bu emeklerin karşılığında 3 saat süren yarışma perşembe gecesi AB’de 20’nci, tüm izleyicide 24’üncü oldu.

Göz göre göre haber atladılar

Paris Hilton’la röportaj yapan gazeteciler Mevlüt Tezel (Hürriyet), Müge Dağıstanlı (Posta), Orkun Bulut (Vatan) ’özel hayat sormayacağız’ sözleşmesi imzaladıkları için mesleğe ihanet etmiş muamelesi görüyorlar. Sözleşme imzalamayı reddedip röportaja gitmeyen Ali Eyüboğlu (Milliyet), Oray Eğin (Akşam) ve Rahşan Gülşan (Sabah) ise kahraman...

Mevlüt bugünkü Kelebek’te "dünyada bu işin kuralı böyle" diyerek daha önce yaptığı röportajlardan örneklerle olayı çok güzel özetledi, okumanızı tavsiye ederim.

Röportaja gitmeyen arkadaşları da eleştirmiyorum sadece yaptıkları protestoyu "ulvi bir mesleki refleks" olarak sunmalarına gerek yok diyorum.

Yazarların kişisel olarak röportaja gitmemesini anlarım ama gazetelerin karar alıp Paris’i protesto etmelerini anlamıyorum...

Sabah, Milliyet ve Akşam, yazarlarının yerine muhabir düzeyinde neden yapmadılar röportajı? Neden ayaklarına kadar gelen haberi göz göre göre atladılar.

Biz Hürriyet olarak röportajı yaptık, yasak-masak hikaye Mevlüt Tezel çok da güzel bir Paris Hilton röportajı ortaya çıkardı. Sonuçta ne oldu?

Dün Hürriyet, Posta, Vatan alanlar keyifli bir sohbet okudular, diğer gazeteleri alanlar bundan mahrum kaldılar.

Olayın özeti budur.

Bu arada "Paris’e sorumuz yok" diyen Sabah daha bir ay önce Paris’e soru sorsun diye Rahşan Gülşan’ı taa Los Angeles’a göndermişti.

Rahşan da "özel hayat sormak yok" sözleşmesini imzalayıp röportajı yapmış, Sabah da bunu birinci sayfadan vermişti.

Anlaşmalı röportaj LA’de yapılınca iyi de, İstanbul’da yapılınca mı kötü oluyor...
Yazarın Tüm Yazıları