Garip bir gece
Güncelleme Tarihi:
Dünya Kupası'na katılmak için upuzun bir turnuva oynuyoruz. Bizim için çok önemli olan Gal maçı öncesinde Belçika kaybı oldu. Kalan çok az da olsa katılma kırıntısını dün akşam sahaya taşıdık.
Çok garip bir futbol gecesi yaşadık. Böylesi az görülür. Oyunun ilk 5 dakikası bulduğumuz iki gol var. Sonra yediğimiz üç tane amatör çerçeve içindeki gol.
Bu kadar ciddi bir oyunda böylesine defans hataları yapmak oyunu zora soktu. Haa, sonunda istediğimizi bulduk. Ama bu her zaman olmaz.
Şöyle kalenin önünden başlayıp en ileride oynayan oyuncumuza kadar bir tur atayım istiyorum. Rüştü, öyle üç gol topu çıkardı ki, kalitesine yakıştı.
Yedikleri, kalitesiyle bağdaşacak gibi değil. Defansımız topa bakarken adamı unuttu, adama bakarken de topu.
Yediğimiz bu dört gol, bu yanlıştan dolayı.
Hakan'a aşık oldum
Orta sahamızda topun bizde daha fazla kalması için ayağa top yapan oyunculara ihtiyaç vardı ama Denizli ne hikmetse, Tugay'ı yanında tuttu.
Dün akşam öyle bir Hakan seyrettim ki, beğenmedim, aşık oldum. Hakan, seni nasıl tebrik edeyim bilemiyorum. Kelimeyi de bulamıyorum. Kendine yakışanı sen kendin bul.
Şimdi bundan sonra oynayacağımız iki hesap kaldı.
İlki kolay, ikincisi zor, hem de çok zor. Yapılan şahsi hataları bir tarafa bırakırsak, hep beraber oynama ve kazanma isteği, top oynama iştahı, Milli Takım forması içindeki insanlara pek yakıştı.
Garip futbol gecesi ülke insanı için keyifli bitti. Oğuz'u da gözardı etmeden çok ayrı bir yere koyuyorum. Oğuz, sahanın içinde bir takım kaptanının nasıl maça hakim olacağını dosta düşmana gösterdi.