Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından en çok etkilenen ülkelerden Hindistan'da, son 24 saatte 4 bin 205 kişinin yaşamını yitirmesiyle bugüne kadarki virüse bağlı en yüksek günlük can kaybı sayısı kayıtlara geçti.
Günlük olarak en fazla vaka ve ölüm kaydedilen ülke olan Hindistan'da toplam vaka sayısı 23 milyon 340 bin 938'e, toplam can kaybı sayısı 254 bin 197'ye ulaştı.
Böylece, ülkede Kovid-19'a bağlı can kaybı sayısı salgının başından bu yana kaydedilen en yüksek seviyeyi gördü. Uzmanlar, gerçek vaka ve ölü sayısının, belirtilenden çok daha yüksek olabileceği uyarısını yapıyor.
Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan ve 1.4 milyarlık bir nüfusa sahip olan Hindistan'da toplam ölü sayısı 254 bin 197'ye ulaşması dehşete düşüren bir veriyi de ortaya koymuş oldu.
Hindistan'daki koronavirüs ölümleri hakkında Reuters tarafından hazırlanan rapora göre hali hazırda dünyada Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybeden her üç insandan biri Hindistan'da yaşıyor.
Ülkedeki oksijen ve ilaç stoklarının tükenmesine neden olan korkunç ikinci dalga Hindistan'ı vururken vaka ve ölümlerin büyük şehirlerden kırsal alanlara yayılması tıbbi eksikliklerin daha ölümcül sonuçlar doğurmasına neden oluyor.
Öte yandan Hindistan'da Kovid-19'a yakalanan bazı hastalar ‘kara mantar’ nedeniyle görme yetilerini kaybediyor
Hindistan'da büyük bir sağlık krizine yol açan Kovid-19'un ikinci dalgasında doktorlar nadiren görülen ve "kara mantar" da denen bu hastalığın, iyileşen Kovid-19 hastalarında daha sık görüldüğüne dikkat çekiyor.
Çok nadiren görülen bir enfeksiyon olan kara mantar toprak, bitki, dışkı veya çürüyen meyve ve sebzelerde bulunan mukor küfüyle temas sonucu görülüyor. Dr. Nair, "Bu yaygın görülen bir küftür, toprakta, havada, hatta sağlıklı insanların burunlarında da bulunur" diyor.
Sinüs, beyin ve ciğerleri etkileyebilen bu enfeksiyon, kanser veya AIDS hastaları gibi bağışıklık sistemi sorunları yaşayanlar ile diyabet hastalarında ölümcül olabiliyor.
Doktorlar ölüm oranı yüzde 50 olan mukormikozun, yoğun bakımdaki hastaların hayatını kurtarmak için verilen streoidler tarafından tetiklendiğini düşünüyor. Bağışıklık sisteminin koronavirüse karşı hararetli mücadelesi, vücuda zarar vermeye başladığında kullanılan steroidler, bazı insanlarda bu mücadele sırasında oluşan ciğer iltihabını önleyebiliyor.
Fakat aynı zamanda bağışıklığı da düşürüyor ve hem diyabet hastalarında hem de şeker sorunu olmayanlarda kandaki şeker seviyesinin yükselmesine yol açabiliyor. Mukormikozaya yol açan şeyin de bağışıklık sistemindeki zayıflama olduğu düşünülüyor.
Dr. Nair, "Bağışıklık sistemini diyabet zayıflatır, koronavirüs daha kötü duruma sokar ve buna eklenen steroidler de ateşe dökülen benzin gibi olur" diyor.
Hindistan'daki ikinci koronavirüs dalgasından en kötü etkilenen kentlerden Mumbai'de üç hastanede birden çalışan Dr. Nair, Nisan'dan bu yana 40 kişide bu enfeksiyonu gördüğünü söylüyor.
Bunların çoğu Kovid-19'u evde atlatan diyabet hastalarıydı. İçlerinden 11'inin gözlerinin alınması gerekti. Aralık'tan Şubat'a kadar 5 kentteki 6 meslektaşı 58 mukormikoz vakası tespit etmişti.
Vakaların çoğu Kovid-19'dan iyileştikten 12-15 gün sonra bu hastalığa yakalanmıştı. Mumbai'de geçen yıl altı vaka tespit eden büyük hastanelerden Sion, bu yıl sadece iki ayda 24 mukormikoz hastasını tedavi etti.
Hastanenin kulak, burun, boğaz bölümünün başında bulunan Dr. Renuka Bradoo, hastaların 11'inin bir gözünü kaybettiğini, altısının da öldüğünü söylüyor.
Hastaların çoğu, Kovid-19'dan iyileştikten iki hafta sonra bu mantar enfeksiyonuna yakalanan orta yaşlı diyabetli kişilerdi. Dr. Bradoo, "Şu an haftada 2-3 vakaya rastlıyoruz. Pandeminin ortasında bir de bunun ortaya çıkması kabus gibi" diyor.
Ancak ülkede yaşanan trajediler bunlarla sınırlı değil. Sosyal medyada paylaşılan ve dünyaya yayılan fotoğraflar yaşanan insanlık dramını daha önce hiç olmadığı kadar büyük bir çıplaklıkla ortaya koydu.
Öte yandan Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybedenlerin yakıldığı krematoryumlarda hiç yer olmadığı ve insanların ateş yakmak için odun bile bulamadığı ülkede bambaşka bir trajedi daha yaşanıyor.
Yakınlarının cenazelerini dini inanışlarına göre yakamayan kişilerin cesetleri gizlice Ganj Nehri'ne bıraktığı düşünülen Hindistan'dan gelen korkunç sosyal medya paylaşımlarında suda şişen cesetlerin yüzdüğü görülüyor.
Resmi rakamlar suda 30 ceset bulunduğunu aktarırken gerçekte bu sayının 100'ü aştığı iddia ediliyor. Üstelik nehir kenarında rastlanan köpeklerin bu cesetleri yediği ve bunun da hastalığın yayılmasına sebep olabileceğinden korkulduğu Hindistan'dan gelen korkunç bilgiler arasında.
Son dönemde kırdığı vaka rekorları ve ölü sayısı ile gündemden düşmeyen Hindistan'dan oldukça ilginç bir haber geldi. Hindistan'da halk 'Kovid-19'a iyi geliyor' iddiasıyla vücutlarına inek dışkısı sürmeye başladı.
Pandemi nedeniyle sağlık sisteminin çökme noktasına geldiği Hindistan'da halk çareyi vücutlarına inek dışkısı sürmekte buldu. Ülke basınında yer alan haberlere göre, bunun nedeni ise son dönemde hızla yayılan 'inek dışkısı Kovid-19'a iyi geliyor' iddiası.
Son dönemde bir hayli popüler hale gelen bu inanış üzerine uzmanlar bunun herhangi bir bilimsel temele dayanmadığının altını çizip uyarıda bulunuyor. Uzmanlara göre, bu uygulama Kovid-19'a karşı etkili olmadığı gibi diğer hastalıkları yayma konusundan da büyük bir riske neden oluyor.
Nüfusu 1,4 milyara yaklaşan Hindistan'da aşılama kampanyasının başlatıldığı 16 Ocak'tan bu yana 175 milyon 235 bin 991 doz aşı yapılsa da kampanya, henüz salgını durdurabilecek düzeye ulaşmadı.
Maharaştra eyaletinin yaklaşık 2,5 milyonluk nüfuslu şehri Nagpur'daki bazı aşı merkezlerinde aşı yetersizliği nedeniyle Kovid-19 aşılarının yapımına ara verildiği açıklandı.
Dünyanın en büyük aşı üreticisi konumundaki HindistanSerum Enstitüsünün (SII) Üst Yöneticisi (CEO) Adar Poonawalla, Financial Times gazetesine verdiği röportajda, aşı sıkıntısı olduğu ve bunun birkaç ay süreceği uyarısında bulunmuştu.
ABD, İngiltere, Almanya ve diğer ülkeler Hindistan'a ilaç, test kiti ve tıbbi oksijen yardımlarının yanı sıra aşı yapımında kullanılan maddelerin ihracını da yoğunlaştırdı.