Güncelleme Tarihi:
Mutasyon virüs sayısı ile ilgili Sağlık Bakanı Koca'dan açıklama geldi. Dünyada yayılım hızı artan mutant virüsün ülkemizde artış gösterdiği bildirildi. Türkiye'de mutasyona uğramış koronavirüs vakalarının sıkı takip ile yakalandığını vurgulayan Koca, İngiltere mutantı, Güney Afrika mutantı, California-NewYork mutantı ve bir adet de Brezilya mutantı tespit edildiğini ifade etti. Sağlık Bakanlığı bilgilerine göre mutasyonların genler üzerindeki zararlı etkileri nedeniyle, organizmalar mutasyonları gidermek için DNA onarımı gibi mekanizmalara sahip.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, video konferans yöntemiyle katılarak başkanlık ettiği Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından yazılı açıklama yaptı.
Koca, şu bilgileri verdi:
"Alınan tüm tedbirlere rağmen maalesef gün geçtikçe mutant virüsler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artmaktadır. Mutant virüsle enfekte olduğu tespit edilen kişileri daha sıkı izolasyon kurallarına tabi tutuyoruz. Bugüne kadar 76 ilimizde toplam 41 bin 488 B.1.1.7 (İngiltere) mutantı, 9 ilimizde toplam 61 B.1.351 (Güney Afrika) mutantı, bir ilimizde 2 B.1.427 (California-NewYork) mutantı ve bir adet de P.1 (Brezilya) mutantı tespit edilmiştir. Bu hızlı bulaşan varyantlara karşı halen tedbirden ve aşıdan başka silahımız yok. Bu silahlarımızın yetersiz olduğu anlamına kesinlikle gelmiyor. Ancak her ikisinin de zorlukları var. Aşı için küresel bir tedarik güçlüğü, tedbir için de bir yılın verdiği yorgunluk var. Hep birlikte el ele bunun üstesinden geleceğimize inanıyorum."
Sağlık Bakanlığı'nın yayımladığı COVID-19 Sözlüğü'nde yer alan bilgilere göre mutasyon;
Bir organizmanın veya virüsün genetik materyalinde meydana gelen kalıcı değişiklik.
RNA virüslerinde DNA virüslerine oranla çok daha fazla mutasyon meydana gelir. SARS-CoV-2 bir RNA virüsüdür.
Mutasyon ya da değişinim, bir canlının genomu içindeki DNA ya da RNA diziliminde meydana gelen kalıcı değişmelerdir. Mutasyona uğramış organizma ise mutant olarak adlandırılır. Mutasyonların genler üzerindeki zararlı etkileri nedeniyle, organizmalar mutasyonları gidermek için DNA onarımı gibi mekanizmalara sahiptir.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sadrettin Pençe, koronavirüste 1 yıl içerisinde tam 12 bin mutasyon tespit edildiğini söyledi.
Prof. Dr. Pençe, “Bu mutasyonların etkinliğinin olup olmadığı konusunda bir açıklama yapmak için fonksiyonel analiz yapmak gerekiyor. Birçok mutasyonun hastalığın gidişatına bir etkisi yok. Çok küçük ölçekli mutasyonlar bunlar. Burada hastalığın şiddetini ve bulaşıcılığını artırıp artırmayla ilgili etkililik önem kazanıyor. Bugün itibariyle yeni mutasyonlardan bazılarının bulaşıcılığı artırdığı tespit edildi. İMÜ olarak bizim de geçtiğimiz aylarda yaptığımız tüm genom çalışması sonucu bulduğumuz D614 G mutasyonu tüm dünyada baskın durumdaydı. Şimdi İngiltere varyantı ön plana çıktı” dedi.
Mutasyonlarda en çok aşıların etkinliğinin azalmasından korkulduğuna da işaret eden Prof. Dr. Pençe, “Örneğin Amerika'da protein aşısı olarak geliştirilen bir aşının (Novavax), normal suşta yüzde 94 etkiliyken İngiltere varyantında etkisinin yüzde 80'lere düştüğü, olduğu Güney Afrika varyantında ise yüzde 50’lere gerilediği açıklandı” dedi.
Türkiye'den de bu tür tüm genom çalışmalarının yani virüs sekanslamasının daha fazla sayıda yapılması gerektiğini de belirten Prof. Dr. Pençe, şu uyarılarda bulundu:
“Bu konuda da çalışıldığını biliyorum. Yakın zamanda Türkiye'den de bunların sonuçlarını göreceğiz. Türkiye giriş çıkışların çok olduğu bir ülke konumunda. Dolayısıyla her bölgede farklı mutasyonlar gelişebilir. Bunların tespit edilmesi lazım ve bu mutasyonların fonksiyonel analizlerinin de yapılması ve 'Acaba bulaştırıcılığı artırıyor mu', 'Hastalığın şiddetine etki ediyor mu' tespit edilmesi gerekiyor. Onun için bu çalışmalarının, yani tüm genom çalışmalarının birçok bölgede sıkça yapılması gerekiyor. Ülkemizde de birçok mutasyonlar oluyordur ancak bunların hastalığın şiddetine ve bulaşıcılığına ne denli etkili konusunda elimizde bir veri yok. Şu ana kadarki mutasyonların da bunu çok değiştirmediğini söyleyebiliriz.”“PCR TESTLERİNDE ÇİTF GEN BÖLGESİ KULLANILMALI”
Bugünkü virüsün ilk çıktığı gündekinden çok farklı bir virüs olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Pençe, bu değişimlerin, virüs gen bölgelerine göre hastalığı teşhis edebilen PCR testleri üzerinde etkileri olabileceğini de söyleyerek, sözlerini şöyle noktaladı:
“12 bin tane mutasyon geçirip günümüze ulaşan virüs çok farklı bir durumda artık. Bu mutasyonların tabii ki PCR testlerine de etkisi olabilir. Şu andaki PCR testleri N geni, S geni ve orf1ab üzerinden virüsü tespit ediyor. Bu mutasyonlar ise daha çok N geni üzerinde. Orf1ab’de hiç yok, S geninde ise çok az oluyor. Dolayısıyla PCR testlerinin de tek gen üzerinden değil de en az iki gen üzerinden yaptığınızda yanılma oranı çok daha düşük. Tabii ki yeni mutasyonlara göre de PCR test primerlerinin yeniden dizayn edilmesi önemli. Bunları revize ederek PCR testlerini güncellemek gerekiyor.”