Güncelleme Tarihi:
Kök hücreler başkalaşmamış hücrelerdir. Her hücre gibi üreyerek kendi benzerlerini oluşturmanın yanı sıra başkalaşarak özelleşmiş hücrelere de, örneğin karaciğer, kalp ya da akciğer hücrelerine de dönüşebilirler. Memeli türlerine ait canlılarda bulunan kök hücreler iki sınıfa ayrılabilir: Embriyonik kök hücreler ve somatik kök hücreler.
Embriyonik kök hücreler, henüz yeni gelişmeye başlamış (döllenmeden birkaç gün sonraki, sadece 50-150 hücreden oluşan) embriyonun içindeki hücrelerden elde edilir. Bu hücreler başkalaşarak insan vücudunda bulunan iki yüzden fazla türdeki herhangi bir hücreye dönüşebilir.
Somatik kök hücreler çocukların ve yetişkinlerin vücutlarındaki, içinde bulundukları dokuların bakımını ve onarımını yapan hücrelerdir. Bu hücrelerin sayısı diğer vücut hücrelerine göre çok azdır. Kök hücrelerin en çok bulunduğu doku kemik iliğidir. Genel olarak erkeklerin kemik iliğindeki kök hücre sayısı kadınlarınkinden çoktur ve yaş ilerledikçe kemik iliğindeki kök hücre miktarı azalır.Kök hücre olmayan vücut hücreleri de yeniden programlanarak kök hücrelere dönüştürülebilir. Bu şekilde elde edilen kök hücrelere indüklenmiş kök hücre denir.Kök hücreler kullanılarak kanser ve Parkinson gibi pek çok hastalığın tedavi edilebileceği düşünülüyor. Günümüzde kök hücrelerin kullanıldığı kemik iliği nakilleri zaten lösemi tedavisinde başarılı bir şekilde kullanılıyor.
Kök hücreler vücudumuzda hasar görmüş hücrelerin yerine kullanılabiliyor. Hücre tedavisi olarak da adlandırılan bu tedavi yöntemiyle hasta hücre, sağlıklı hücre ile değiştirilerek organın ya da hasarlı bölgenin iyileştirilmesi üzerine çalışılıyor. Uzmanlar, erişkin, fetal ve embriyonik kök hücreleri kullanarak çeşitli hastalıkları tedavi edebilmenin potansiyeli üzerine uğraşıyor.
Günümüzde hematopoetik kök hücreler tedavide en çok kullanılan kök hücreleri oluşturuyor. 40 yıldan uzun süredir yapılan çalışmalarla; lösemi, lenfoma gibi birçok kan hastalığı tedavisinde kök hücre kullanılıyor. Ayrıca ilerleyen teknolojiyle birlikte diyabet ve böbrek kanserini içeren birçok hastalık için de klinik düzeyde çalışmalar yapılıyor. İleride karaciğer hastalığı, otoimmun hastalıklar ve kronik enflamatuar hastalıklar üzerine de önemli bir tedavi yöntemi olacağı üzerine çok ciddi klinik araştırmalar bulunuyor.