Güncelleme Tarihi:
Kadir Gecesi, Müslümanlar için bin aydan daha hayırlı kabul edilen ve Kur'an'ın indirilmeye başlandığı özel bir gece olarak bilinir. Bu geceyi değerlendirmek için yapılan ibadetler, maneviyatı pekiştirmek ve Allah'a yaklaştırmak için önemlidir. Kadir Gecesi ibadetleri, Müslüman alemi için çok özel bir gece olması dolayısıyla bu geceyi değerlendirmek isteyen pek çok vatandaş tarafından merak ediliyor. Kadir Gecesi namazı ve ibadetleri ile süslenecek olan bu gecede, eller Yaradan'a açılacak ve dualar ile af dilekleri dudaklardan dökülecek. Kadir Gecesinde yapılacak ibadetler, bu kapsamda öne çıkan hususlardan birisi olacak. Camilerde namazlar kılınacak, Kuran-ı Kerim'den Kadir Suresi ve diğer ayetler okunacak ve bol bol Tevbe ve İstiğfar çekilecek. İşte, Kadir Gecesi yapılacaklar ve ibadetlere yönelik detaylı bilgiler
Kadir Gecesi ibadetleri, 26 Mart Çarşamba gecesini en doğru şekilde geçirmek isteyen kişilerin araştırdığı konu olmaya devam ediyor. Birçok kaynakta Kadir Gecesi'nde yapılması gereken ibadetler hakkında bilgiler yer almaktadır. Bazı neşriyatlarda bu liste türlü ibadetlerle çeşitlendirilmektedir. Temel olarak Kadir Gecesi’ni; yatsı namazını camide kılmak, tövbe ve istiğfar etmek, salât ve selam getirmek, dua ve zikretmek, Kur’ân okumak, namaz kılmak, hayır ve hasenat yapmak suretiyle değerlendirebiliriz.
Kadir Gecesi, Müslümanlar için çok özel bir gece olup, bu geceyi değerlendirmek için çeşitli ibadetler yapılır. İşte Kadir Gecesi'nde yapılan ibadetler:1. Namaz KılmakYatsı ve Teravih Namazı: Camide topluca kılınır.Nafile Namazlar: En az iki rekat nafile namaz kılmak sevaplıdır. Her rekatta Fâtiha Suresi'nden sonra İhlas Suresi okunabilir.2. Kur'an-ı Kerim OkumakKadir Suresi: Gece boyunca Kadir Suresi okunması özellikle tavsiye edilir.Diğer Sureler: Fâtiha, İhlas gibi sureler de okunabilir.3. Dua ve TövbeTevbe ve İstiğfar: Gece boyunca tövbe ve istiğfar etmek önemlidir.Özel Dualar: "Allahümme inneke afüvvün tühibbü’l-afve fa’fu annî" duası gibi dualar okunabilir.4. Zikir ve SalavatZikir: "Subhanallah", "Elhamdülillah", "Allahu Ekber" gibi zikirleri tekrarlamak.Salavat-ı Şerife: Peygamber Efendimiz'e salavat getirmek sevaplıdır.5. Sadaka VermekHayır ve Sadaka: Gece boyunca sadaka vermek, başkalarına yardım etmek sevaplıdır.6. İtikafCamide İtikaf: Camide ibadetle vakit geçirmek, Kadir Gecesi'nin değerini artıran bir uygulamadır.Bu ibadetler, Kadir Gecesi'nin manevi değerini artırmak ve Allah'a yaklaştırmak için yapılır.
Peygamberimiz Kadir Gecesi’ni ihya eden kimsenin bağışlanacağını bildirmiştir:
“Kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek, Kadir Gecesi’ni ibadetle ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Müslim, “Salâtü’l-Müsafirîn”, 175)
Kutsal Kitap Kuran-ı Kerim'in, Ramazan ayı içerisinde indirildiğine dair şu ayetler yer almaktadır:
“Şüphesiz, biz onu (Kur’ân’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cibril) o gecede, Rab’lerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadr, 87/1–5)
Bir hadiste, bu günün ibadetle geçirilmesine dair şu ifadeler yer almaktadır: "Peygamberimiz Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirir, aile fertlerini de ibadet etmeleri için uyarırdı. (Tirmizî, “Savm”, 72)
"Peygamberimiz Kadir Gecesi’ni ibadetle geçirir, aile fertlerini de ibadet etmeleri için uyarırdı. (Tirmizî, “Savm”, 72)
Kadir Gecesi’ni ihya etmek, feyiz ve bereketinden azami ölçüde faydalanmak gerekir. Kadir Gecesi’ni ihya edemeyen manevi nimetlerden mahrum olur. Bu konuyu Peygamberimiz şöyle dile getirmiştir:
“Ramazan ayı size yaklaştı. Onda bin aydan daha hayırlı olan bir gece vardır. Kim Kadir Gecesi’nin hayır ve bereketinden mahrum kalırsa bütün hayır ve bereketten mahrum kalır. Onun hayırından ancak hayırdan mahrum olan kimseler yararlanamaz” (ıbn Mâce, “Savm”, 2)
Bir hadiste inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ihyâ edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir (Buhârî, “Fazlu leyleti’l-Kadr”, 1; Müslim, “Salâtü’l-müsâfirîn”, 175-176).
Bir hadiste inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ihyâ edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir (Buhârî, “Fazlu leyleti’l-Kadr”, 1; Müslim, “Salâtü’l-müsâfirîn”, 175-176).
Ramazanın son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber dünyevî işlerden uzaklaşıp i‘tikâfa çekilir, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı (Buhârî, “Fazlu leyleti’l-Kadr”, 5; “İ?tikâf”, 1; Müslim, “İ?tikâf”, 1-5; Tirmizî, “Savm”, 73).
Bir hadiste Resûl-i Ekrem’in Kadir gecesinde, “Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!” şeklinde dua edilmesini tavsiye ettiği belirtilir (Tirmizî, “Da?avât”, 84; İbn Mâce, “Du?â?”, 5).
Bu sebeple müslümanlar, ramazan ayının son on gecesini ve özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27. geceyi, kulluk bilinci içinde ibadet ederek ve geçmişte yaptıkları hataları bir daha tekrarlamamaya kesin karar vererek geçirmeye özen gösterirler.
Müminler için en güzel örnek olan Hz. Peygamber (s.a.s.), ramazan ayını, özellikle de Kadir Gecesi’ni de içinde barındıran son on gününü en üst düzeyde ihya çabası içerisindeydi. Bu bağlamda Hz. Aişe (r.a.), “Hz. Peygamber (s.a.s.), ramazanın son on gününde, başka hiçbir zaman yapmadığı kadar (taat ve ibadet konusunda) gayret ederdi.” (İbn Mace, Sıyam, 57.) buyurmaktadır. Aynı şekilde Hz. Peygamber’in (s.a.s.), ramazan ayının son on gününe girildiğinde dünyevî işlerden uzaklaşıp itikâfa çekildiği, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği ve ailesini de bu konuda teşvik ettiği belirtilmektedir. (bkz. Buhârî, “Fazlu leyleti’l-Kadr”, 5; “İ‘tikâf”, 1; Müslim, “İ‘tikâf”, 1-5; Tirmizî, “Savm”, 73.) Dolayısıyla Hz. Peygamber’in (s.a.s.) özellikle itikâf için ramazanın son on gününü tercih etmesi hem Kadir Gecesi’ni yakalamak hem de ramazanın feyzinden azami ölçüde istifade etmek içindir. Öte yandan bir Müslümanın, bu mübarek gecenin kıymetini bildiği gibi onun faziletini aile fertlerine de öğretmesi ve onları bu geceyi ihyaya teşvik etmesi nebevî ahlaka uygun tavırdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), bu gecenin nasıl geçirilmesi gerektiği konusunda yüce bir örneklik ortaya koyduğu gibi ümmetini de bu gecenin kadrini bilmeye ve onu ihya etmeye davet etmiştir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Kim Kadir Gecesi’ni, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Leyletü’l-Kadr, 1.) Bir başka rivayette ise Hz. Aişe’nin (r.a.) Hz. Peygamber’e (s.a.s.) bu gece nasıl dua etmesi gerektiğini sorması üzerine Rasulüllah’ın (s.a.s.), “Allahümme inneke afuvvun tuhıbbü’l-afve fa‘fu annî’ (Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet!)” (Tirmizî, Deavât, 85.) şeklinde dua etmesini tavsiye ettiği görülmektedir.
Yüce Allah, kullarına sayısız fırsatlar sunmaktadır. Dünya ve ahiret saadeti için bu fırsatların en iyi şekilde değerlendirilmesi gerekir. Kandil geceleri olarak bildiğimiz zaman dilimlerinin hiç şüphesiz en kıymetlisi ve en önemlisi olan Kadir Gecesi de bizler için bulunmaz bir fırsattır. Kaynaklarımızda bu geceye has bir ibadet şekli yer almamakla birlikte, Kadir Gecesi’ni ihya edebilmek adına: (varsa) kaza namazı kılmak; yoksa nafile namaz kılmak; tespih, tehlil ve zikirde bulunmak; işlenen günahlardan ötürü gözyaşları içinde ve pişmanlık duyarak Yüce Allah’a içten/samimi tövbede bulunmak; bu geceye verilen kıymetin kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’i ruhumuza nakşederek çokça okumak; dua etmek; fakirleri, yetimleri, yaşlıları ve çocukları sevindirmek; verdiği nimetlerden dolayı Yüce Allah’a şükretmek; nefis muhasebesi yapmak ve mümkünse itikâfa girmek bu geceyi ihya etmenin en iyi yolları arasında sayılabilir.