İstanbul'da tekrar tekrar gitmek isteyeceğiniz 10 yer

İstanbul'da huzurlu bir yer arıyorsanız, gitmeniz gereken ilk yer Garipçe köyü olacaktır. Köye gitmek için kullanacağınız sık ağaçların arasındaki uzun yol bile o kadar keyif veriyor ki, köyü siz düşünün. Deniz kıyısında güzel bir kahvaltı yapabilir veya öğle yemeği için Garipçe köyünü tercih edebilirsiniz.

İstanbul'un orta yerinde, kalabalık dar sokakların arasında bulunan muhteşem yapıya hiç çıkmadıysanız çok şey kaybedersiniz. Önünde oluşan kuyruğa aldırış etmeden bekleyin ve İstanbul'u bir de Galata Kulesi'nden izleyin.

Galata Kulesi'nden İstanbul'u seyredip büyülendikten sonra rotanız Galata Köprüsü olmalı. Her bir yanında balık tutan insanlarla karşılaşacağınız köprü de yürüyüş yapmak oldukça keyifli. Dilerseniz köprünün altında bulunan restoranlarda keyifli bir yemek de yiyebilirsiniz.

Kız kulesi efsanesini dinledikten sonra daha da bir anlamlı hale geliyor. Beşiktaş-Kadıköy vapurunda Kız Kulesi'nin yanından geçerken her gün görenler bile heyecan yaşayıp bir daha bakmak istiyor. Siz de çayınızı simidinizi alın ve harem sahilde oturup Kız Kulesi'ne karşı küçük bir kahvaltı yapın. Dilerseniz kulede de kahvaltı yapabilir ve İstanbul'u kuleden izleyebilirsiniz.

İstanbul denilince ilk akla gelen yer şüphesiz İstiklal Caddesi. Kalabalıklar içinde huzur bulacağınız tek yer de burası olabilir. Cadde boyunca kulaklığınızı takıp keyifli bir yürüyüş yapabilir veya hemen her köşede bulunan sokak müzisyenlerine kula verebilirsiniz. Alışveriş için de oldukça uygun olan bu caddeyi nostaljik tramvayla da gezebilirsiniz.

Caddebostan sahilinde çimlerin üzerinde arkadaşlarınızla keyifli bir gün geçirebilirsiniz. İstanbul'un en kalabalık sahillerinden biri olan Caddebostan'a özellikle pandemi döneminde ilgi oldukça yoğun. Sahilde spor yapabilir, arkadaşlarınızla keyifli vakit geçirebilir veya sahil boyunca bisiklet sürebilirsiniz. Hatta kendi bisikletiniz olmasa bile girişinde bulunan bisiklet alanlarından alıp keyfi doyasıya yaşayabilirsiniz.

Caddebostan sahilinde mutlaka gün batımını izleyin. Muhteşem görüntüler izleyeceğinizi garanti edebilirim. Eğer akşam oturmaya gidecekseniz de planınızı biraz daha öne çekip mutlaka gün batımını yakalayın.

Haliç'i en iyi izleyebileceğiniz yer olan Pierre Loti tepesi de istanbul'un en huzurlu noktalarından biri. Etrafında da bir çok tarihi yapıyı bulunduran bu tepe tek başınıza bile gidip çay içebileceğiniz bir yer. Eyüp ve Pierre Loti tepesi arasında yer alan teleferik hattını da buraya gelmek için en geçerli sebeplerden biri.

Her yanı bir film platosu görünümünde olan Balat sokakları özellikle de fotoğraf tutkunlarının uğrak yeri olmuştur. Rengarenk boyalı evler, merdivenler, dükkanlar görebileceğiniz Balat'ta nostaljik gazozcuya da uğramayı ihmal etmeyin.

Balat'a gittiğinizde görmeniz gerekenler arasına Fener Rum Lisesi'ni mutlaka ekleyin. Yurt dışında bir sokakta dolaşıyormuş izlenimi veren bu yapı da fotoğraf severlerin favorisi haline gelmiş.

İstanbul'da turistlerin uğrak noktalarından biri de Mısır Çarşısı. İçeriye girdiğinizde sizi mis gibi kokularla karşılayan bu çarşı alışveriş için de sık sık tercih edilenler arasında. Sadece bu muhteşem yapıyı görmek için bile tekrar tekrar gidebilirsiniz.

Küçük ama bir o kadar da keyifli Ortaköy sahili, yerli ve yabancı turistlerin akın akın ziyaret ettiği bir yer haline geldi. Sahille özdeşleşmiş cami de görülmeye değer. Sahilin girişinde yer alan kumpircilerden gelen enfes kokulara karşı koyamayabilirsiniz. Hemen bir kumpir alıp sahile inin. Muhteşem boğaz manzarasının tadını çıkarın.

İstanbul'un biraz dışında bulunan Şile, hafta sonu tatil kaçamaklarının ilk adresi. Tertemiz denizin tadına varabilir veya uçsuz bucaksız deniz eşliğinde güzel bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Sağlı sollu ufak takı satıcılarıyla kaplı merkezinin hemen her sokağı denizlere çıkıyor. Keyifli bir hafta sonu için sizin de tercihiniz Şile olabilir.