Güncelleme Tarihi:
Doğanın canlanması ve yeniden yaşamaya başlaması anlamına gelen İlkbahar veya Yazın gelişi, Dünyanın her köşesinde insan hayatında önemli bir olaydır. Hıdırellez geleneği ile bağlantılı olarak yaygın bir inanış, Hızır ve İlyas'ın bir araya geldiği tarihi anmak için yapılan bir kutlamadır. Hıdırellez günü genellikle 6 Mayıs'ta kutlanır. Bazı yörelerde 5 Mayıs bayram, 6 Mayıs da Hıdırellez günü olarak kabul edilmiş ve törenler buna göre düzenlenmiştir.
Hıdırellez (Ruz-ı Hızır) günü Halk Takviminde Yaz başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Türkler arasında Umumi Takvime göre bir yıl iki kısma ayrılmıştır. Hıdırellez (6 Mayıs) gününden 8 Kasım'a kadar olan süre 186 gündür ve "Hızır Günleri" adıyla anılır. Bu döneme Yaz mevsimi adı verilmiştir. 8 Kasım'dan 6 Mayıs'a kadar uzanan ikinci dönem ise Kış mevsimidir ve 179 gün süren “Kasım Günleri” olarak adlandırılır.
Bugün Orta Asya, Anadolu, İran coğrafyasında yoğun kutlanan Nevruz Bayramı'nın ritüelleri, nesilden nesile aktarılıyor.
Eski yılın bittiği, yeni senenin başladığı o güne günahlarından arınmış girmek isteyenler ateşten atlıyor. Yıkanmak ve sudan atlamak da arınmak için yapılan adetler arasında bulunuyor. Ateş ve sudan atlamak tüm nevruz kutlamalarındaki ortak unsurlardan biri olarak dikkati çekiyor. Eşya ve hayvanların da ruhlarının arınması için eşyalar tütsüleniyor, hayvanlar ateş arasından geçiriliyor.
Bugüne özel "nevruz sofrası" kuruluyor. Toplu halde oturulan sofrada, 7 çeşit yemek bulunuyor. Tüm yılın bolluk ve bereketle geçmesi için kurulan zengin sofrada, herkes her yemekten yiyerek, senenin o rahatlıkta geçmesini diliyor.
"Semeni" geleneği de uzun yıllardır yaşatılıyor. Bu gelenekte, tarımda bereketli bir yıl dileğiyle, nevruzdan önce kaplarda arpa, buğday çimlendiriliyor ve bunlar sofralara konuluyor.