Güncelleme Tarihi:
Çin'de ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan corona virüsüyle ilgili 'corona olduğumu nasıl anlarım? corona nasıl anlaşılır? gibi sorular son zamanlarda en fazla yanıtı araştırılan konulardan. Corona virüsünde karantina süreci büyük önem taşırken, korona virüsü ilk belirtileri de hastalığın teşhisinden önemli rol oyunuyor. Peki, korona virüsü ilk belirtileri nelerdir? Boğaz ağrısı corona belirtisi mi? İşte, corona virüsü ile ilgili merak edilen ayrıntılar.
Yeni Koronavirüs (COVID-19), ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde Aralık ayının sonlarında solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür.
Salgın başlangıçta bu bölgedeki deniz ürünleri ve hayvan pazarında bulunanlarda tespit edilmiştir. Daha sonra insandan insana bulaşarak Vuhan başta olmak üzere Hubei eyaletindeki diğer şehirlere ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin diğer eyaletlerine ve diğer dünya ülkelerine yayılmıştır.
Coronavirüsler, hayvanlarda veya insanlarda hastalığa neden olabilecek büyük bir virüs ailesidir. İnsanlarda, birkaç koronavirüsün soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha şiddetli hastalıklara kadar solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir. Koronavirüs hastalığına COVID-19 neden olur.
Belirtisiz olgular olabileceği bildirilmekle birlikte, bunların oranı bilinmemektedir. En çok karşılaşılan belirtiler ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. Şiddetli olgularda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilmektedir.
COVID-19'un en yaygın semptomları ateş, yorgunluk ve kuru öksürüktür. Bazı hastalarda ağrı ve sızı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı veya ishal olabilir. Bu semptomlar genellikle hafiftir ve yavaş yavaş başlar. Bazı insanlar enfekte olur, ancak herhangi bir semptom görülmez ve kendilerini kötü hissetmezler. Çoğu insan (yaklaşık% 80) özel tedaviye ihtiyaç duymadan iyileşir. COVID-19 virüsünü alan her 6 kişiden yaklaşık 1'i ağır hastalanmakta ve nefes almakta güçlük çekmektedir. Yaşlı insanlar ve yüksek tansiyon, kalp problemleri veya diyabet gibi altta yatan tıbbi sorunları olanların ciddi hastalık geliştirme olasılığı daha yüksektir. Hastalığa yakalanan insanların yaklaşık % 2'si ölmüştür. Ateş, öksürük ve nefes almada zorluk çeken insanlar mutlaka tıbbi yardım almalıdır.
Hasta bireylerin öksürmeleri aksırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile de virüs alınabilir. Kirli ellerle göz, burun veya ağıza temas etmek risklidir.
COVID-19 virüsü kişiden kişiye, hasta bir kişi tarafından öksürme, hapşırma veya solunum esnasında havaya atılan küçük damlacıklar yoluyla bulaşır. Hasta kişinin yakınında bulunan diğer kişiler havadaki damlacıkları soluyarak enfekte olabildikleri gibi, damlacıkların etraftaki nesnelere ve yüzeylere düşmesi ve insanların buralara temas etmiş kirli elleriyle gözlerine, burunlarına veya ağızlarına dokunmasıyla da COVID-19’a yakalanmaları mümkündür. Bu yüzden hasta olan bir kişiyle arada 1 metreden (3 feet) daha fazla mesafe bulundurmak ve elleri sık sık yıkamak çok önemlidir. DSÖ, COVID-19'un yayılma yolları konusunda devam eden araştırmaları değerlendirmekte ve güncellenmiş bulguları paylaşmaktadır.
Mümkün olduğu kadar yurtdışına yolculuk yapılmaması önerilmektedir. Yurtdışına çıkışın zorunlu olduğu durumlarda aşağıdaki kurallara dikkat edilmelidir:
Akut solunum yolu enfeksiyonlarının genel bulaşma riskini azaltmak için önerilen temel ilkeler Yeni Koronavirüs (COVID-19) için de geçerlidir. Bunlar;
El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır. Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun yeterlidir.
Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemelidir.
Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır (mümkün ise en az 1 m uzakta bulunulmalı).Özellikle hasta insanlarla veya çevreleriyle doğrudan temas ettikten sonra eller sık sık temizlenmelidir
Hastaların yoğun olarak bulunması nedeniyle mümkün ise sağlık merkezlerine gidilmemeli, sağlık kuruluşuna gidilmesi gereken durumlarda diğer hastalarla temas en aza indirilmelidir.
Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı,mümkünse kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalıdır..
Çiğ veya az pişmiş hayvan ürünleri yemekten kaçınılmalıdır. İyi pişmiş yiyecekler tercih edilmelidir..
Çiftlikler, canlı hayvan pazarları ve hayvanların kesilebileceği alanlar gibi genel enfeksiyonlar açısından yüksek riskli alanlardan kaçınılmalıdır..
Seyahat sonrası 14 gün içinde herhangi bir solunum yolu semptomu olursa maske takılarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı, doktora seyahat öyküsü hakkında bilgi verilmelidir.
Corona virüs aşısı henüz bulunmadı. Ancak corona virüs aşısıyla ilgili Türkiye'den umut verici açıklama geldi.
Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı tarafından Corona Virüse karşı aşı geliştirilmesiyle ilgili Stratejik Ar-Ge Projesi Hazırlama daveti alan ERÜ ERAGEM Müdürü Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ve ekibi, çalışmada başarılı oldu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın virüsü izole etmeyi başardığını duyurduğu Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı.
Prof. Dr. Özdarendeli, "Bu salgınla acilen mücadele etmek çok önemli olsa da yapılacak temel araştırmalarla bu virüse karşı kapsamlı çözümler üretilmesi gerekiyor. 2013 yılında kurulan merkezimiz aşı geliştirme çalışmaları konusunda önemli bilgi birikimine ve altyapılara sahiptir. Merkezimizde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığına (KKKAH) karşı aşı çalışmalarımız da halen devam etmekte olup bu hastalığa karşı hücre kültür temelli inaktif aşı geliştirilmiş ve 2018 yılında sağlıklı gönüllüler üzerinde faz 1 çalışmaları başarıyla tamamlamıştır. Çalışmalarımız kapsamında, KKKAH’na karşı geliştirilen ve patent başvurusu yapılan rekombinant aşının deney hayvanları üzerinde yüzde yüz koruyucu etkiye sahip olduğu da gösterilmiştir" dedi.
Prof. Dr. Özdarendeli, aşı geliştirme konusunda sahip oldukları bilgi birikimi ile Covid-19'a karşı aşı geliştirme çalışmalarına başladıklarını kaydederek, "Sahip olduğumuz bilgi birikimi ve uluslararası standartlardaki altyapılamız sayesinde Kovid-19 hastalığına karşı aşı geliştirme çalışmalarına hemen başladık ve bu kapsamdaki çalışmalarımızı da hızla ilerleteceğimize inanıyorum. Merkezimiz bünyesinde bulunan Biyogüvenlik Seviye 3 laboratuvarında SARS-CoV-2 virüsü laboratuvar şartlarında izole edilmiş ve hücre kültür sistemine adapte edilmiştir. Virüsün izole edilmesi, Kovid-19’un biyolojisinin ve patogenezinin ortaya konulmasına yönelik çalışmalar için büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda bu gelişme Covid-19’a karşı aşı geliştirme çalışmaları ile tanı ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi çalışmalarına ivme kazandıracaktır" ifadelerini kullandı.
ERÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış ise dünya genelinde büyük bir salgınla karşı karşıya olduklarını kaydederek, "Kıymetli öğretim üyemiz Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ve ekibini Kovid-19 hastalığı virüsünü kısa bir sürede izole ederek hücre ortamında üretmeyi başarmaları nedeniyle tebrik ediyorum. Yapılacak daha çok iş olsa da bu önemli bir başarıdır ve bundan sonraki çalışmalar için de ümit vericidir. Araştırmacılarımızın bu başarısının diğer araştırmacıların çalışmalarına da önemli katkılar sağlayacağına ve araştırmacılarımızın çalışmalarını ileriye taşıyarak Covid-19 hastalığı virüsüne karşı ilk milli aşıyı geliştireceğine inancım tamdır. Kendilerine bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonra da her türlü desteği en üst düzeyde sağlayacağız. Bu sonuç, Erciyes Üniversitesinin araştırma potansiyelini ve kapasitesini yansıtması bakımından da memnuniyet vericidir. Bu vesile ile Kovid-19 hastalığına karşı sürdürülen mücadeleyi başarılı bir şekilde yürüten ve üniversitemizde bu virüse karşı yürütülen aşı çalışmalarına da her türlü desteği sağlayan Sağlık Bakanlığımıza da şükranlarımı sunuyorum" açıklamasında bulundu.