Gaffur’un vergi borcu

YAKINDA, ücretlilere vergi iadesinin kaldırılması sözkonusu. Yetkililer, bununla ilgili yasanın, bir süre sonra çıkacağını ve geriye dönük olarak, 1 Ocak 2007 tarihi itibariyle yürürlüğe gireceğini açıkladılar.

Haberin Devamı

Vergi iadesinin kaldırılması ile birlikte, alış verişlerde fiş isteme alışkanlığının azalmasından ve kayıtdışılığın artmasından endişe eden Maliye, ünlü sanatçıların rol alacağı reklamlarla, fiş almayı ve vergi vermeyi özendirmeyi amaçlıyor.

GAFFUR’A VERGİ REKLAMI

Bir süre önce, gazetecilerle bu konuda sohbet eden Gelir İdaresi Başkan Vekili, Avrupa Yakası
adlı dizide Gaffur tiplemesi ile tanınan Peker Açıkalın’la vergi ile ilgili reklam filmi çevrilebileceğini açıklamıştı.

Bunun üzerine, gazetecilerin "Peki, Gaffur’un vergi borcu varsa, o zaman ne olacak?" şeklindeki sorusu üzerine de "Gaffur’un vergi durumunu araştıracağız. Vergisini muntazam ödemişse, reklam filmi için anlaşacağız" açıklamasını yapmıştı.

FİŞİNİZİ ALIN GARİ

İki hafta geçti, Gaffur’la "Vergi reklamı" konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı.

Bu arada, ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil’de; "Vergini verir, doğru düzgün vatandaş olmaya çalışırsın ama çıkarlar Gaffur tiplemesini vergi reklamında oynatmaya kalkarlar. Biz de boşuna vergi şampiyonu oluyoruz, onlara prim veriliyor" sözleriyle Maliye Bakanlığı’na sitem etti.

Erbil, şunları söylemeyi de ihmal etmedi; "Türkiye’nin örnek aldığı tiplemeye bakın. Elinde tornavidayla, psikopatlık yapan biri. Adam devlete ne vergi ödemiş ki kalkıp onu reklamlarınızda, halkın karşısına çıkarmayı düşünebiliyorsunuz? Vergi vermeyi özendirme işi psikopatlara mı kaldı?"

Bu arada yeni bir gelişme oldu ve bir cips reklamında "yiyin gari" diyen Ayşe Elmacı gündeme geldi. Elmacı’nın, reklamına çıktığı firmadan da gerekli izinlerin alınması halinde, kendisinin "Fişinizi alın gari" diyeceği, reklam filmlerinin çekimine, yakında başlanacağı belirtiliyor.

Bu gelişmeler, ister istemez "Acaba Gaffur’un vergi borcu mu var?" sorusunu da akla getirdi.

Araştırdık, Gaffur’un İstanbul Üsküdar Vergi Dairesi’ne kayıtlı olduğunu ve vergi borcunun bulunmadığını tespit ettik. Gaffur’a da sorduk "Vergi borcumun bulunduğu söylentileri asılsız" dedi.

O zaman, demek ki vergi dışında başka bir durum var...

Aslanın yıllık izni

ASLAN yıllık izine gidecekmiş. İzine gitmeden önce; "Hareketlidir, hızlıdır, ormanı dolaşıp gelince bana rapor verir" diye düşünüp vekaletini tavşana bırakmış. Bunu tüm hayvanlara "e-mail" atıp bildirmiş. "Tavşan vekilimdir, ona saygısızlık ederseniz bana etmiş sayılırsınız, geldiğimde hesabını sorarım" diye yazmış. Tavşan, ertesi gün büyük havalarda ve çalımla ormanda dolaşmaya başlamış. Bakmış Kurt dereden su içiyor. Yanına yaklaşıp bir parmak atmış. Kurt öfkeyle geriye dönmüş, bakmış ki tavşan, mail aklına gelince gıkını çıkartmadan "La havle ve la" çekip yürümüş. Biraz daha gitmiş, bakmış Fil ağaçtan meyve koparıp yiyor. Ona da yaklaşıp bir parmak atmış. Fil kendine parmak atanı ezmek üzere dönmüş, bakmış ki tavşan, maili de düşünüp vazgeçmiş. Tavşan biraz daha gitmiş, bakmış Ayı kovandan bal yiyor. Gidip ona da parmak atmış. Ayı bir hışımla dönüp tavşanı yakalamış, eşek sudan gelinceye kadar dövmüş. Tavşan, yalpalaya yalpalaya yürürken bir yandan söyleniyormuş;

"AYI OĞLU AYI, yine maillerine bakmamış..."

(Teşekkürler Ahmet Akpınar)

Kavak ve kabak

ULU bir kavak ağacının hemen yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe, bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurlar ve güneşin etkisiyle müthiş hızla büyümüş ve neredeyse kavakla aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa;

- "Sen kaç ayda bu hale geldin?’’

- "On yılda" demiş kavak.

"On yılda mı?" diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak. "Ben neredeyse 2 ayda seninle aynı boya geldim, bak.’’

- "Doğru" demiş kavak ağacı "Doğru."

Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgarları başladığında kabak önce üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa;

-"Neler oluyor bana?"

- "Ölüyorsun"
demiş kavak.

- "Niçin?"

- "Benim 10 yılda geldiğim yere 2 ayda gelmeye çalıştığın için."


Yazar kasa fişinde kaçak çay

ADANALI bir okurumuz, personelin verdiği vergi iade fişlerini kontrol ederken, ilginç bir fişe rastlamış. Bir marketin verdiği yazarkasa fişinde "kaçak çay" yazıyormuş. Okuyucumuz, kaçak çay yazılmasından çok, yazar kasayı kullanıma açan vergi dairesi görevlilerinin, satışı yapılacak mal isminin "kaçak çay" olarak belirlenmesine, niçin ses çıkarmadıklarına hayret etmiş.

Yakında "kaçak rakı" ya da "kaçak sigara" gibi sözcüklere de rastlarsak hiç şaşırmayalım.

Dünyaya kadınlar hakim olsaydı

Kadın kocasını dövdüğünde "Karındır, döver de sever de" denilirdi.

Erkek "Bir duble viski getir" diyen karısına, "Tamam hayatım, hemen" derdi.

Erkekler sabaha kadar, karılarının bardan ya da meyhaneden dönmesini beklerdi.

Erkekler, nakış işleyerek çeyiz yapardı.

Başarının sırrı

KAPI kapı dolaşmak suretiyle, mal satan satıcı, işe yeni başladığı halde, kısa sürede başarılı olur ve iyi para kazanır. Oysa kendisinden önce işe girenler, onun kadar başarı değillerdir.

Birgün arkadaşları, bunun sırrını öğrenmek isterler. Aldıkları yanıt ilginçtir;

"Çaldığım her kapıda, karşıma çıkan bayana, kaç yaşında olursa olsun önce ’Anneniz nerede?’ diye sorarım..."

İlginç bilgiler

Güney Kore başkenti Seul, Kore dilinde "başkent" anlamına gelmektedir.

Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekoru 440 saattir.

İnsanlar vücutlarında 300 adet kemikle doğuyorlar ama yetişkin olduklarında bu sayı 206’ya düşüyor.

Herhangi bir okyanusun en uzak olduğu nokta Çin’dir.

Kadınlardan duyamayacağınız sözler

"Yok hayatım istemem. Herşeyim var çok şükür..."

"Sana bir bira açmamı ister misin?"

"Bu akşam içli köfte mi, çiğ köfte mi yoksa hünkar beğendi mi yapayım?"

"Arkadaşlarını çağır, evde maçı birlikte seyredersiniz."

Haberin Devamı

Günün sözü

Önemli olan, başkasından üstün olmamız değildir. Asıl önemli olan şey, dünkü halimizden üstün olmamızdır.

Hint Atasözü

Yazarın Tüm Yazıları