Gaffur şimdi mi kötü oldu

Her gün Peker Açıkalın’la ilgili olumsuz bir haber.

Olmadı olumsuz bir açıklama manşette, daha da olmadı bir yazar Gaffur’u eleştiriyor.

Dünkü Günaydın’a baktım, bu sefer de Ayşe Özyılmazel "Gaffur gitmiş, ohh" diye bir yazı yamış.

Bu da yetmemiş birinci sayfadan bir haber;

"Gaffur’un gitmesi iyi oldu kanımca"...

Bu kez de "mikrofonu" okuyucuya uzatmışlar.

Tesadüfe bakın ki, düne kadar Gaffur’u yere göğe koyamayan izleyici de meğer Gaffur’dan nefret ediyormuş.

Gazetenin Halk Ne Diyor köşesinde tam 18 okurun görüşüne yer verilmiş:

"Gaffur Avrupa Yakası’na yakışmıyordu."

"Gittiği tam süper oldu kanımca."

"Gaffur’un yokluğunu izleyici hissetmez".

Meğer ne çok nefret edeni varmış!..

Allahı var, 18 okur görüşünün içine bir tane numunelik Gaffur’u savunan koymuşlar.

İşte Türk medyasının en büyük hastalığı, nefret ve kinle yapılan bu tür sayfalardır.

Neden Günaydın bir anda Gaffur’a saldırmaya başladı.

Çünkü "Gaffur’la Selin (Evrim Akın) aşk yaşıyor" haberi yaptılar bundan 25 gün önce...

Peker Açıkalın da çıkıp "Bunu ispat etmezseniz diziden ayrılacağım" dedi.

Haberi yalanladı, gazeteyi dava etti.

Bunun üzerine diziyle ipler koptu, hınçla hazırlanan bu sayfalar çıktı ortaya.

İki yıldır göklere çıkardıkları, seyircinin gerçekten sevdiği oyuncu, oldu mu size bir anda dünyanın en beter adamı...

Siz zannediyor musunuz ki, okuyucu sizin bu küçük oyunlarınızı yer? Zaten yemediği için medyanın güvenirliği bu kadar sorgulanır hale geldi.

Tuğba haberlerine hapishane türküleri

Şu sıralar haber bültenlerinde, magazin programlarında Tuğba Özay’la yapılan her haberin altında bir hapishane türküsü fon olarak kullanılıyor.

En favori olan da Tuğba’nın görüş sırasında annesiyle birlikte söylediği Aldırma Gönül...

Tuğba’nın sesinden Aldırma Gönül habercilerin bir numarası...

Ama artık sıkıldık...

Tuğba Özay daha bir süre içerde kalacak gözüktüğünden haberciler mutlaka yeni hapishane türküleri öğrenmek zorunda...

İşte Tuğba Özay haberlerine fon olacak bir kaç öneri...

Kızılırmak’tan; Ayağında gezen itler/Başının üstünden atlar/Hapse düşen yiğitler/Yari dışarıda kor gelir...

Zülfü Livaneli’den; Mapushane içinde mermerden direk/Kimimiz 15’lik a canım kimimiz kürek/ Böyle de düştüm zindana da bakar bakar ağlarım/Mapushane içinde yanar yanar ağlarım...

Grup Yorum’dan; Mapushane duvarında bir çift güvercin/Bugün efkarlıyım yarime haber verin/Mapushane kapısı gülüm bir elvan geçit/Gelene açılır gülüm gidene kilit...

Tolga Çandar’dan; Mapushane çeşmesi yandan akıyor yandan/ Mapusluk bir şey değil ayrılık var bir yandan/Duvarı dele-yim mi yanına geleyim mi/Aç kapı-yı gardiyan beş altın vereyim mi...